Sık sık duyduğumuz öz farkındalık tam olarak nedir?
Kısacası iç gözlem yapabilme yeteneği diyebiliriz. Fakat bu basit tabir tam olarak öz farkındalığın ne olduğunu anlamamıza yetmeyecektir.
Öz farkındalık kişinin kendi içine dönüp kendisine ilişkin değerlerini, mevcut durumunu, kaynaklarını, tercihlerini, inançlarını, duygularımızı, düşüncelerimizi yani bize ait olan içsel tüm kavramları net ve nesnel bir şekilde görme yeteneğidir.
Tabi ki kendimizi tam yüzde yüz objektif olarak değerlendirmemiz mümkün olmayacaktır.
Ne kadar öz farkındalık seviyemizi arttırırsak bu bize maksimum fayda sağlayacaktır.
Öz farkındalık kendimizle temasın derinlemesine uygulanmasıyla sağlanabilir.
Ne kadar çok kendimiz ile temasta olursak öz farkındalık yeteneğimiz o derece artacaktır.
Peki bu öz farkındalık bizim için neden önemli? Öz farkındalık yeteneğine sahip olmamız bize ne sağlar?
Öz farkındalığın, gelişimimizin ya da değişimimizin ilk basamaklarından biri olduğunu söylersek yanlış olmaz.
Sağlıklı bir öz farkındalık bizim hayatımızdaki birçok alanda fayda sağlayacaktır.
Sosyal hayatımızla diğerleri ile olan ilişkilerimizde daha tatmin edici ve güçlü bir zeminde olmamızı sağlayacaktır. Kariyer hayatımızda kendimize ait güçlü yönleri ve zayıf yönleri fark ederek bu yönlerimiz ile daha nasıl verimli çalışıp, başarılarımızı arttırma yolunu bulabiliriz.
Öz farkındalığımızı geliştirdiğimizde neyi, neden yaptığımızı daha anlaşılabilir bir seviyeye taşıyabiliriz.
Öz farkındalığımızın yüksek olması bizim mutluluk seviyemizin de artmasına katkı sağlayacaktır.
Peki öz farkındalık nasıl arttırılır?
Öz farkındalığı arttırmanın en etkili yollarından biri kendinize özel bir alan oluşturacak bir alan ve zaman dilimi oluşturun ki kendinizle temasla ilgili odaklanmanız kesintiye uğramasın.
İlk başlarda böyle bir alana ihtiyaç duyacaksınız. Çünkü kendinizle iletişime ve içsel yolculuğunuza bu kadar yoğun ilk defa çıkacaksınız. Bunu ne kadar sık başlarda tekrarlarsanız daha sonrasında zaman ve mekândan bağımsız olarak bunu her zaman ve her yerde uygulayabileceksiniz.
Öz farkındalık yolculuğuna çıkarken neler düşünüyorsunuz, neler hissediyorsunuz, vücudunuz da neler oluyor, bedeniniz de ne hissediyorsunuz bunları tanımlamaya başlayın.
Bedeniniz size gerçek yolu gösterecek en güvenilir kaynağınızdır.
Bunların tamamını yazıya dökmenizde sizin öz farkındalığınızı sağlamada önemli bir araç olacaktır. Çoğu zaman yazdıklarımız tüm bunları daha net görmemizi sağlayacaktır. Bir anlamda bunların tamamını yazı ile somutlaştırarak gözlerimizin önüne sermiş olacağız.
Hatta bir günlük tutmanızda size öz farkındalık sürecinizin gelişmesinde süreklilik sağlamanıza yardımcı olacaktır.
Dış kaynakları kullanmakta öz farkındalığınızın gelişmesinde fayda sağlayacaktır. He ne kadar öz farkındalık kendi içimize bir yolculuk olsa da çevre ile kopuk bir canlılığı düşünmemiz mümkün değildir. Kendi dışımızda olan değişikliklere bir duygu, düşünce oluştururuz.
Bu sebepten dışımızda olan olayların, bize karşı söylenen sözlerin ve eylemlerin bizim zihnimizde, bedenimizde, duygularımızda neler oluşturduğu da önem taşımaktadır.
Dışarıdan gelen tüm verinin biz de ne uyandırdığını biz de neye dokunduğunuz izlemek bizim öz farkındalığımızı arttıracaktır. Bunun için etkin dinleme becerimizi geliştirmek bize dolaylı yoldan fayda sağlayacaktır.
Ne yapıyorsanız ona odaklanmak sizin öz farkındalığınıza yardımcı olacaktır. Yaptığınız şeye odaklanırken odaklandığınız şeyin size ne hissettirdiği, ne düşündürdüğü, neyin sizi zorladığı, neyin sizi iyi hissettirdiğini deneyimlemeniz sizin öz farkındalığınızı arttıracaktır.
Peki öz farkındalık hayatımızda bu kadar önemli bir kavramsa, neden çoğumuz bu kavrama yeterince öneme vermiyor ya da veremiyoruz?
İçinde bulunduğumuz çağ hız ve uyaranların çok olduğu bir çağ. Hayatın hızlı akışına ve meşguliyetine çok fazla kapılıp kendi içimize dönmeye fırsatımız olmuyor. Dışarıda uyaranın çok fazla olması bizi hep dış uyaranlara odaklanmamız, hızlı karar vermemizi gerektiriyor. Hızlı karar verme mekanizmamızda da kısa yolları hazır davranış ve düşünce yollarını kullanıyoruz. Çoğumuz neyi neden yaptığımızı çok düşünmeden yapıyoruz. Farkındalığın oluşabilmesi için duygu, düşünce ve olaylarla ilgili kendimiz ile temasımızın süresini uzakta ile mümkün olmakta.
Bazılarımızda kendimizle fazla temas etmek bizi korkutuyor. Sorgulamaktan, daha fazla düşünmekte korkuyoruz. Daha fazla kendimizle temas etmek bize zor geliyor, uğraş istiyor.
Belki de kendimizle daha derin temas ettiğimizde karşılaşacağımız daha derinlerinler deki gerçek kendimizle yüzleşip yıllardır birlikte olduğumuz kendimizden ayrılmaya cesaret bulamıyoruzdur.
Yazımızı konuya temas eden halk ve tasavvuf şairimizin Yunus Emre’nin ünlü sözüyle kapatalım istiyorum.
“İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir. Sen kendini bilmez isen bu nice okumaktır.