Sağlık sistemlerinin sınıflandırılmasında, iki veya daha fazla ülke sağlık sisteminin birbiri ile karşılaştırarak kıyaslama yapılması amaçlanmaktadır. Ülkeler arasında her alanda olduğu gibi sağlık sistemleri alanında da çok yoğun bir bilgi alışverişi olmaktadır. Bu bilgi alışverişi, ülke sağlık sistemlerine, politikalarına ve hizmetlerine de kuvvetle etki eden küreselleşme dinamikleri ve bunun bir yansıması olan liberal ekonomik ve siyasal politikalar paralelinde de gittikçe artmıştır.
Her ülke kendi tarihini, kültürünü, ekonomik kalkınmasını ve ülkesindeki baskın politik ideolojiyi yansıtan ve tıbbi bilgi ve teknoloji, nüfusun demografik özellikleri, hastalık biçimleri, toplumsal algı ve beklentiler gibi faktörlerden de oldukça etkilenen bir ulusal sağlık sistemine sahiptir.
Sağlık sistemlerinin sınıflandırılmasının, incelenmesinin ve karşılaştırılmasının başlıca nedenlerinden birisinin de başka ülkelerin sağlık sistemlerini öğrenmek, sağlık sistemimizi anlamak konusunda bize perspektif kazandırmak olduğu söylenebilir. Bir sağlık sisteminin özellikleri diğer sağlık sistemleri için örnek alınacak dersler içerebilmektedir.
Sağlık sistemlerini sınıflandırılmanın ve karşılaştırmanın diğer bir nedeni ise değişik şartlar altında sağlıkta hakkaniyeti başarmanın stratejilerini gözlemleme imkânı vermektedir. Sağlık sisteminde maksimum verimliliği başarmanın yöntemlerini anlamak da ulusal sağlık sistemlerini karşılaştırmanın başka bir nedenidir. Sağlık sistemlerinin toplumun sağlık statüsü üzerinde nasıl bir etki oluşturduğunu öğrenmek ise diğer bir nedendir. Sağlık sistemlerini incelemenin diğer bir nedeni de bilimsel genellemeler yapabilmektir.
Sağlık sistemleri sınıflandırma çalışmaları arasında en yaygın kullanılanı Roemer’in sınıflaması olmuştur. Roemer (1993) sağlık sistemlerini, sağlık hizmetleri piyasasına devletin müdahale sınırlamasının en az olanından, en çok olanına göre dört sınıfta toplamaktadır. Türkiye gibi ülke örneklerini eklediğimizde bu sınıflandırmayı beşe çıkarmak daha doğrudur;
- Serbest Piyasa Tipi Özellikli Sağlık Sistemleri
Bu şekildeki sağlık sistemlerinde sağlık hizmetleri, ağırlıklı olarak piyasa koşullarına bırakılmıştır. Bu ülkelerde özel sağlık sigortacılığı ve cepten harcamalar sağlık hizmet finansmanının büyük bir bölümünü oluşturmaktadır. İleri düzeyde endüstrileşmeyi sağlayan ülkeler arasında bu sistemin tipik örneği Amerika Birleşik Devletleri’dir.
2.Refah Yönelimli Tipteki Sağlık Sistemleri
Almanya, Belçika, Fransa, Kanada, Japonya ve Avustralya bu sağlık sistemi tipinin endüstrileşmiş ülkelerdeki örnekleridir. Bu tip sağlık sistemlerinin temelini oluşturan sosyal sigortacılık Almanya’da, 1883 yılında Bismarck’ın sosyal reformu çerçevesinde hastalık sigortası, kaza sigortası, yaşlılık ve sakatlık sigortasıyla ilgili kanunların çıkışıyla başlamaktadır. Avrupa’daki diğer refah yönelimli sağlık sistemleri de Almanya örneğinde olduğu gibi sağlık hizmetlerinin finansmanını çeşitli sigortalarla karşılamaktadır.
3.Kapsayıcı (Bütüncül) Tipteki Sağlık Sistemleri
Birkaç ülkede refah yönelimli olan sağlık sistemleri 2. Dünya savaşı sonrasındaki politik gelişmeler ile birlikte kapsayıcı tipe doğru bir gelişme göstermiştir. Bunun sonucunda da sistemin bütün nüfusu kapsaması, finansmanın tamamen genel vergilerden sağlanması, sağlık çalışanlarının ücret sistemi ile istihdam edilmeleri ve sağlıkla ilgili faaliyetlerin tamamına yakının doğrudan hükümet kontrolünde sunulması sağlanmıştır. Bu sistemin gelişmiş ülkelerdeki en tipik örneği İngiltere sağlık sistemidir
4.Sosyalist Tipteki Sağlık Sistemleri
Sosyalist bir yönetim düzeni kuran ülkelerin, sağlık sistemlerinin yapı ve fonksiyonları da sosyalist bir özellik kazanmıştır. Yani bütün sağlık insan gücü kamu denetimine girmiş, teoride sağlık hizmetleri herkesin eşit şartlarda erişim sağlayabileceği ve kullanabileceği bir yapıya bürünmüştür. Bu tipteki sağlık sistemine örnek olarak Küba verilebilir
5.Karma Tipteki Sağlık Sistemleri
Bu şekilde sınıflandırılan sağlık sistemleri diğer bütün sağlık sistemlerinin özelliklerini taşımaktadır. Sistemin bir tarafında ABD gibi özel harcamalar (özel sigortalar ve cepten harcamalar), bir tarafında Almanya gibi sigorta primleri (Sosyal Güvenlik Kurumu finansmanı), bir tarafında İngiltere gibi vergi ile finansman diğer tarafta ise sosyalist ülkelerde olduğu gibi Küba’ya benzer şekilde ödeme gücü olmayan, fakir fukaralar için ücretsiz sunulan ve finansmanı kamu (Hazine ve Maliye bakanlığının sisteme katkısı) tarafından karşılanan bir yapı söz konusudur.
Bu sağlık sistemlerine en belirgin örnek, Türkiye sağlık sistemidir. Karma finansman yapısı ile Türkiye sağlık sistemi nevi şahsına münhasır bir özellik göstermekte ve bu yönüyle Dünya’ya farklı bir sağlık sistemi örneği sunmaktadır.
Prof. Dr. Recep AKDAĞ öncüllüğünde 2003 yılında başlatılan “Türkiye Sağlıkta Dönüşüm” programı ile kurgulanan; Türkiye sağlık sistemi, karma yapıya sahip finansal sürdürülebilirliğe dayalı finansman yapısıyla ve 2003-2012 dönemindeki olağanüstü performansıyla tüm Dünyada gıpta edilen sağlık sistemlerinden biri olarak yerini almıştır.