Bilim, sağlık ve teknoloji alanlarında uzmanlaşmak için uzun yıllardır büyük bir çaba harcıyorum. Bu süreçte, ülkemizde yeterince değer görmeyen bu alanların yurt dışında ne kadar kıymetli olduğunu biliyorum. Bu nedenle, ideallerimden vazgeçmemek için ekstra çaba sarf etmem gerekebiliyor.
Aylar önce, Küresel Araştırmacı Gazetecilik Ağı’nın fellow programına başvuru yaptım. Bu süreçte yaptığım çalışmalardan bahsettim ve başka herhangi bir talep gelmedi. Uzun bir bekleme süresinin ardından, kabul edildiğime dair bir e-posta aldım. Tek şey yaptığım işleri sunmak oldu. Referans mektubu bile istenmedi. Alanında liyakat sahibi olan gazetecileri seçerek bu muhteşem toplantıya davet ettiler.
İsveç’te düzenlenen 13. Küresel Araştırmacı Gazetecilik Konferansı’na Türk fellow gazeteci olarak seçildiğimi öğrendiğimde büyük bir sevinç yaşadım. Bu konferansa katılma şansı elde etmek, kendimi geliştirme imkânı sağlayacak, dünyanın farklı ülkelerinden meslektaşlarımla bir araya gelecek ve onların deneyimlerinden öğreneceğim bir fırsat sunuyordu. Seminer programını incelediğimde, donanımlı gazetecilerin ve iletişim akademisyenlerinin sunumları ve çalıştaylarının ne kadar değerli olduğunu fark ettim.
Küresel Araştırmacı Gazetecilik Ağı, hazırlık aşamasında her konuda beni destekledi ve ihtiyacım olan tüm imkanları sağladı. Detaylara titizlikle odaklandılar. İsveç’e gittiğimde, dünyanın dört bir yanından gelen gazetecilerin birbirleriyle olan etkileşimlerini görmek beni çok mutlu etti. Birbirine destek olan, haber konuları ve gelişmelerle ilgili iletişim halinde olan meslektaşlarımın olması gerçekten güzel bir deneyimdi.
Toplantı başlıyor
132 ülkeden 2 binden fazla araştırmacı gazeteciyle bir araya geldik ve bu benzersiz etkinlik, bize değerli bir bilgi paylaşımı fırsatı sundu. Aynı anda 10-15 farklı salonda birçok toplantı ve çalıştay eş zamanlı olarak gerçekleştirildi.
Yapay zekâ, veri gazeteciliği, bilim iletişimi, sağlık haberleri ve birçok önemli konunun ele alındığı bu etkinlik, uluslararası gazetecilik dünyasını bir araya getirerek bilgi paylaşımı için önemli bir fırsat sundu. Küresel Araştırmacı Gazetecilik Ağı (GIJN), 200’ün üzerinde atölye çalışması ve konuşmadan oluşan kapsamlı bir programla dört gün boyunca unutulmaz bir deneyim sunarak konferansı etkin bir şekilde tamamladı.
Yapay Zeka Önemli Yer Tuttu
Yapay zeka ve gazetecilik konularında çeşitli oturumlar düzenlendi. Bu oturumlarda, yapay zeka ile gazetecilik arasındaki ilişki üzerinde duruldu. Yapay zekanın gazetecilik alanında kullanımı ve haber üretimine olan etkileri detaylı bir şekilde ele alındı. Gazetecilere, yapay zekanın etkilerini ve kullanımını anlama konusunda rehberlik eden ipuçları ve en iyi uygulamalar sunuldu. Ayrıca, yapay zekanın toplumsal etkileri ve gazetecilerin bu teknolojiyi nasıl değerlendirmeleri gerektiği konularına da odaklanıldı.
Bilim insanlarıyla işbirliği üzerinde duruldu
Konferansta, araştırmacı gazetecilerin bilim insanlarıyla işbirliği konusuna vurgu yapıldı. Bilim insanlarıyla işbirliği, bilimsel okuryazarlığı artırmanın yanı sıra önemli halk sağlığı sorunlarını gündeme getirmek için büyük bir potansiyele sahip olduğu üzerinde duruldu. Zehirli endüstriler ve bilimsel dezenformasyon konularında haber yapan Le Monde araştırmacı muhabiri Stéphane Horel, çalışmaları genellikle sağlığın ticari belirleyicilerine, diğer bir deyişle şirketlerin siyasi faaliyetlerinden kaynaklanan sağlık etkilerine değindi. BMJ Editorü Peter Doshi, Vanity Fair’dan Katherine Eban ve Maryland Üniversitesi’nden Prof. Deborah Nelson gibi alanında çok başarılı isimler çalışmalarından örnekler verdiler.
Gazeteciler neler söyledi?
Kongrede birçok meslektaşımla tanışma ve iletişim kurma fırsatı buldum. Onlardan toplantıyla ilgili düşüncelerini paylaşmalarını rica ettim.
İsveç Radyosu’ndan araştırmacı gazeteci Ida Cliffordson Weicht, “Konferans bir gazeteci olarak bana ilham verdi, yeni araştırma yöntemleri denememi ve işbirliği için diğer ülkelerdeki gazetecilere ulaşmamı sağladı” dedi.
Alhurra TV’nin araştırmacı gazetecisi Ghalia Bdiwe ise, “Araştırmacı gazeteciler olarak bir araya gelmek ve işimizi daha verimli bir şekilde yapmamıza yardımcı olacak en son teknolojileri tartışmanın yanı sıra deneyimlerin, başarı hikayelerinin, kaynakların ve bağlantıların paylaşılması hızlı tempolu dünyamızda çok önemli” diye konuştu.
Araştırmacı Gazetecilere Karşı Yükselen Hack Tehdidi ve Mücadele Stratejileri
Toronto Üniversitesi’nden Siber Güvenlik Araştırma Birimi olan Citizen Lab’ın kurucusu ve direktörü Ron Deibert, dünyanın dört bir yanındaki bağımsız gazetecileri ve kaynakları hedef alan, yeni bir ticari casusluk endüstrisi tarafından yönlendirilen bir dizi gizli gözetim tehdidi olduğunu ifade etti. Bu tehditler, artık savunmasız kalan pek çok bağımsız gazeteciyi etkileyebiliyor.
Citizen Lab, dünya genelinde bir dizi gazeteciye yönelik gizli casusluğu açığa çıkarmak amacıyla yürüttüğü adli çalışmalar hakkında içeriden bilgileri paylaştı. Bu çalışmalar, muhabirlerin akıllı telefon kameralarının sessizce ele geçirildiği vakalardan, muhaliflere, sivil topluma ve diğer saldırıya uğrayan bireylere yönelik ortak bir tehdidi vurgulandı. Deibert, hükümetler tarafından kullanılan bazı özel bilgisayar korsanlığı ve coğrafi konum belirleme araçlarının son derece güçlü olduğunu ve telefonların gizlice kullanılmasını önlemenin neredeyse imkânsız olduğunu vurguladı.
Gazetecilik, dünyada farklı bir yöne evriliyor
Meslektaşlarıma bilim, sağlık ve teknoloji haberleri yaptığımı söylediğimde, her seferinde bu alanın ne kadar değerli olduğunu vurguladılar. Ayrıca, uzman gazeteciliğin yurt dışında nasıl değer gördüğüne dair konuşmalar dinleme fırsatı buldum. Üzülerek belirtmeliyim ki ülkemizde, bu alanda önemli bir eksiklik bulunuyor ve maalesef bazı sosyal medya fenomenleri, özgün olmayan içeriklerle bu boşluğu doldurmaya çalışıyor. Kendilerini her konuda uzman gibi göstermelerinin yanı sıra, iletişimci olduklarını iddia eden kişilerle de karşılaşıyoruz.
Toplantıda, bilim, sağlık ve teknoloji haberlerine ne kadar titizlikle yaklaşılması gerektiği konusuna büyük önem verildi. Bazı gazeteciler, bilim ve teknoloji konularında konuşan herkesi uzman olarak kabul etme hatasına düşebiliyor. Ancak uzman gazeteciler, haber kaynaklarının titizlikle seçilmesinin önemine sık sık vurgu yaptı.
Gazetecilik, tamamen farklı bir yöne doğru evriliyor. Bu süreçte gazeteciler olarak, daha geniş bir bilgi yelpazesine sahip olmalı. Kendini uzman olarak tanıtan herkese şüphe ile yaklaşmanın ötesine geçmeliyiz. Ülkemizde hâlâ temel gazetecilik hatalarıyla mücadele edilirken, yurt dışında gelişmeler farklı bir seyir izliyor. Dolayısıyla, bu gelişmelere ayak uydurup, yeniliklere açık bir bakış açısı kazanmak zorundayız.
Harika bir etkinliğin ardından…
Bu harika etkinlik, yeni bir vizyon kazanmama katkı sağlarken motivasyonumu da artırdı. Etkinlik sonrasında, sakin ve huzurlu İsveç sokaklarında meslektaşlarımla dolaşıp, etkinlikle ilgili düşüncelerimizi paylaştık. Bu değerli deneyimi paylaşma ve öğrenme fırsatını bize sundukları için Küresel Araştırmacı Gazetecilik Ağı (GIJN), GIJN Türkiye ve Incubator for Media Education and Development (iMEdD )’a içten teşekkürlerimi sunuyorum.