Biopark Medical Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Adanır:
Estetik Medikal’de “Mesopotamia” Çağını Başlatıyoruz!
Estetik sektöründe kullanılan malzemeler ithal ürünlerden oluşuyordu. Biopark Medical Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Adanır bu duruma ‘dur’ diyerek estetik alanında önemli ürünlerin üretimini ülkemizde gerçekleştirmeye başladı. Artık tamamen Türkiye’ye ait markalar üretilir hale geldi. Biopark Medical’in açtığı bu yolda diğer firmalar da kendi markalarını üretme gayreti içerisine girdiler. İstanbul’da bulunan Biopark Medical’in genel merkezini ve Ar-Ge tesisini bizlere gezdiren Sayın Mustafa Adanır ile ürettikleri yüksek katma değere sahip ürünleri ve bir Türk firması olarak gerçekleştirdikleri başarı hikâyesini konuştuk:
Biopark Medical nasıl kuruldu? Faaliyet alanından biraz bahseder misiniz?
Biopark Medical, estetik medikal alanında özgün ve farklı güzellik anlayışıyla 26 yıllık sektör tecrübemizi üretime yönlendirmek için İstanbul’da yolculuğuna başladı. Köklü ve güçlü Ar-Ge çalışmalarımız sayesinde yüksek performanslı ürünler geliştiren ve üreten bir tıbbi teknoloji şirketi olarak çalışmalarımıza o günden beri hız kesmeden devam ediyoruz. Ana hedefimiz teknolojiyi inovatif çalışmalarımızla harmanlamak. Bu amaç doğrultusunda Biopark Medical, estetik medikalde her zaman teknolojik yeniliklerin ve trendlerin öncüsü konumunda olmaya devam ediyor olacak.
Biopark Medical’in inovasyon hikâyesi nasıl başladı?
26 yıllık sektör geçmişimizde katıldığımız uluslararası kongre ve fuar gibi önemli etkinliklerde bir tane bile Türk firmasının yer almıyor oluşu, Ar-Ge çalışmalarını başlatma konusunda en büyük motivasyon kaynağımız oldu diyebilirim. Maalesef, estetik medikal sektöründe kullanılan ürünlerin tamamı yurt dışından elde edilmekteydi. Biz bu ürünleri ülkemizde yapabileceğimize inandık. Hem finansman olarak gücümüze hem de çok değerli mühendislerin, eczacıların, kimyagerlerin, dünyanın en iyi hekimlerin ülkemizde yetiştiğine olan inancımızla işe koyulduk. Bu alanda bir cesaret girişimine ihtiyaç vardı, onu başlattığımıza inanıyorum. Biopark Medical’i kurduk ve bir Türk markası olarak global pazarda ülkemizi gururla temsil ediyoruz. Sektörümüzde bu anlamda öncü olmak da ayrıca bizi onurlandırıyor. Artık uluslararası alanda başka Türk markalarının da yer almaya başladığını görüyoruz. Bu farkındalığı başlatmış olmak büyük mutluluk kaynağımız. Rekabetin olması bizi kaliteye götürür, daha disipliner bir yapı içerisine sokar. Rekabet bizi besleyen ve büyümeye katkı sağlayan bir durum.
Ekibinizden de bahseder misiniz?
Ekip bizim için çok önemli, Biopark Medical yönetim ekibi olarak sinerjik bir çalışma modeli içerisinde, her birimiz işimizi büyük bir tutkuyla yapıyoruz. 22 mühendis, 2 profesör hocamız ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Toplamda ise 41 çalışanımız bulunmakta.
Şu anda satışını yaptığınız ürünler hangileri?
MPGUN ve AISHA mevcut satışı yapılan ürünlerimiz. MPGUN güvenli ve konforlu mezoterapi ve PRP enjeksiyonları için tasarlanmıştır. İlacın tam planlandığı gibi uygulanması için her bölgeye aynı derinlikte iğne uygulanabilmesini sağlar, mezoterapiyi yüzde yüz güvenli bir uygulama haline getirir. Aisha ise en üst düzey enjeksiyon eğitim aracımız. Estetik uygulamalarda enjeksiyon tekniklerini mükemmelleştirebilmek için kullanılıyor. Aisha, profesyonel makyaj sanatçılarının kalıcı makyaj teknikleri kullanarak, her birini tek tek hazırladığı hiper gerçekçi kafa modelimiz. Ürünlerimizin her birinde yer almasını istediğimiz ortak bir hedefimiz vardı, ürün kutularımızın altında “Made in Türkiye” damgasını görmeyi çok arzuladık ve bunu başardık. Yaşadığımız süreçler son derece duygu yüklü süreçlerdi. Yılmadık, sabır ile başardık.
Mezoterapi tabancası MPGUN’u diğer rakiplerinden üstün kılan özellikler neler?
Türkiye’nin önde gelen Ar-Ge mühendislik firmaları, tıp hekimlerimiz ve bizim uzun yıllara dayanan tecrübemiz harmanlanarak MPGUN cihazını ortaya çıkardı. Cihazımızın fark yaratan özelliklerini değerlendirecek olursak, dünya çapındaki rakipleriyle kıyaslandığında üç belirgin unsur ön plana çıkıyor. İlk olarak, cihazımızın enjeksiyon hızı dakikada 1500 atışla oldukça yüksektir. Karşılaştırma yaparsak, Fransız bir cihazın dakikada 450 atış yapabildiğini söyleyebiliriz. Pen ve Gun modlarını tek bir cihazda birleştirerek kullanıcılara büyük bir kolaylık sağlıyoruz. Pen modunda dakikada 1500 atışa kadar çıkabilirken, Gun modunda 700 atış/dakika’ya kadar performans sergiler. Uygulamada ve verimlilikte mükemmelliği hedefleyen MPGUN, ürün kontrol mekanizması sayesinde uygulama sırasında ürün israfını engeller. Her seansta mümkün olan en etkili ve verimli mezoterapiyi gerçekleştirirken mükemmelliğe odaklı kalır.
Ağrısız uygulama sağlayan MPGUN, kullanıcı dostu bir tasarıma sahiptir. MPGUN ile uygulanan tüm estetik işlemleri entegre LCD ekranından takip edilebilir. Cihaz, on adet hafızası ile protokollerinizi kaydedebilir ve hafif gövdesi sayesinde kolayca manevra yapılabilmesine olanak tanır. Medikal CE onayı ve FDA kayıtlı ürünlerimiz otoritelerin kalite gerekliliklerini sağlamaktadır.
Dünyanın en büyük kongreleri olan Paris IMCAS ve Monaco AMWC’de MPGUN’u tanıttınız. İlk tepkiler nasıldı?
Kongrelerde standımıza gelip ürünlerimizi inceleyen doktorlardan oldukça güzel yorumlar ve beğeniler alıyoruz. Ürünlerimizin Türk Markası olduğunu duyduklarında ise ilk olarak şaşırıyorlar. Böylesine kaliteli ürünler yaptığımız için bizi tebrik ediyorlar. Bu olumlu anlamdaki şaşırmalar bizi gerçekten mutlu ediyor. MPGUN Mezoterapi Tabancası dünyada sınıfının en iyisi olarak kabul görmesi bizi gururlandırıyor.
Yeni ürün lansmanlarınız olacak mı?
Evet yeni ürün lansmanlarımız gerçekleşecek. Bunlardan en öne çıkanı MESOPOTAMIA. Mezopotamya insanlık tarihinin başladığı bölge. Bu coğrafyadan yayılan güzellik ve estetikten aldığımız ilhamla Mesopotamia ismini oluşturduk. Mesopotamia miRNA teknolojisi kullanarak bitki kök hücre hammaddesiyle üretilmiş bir mezoterapi solüsyonu ve bu alanda bir ilki temsil ediyor. Ayrıca hammadde ve etken maddelerimizi Mezopotamya bölgesinde yetişen bitkilerden elde ediyoruz. Formülasyon tasarımında dünyada ilk ürün. Şu anda 4 farklı mezoterapi ürünümüz bulunuyor: Mesopotamia M.Bio Hair, Mesopotamia M.Bio Eyes, Mesopotamia M.Bio Age ve Mesopotamia M.Bio Melan.
Ayrıca 2 farklı Kimyasal peeling ürünümüz de var. Bunlar Messenger Peel Soft ve Messenger Peel Strong. Tüm bu ürünlerimiz gerekli sertifikasyon belgelerine sahiptir.
Bunlar dışında bir diğer önemli cihazımız ise Signatox. Bu ürünümüz botulinum toxin enjeksiyonu için geliştirilmiş robotik bir cihaz. Bu cihazımızı da yakın zamanda doktorlarımızla buluşturmayı planlıyoruz. Başka yeni projeler üzerinde de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Geliştirdiğimiz tüm ürünler için şirketimizin kalbinde her zaman ‘inovasyon’ var diyebilirim.
Kaliteye büyük önem veriyorsunuz…
Evet en büyük avantajımız kalite anlayışımızdır. Mükemmelliğe yolculuğumuzda yüksek kalite standartları için gereken her adımı atıyoruz. Çalışmalarımızı yönlendiren bu temel prensip, yaptığımız işin her ayrıntısını titizlikle tasarlayıp, tekrarlı şekilde kontrol ettiğimiz bir yaklaşımı içeriyor. İnsan sağlığı en önemli önceliğimizdir. Uluslararası standartların gerektirdiği çevresel test ve değerlendirmelerden başarıyla geçen MPGUN ile kendini kanıtlamış, çevre dostu bir firmayız. Her yıl yenilenen ABD Sağlık Departmanı FDA tescili, geleceğe doğru attığımız her adımda kazandığımız sarsılmaz uzun vadeli güvenilirliğimizin bir yansımasıdır. Medikal CE Belgemiz Avrupa’ya getirdiğimiz teknolojilerde de fark yaratan bir ürün olduğumuzu göstermektedir. Ayrıca personelimizin güvenliğini ve konforunu amaçlayan toplam kalite sistemini uygulayan bir yönetim anlayışına sahip olarak, ISO 13485 sertifikasına da sahibiz. Kendi sınıfının en yüksek standartlarına sahip mesoterapi tabancası olan MPGUN’un üreticisi olarak, kalite anlayışımızın küresel ölçekte öncü olduğunu gururla ifade edebilirim.
Ar-Ge çalışmalarınız ile ilgili de bilgi verebilir misiniz?
Biz Ar-Ge çalışmalarımızı en üst seviyede teknoloji ve inovasyon ihtiva edecek şekilde titizlikle sürdürüyoruz. Ar-Ge çalışmalarımızın %100’ü Biopark Medical olarak şirketimizin bünyesinde gerçekleşmekte. Türk hekimlerimizin etkin danışmanlık ve katkılarıyla Ar-Ge çalışmalarımızı güçlendirdik. Üniversitelerde birçok Ar-Ge çalışması yapılmasına rağmen ürünleşme sürecinde maalesef her zaman çok başarılı olunamıyor. Pazardaki karşılanmamış ihtiyaçlar için geliştirilmiş ürünlerin üretilip sektöre ve ekonomiye katkı sağlar hale getirilmesi bizim için en çok önemli bir öncelik. Bu süreçte devlet desteği çok önemli rol oynuyor. Aktif 4 projemizde TÜBİTAK ile koordine ilerliyoruz. Ancak destekler maalesef yetersiz kalmakta. 1998 yılından bu yana Kore’den ithalat yapıyoruz. Kore o yıllarda 2010 tarihini “Medikal Yıl” olarak belirlemişti ve Ar-Ge yapan şirketler Kore devleti tarafından desteklenmeye başlandı. Bu ciddi destek sayesinde Kore şu anda medikal alanın birçok branşlarında dünya ile rekabet edebilecek konuma geldi. Türkiye’nin de bu alanda benzer nitelikte bir önceliklendirme ile devlet desteğine ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
Bu arada; MPGUN Mezoterapi Tabancasını üretirken Ar-Ge finansmanı olarak harcanması gereken paranın 15 katını harcadık. Bu sebeple Ar-Ge’de doğru metodu uygulamak çok önemli. Planlı harcama ve süre yönetimi büyük önem taşıyor. Ar-Ge sürecinde yapılan büyük yanlışlıklar var. Bu konuyu bir gün seminer ile anlatmak isterim girişimcilere.
Distribütörlük verdiğiniz ve ihracat yaptığınız ülkeler hangileri?
Şu anda Japonya, Kanada, İngiltere, Fransa, Almanya başta olmak üzere 30 ülkede distribütörlerimiz bulunuyor. Dünya genelinde 2000’e yakın doktor ürünlerimizi kullanmakta. 2024 yılının sonunda hedefimiz ise aktif olarak 80 ülkede pazarda olabilmek. Üretimimizin yüzde 95’ini ihraç ediyoruz. Fransa, estetik ve kozmetik ürünlerde büyük bir pazarı temsil ediyor ve biz de Fransa’ya ihracat yaparak Fransız markaları ile rekabet ediyoruz. Fransız doktorlar, MPGUN cihazımızı tercih ediyorlar. Bu, Türk ürünlerinin uluslararası alanda ne kadar ileri gittiğini göstermesi bakımında önemli.
2024’den beklentileriniz ve ciro hedefiniz nedir?
2024 yılında estetik ve güzellik sektöründe ürünlerimiz ile ismimizi kalıcı kılmak istiyoruz. Ciromuzu ise 8-9 katına çıkarmayı planlıyoruz. Biopark Medical olarak kuruluşumuzdan sonra pandemi dönemini de içeren süreçte bile ciromuzu 4 kat büyütmüştük. Şimdi önümüzdeki 10 yıl boyunca, 2033’e kadar global düzeyde ilk 5 firma arasına girme hedefiyle ilerliyoruz. Bu hedef, bizim için bir hayal değil. Biopark Medical olarak, bu hedefi elde etmek için kararlıyız ve inanıyoruz.