Bağdat Caddesi’nde hizmet veren Academic Clinic’te “Prof. Dr. Fatih Durmuşoğlu ile Menopoz Farkındalık Semineri” düzenlendi. Seminere, Academic Hospital Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Zehra Neşe Kavak da katıldı. Menopoza yönelik farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlenen seminerin konuşmacısı Academic Hospital Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı aynı zamanda Menopoz Derneği Başkanı olan Prof. Dr. Fatih Durmuşoğlu, ortalama kadın ömrünün 80’li yaşlara ulaştığına dikkat çekerek, “Kadınlar, ömürlerinin yaklaşık üçte birini menopoz ile geçiriyor. Menopoz hekimliği, kadının yaşam kalitesini artırmayı hedefliyor. Menopozu doğal gidişatına bırakmak, modern tıp anlayışıyla kesinlikle bağdaşmıyor. Menopoz başlangıcında neler yapılacağı komşular yerine ilgili doktor ve merkezlerle tartışılmalı” dedi.
Menopoz; kelime olarak son adet, tıbbi tanım olarak da bir sene içerisinde hiç adet görmemek anlamına geliyor. Sağlık Bakanlığı’nın verilerinde; Türkiye’de menopoza girme yaşının yaklaşık 47-49 yaş, dünyada ise 50-52 yaş civarında olduğu belirtiliyor. Toplumdaki önyargılar nedeniyle menopozu günümüzde hâlâ bir hastalık, yaşlılığa geçiş olarak görenler olabiliyor. Yarınlara sağlıklı toplumlar kazandırmayı hedefleyen Academic Group, menopoza karşı farkındalık ve bilinç oluşturmak amacıyla, Bağdat Caddesi’nde hizmet sunan Academic Clinic’te “Prof. Dr. Fatih Durmuşoğlu ile Menopoz Farkındalık Semineri” düzenledi.
MENOPOZU KALİTELİ GEÇİRMEK ÖNEMLİ
Çok sayıda katılımcının ilgiyle takip ettiği seminerin konuşmacısı Academic Hospital Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Fatih Durmuşoğlu, menopoz döneminin sıklıkla “kadınların kâbusu”, “hastalık”, “yaşlılık dönemine geçiş” olarak değerlendirildiğine dikkat çekerek, “Artık bu önyargılardan kurtulmamız gerekiyor” dedi.
Menopozun yeni bir yaşam sürecine geçiş olduğunu vurgulayan Prof. Durmuşoğlu, “Sağlıklı girilen menopoz hastalık değildir” diyerek, şöyle devam etti: “Menopoz, kadınların üreme kapasitesi ve yumurtalık rezervlerinin belirli bir seviyeye indiği zaman sürecidir. Ortalama kadın ömrü 80’li yaşlara ulaştı; kadınlar ömürlerinin yaklaşık üçte birini menopoz ile geçiriyor. Dolayısıyla menopoz dönemini sağlıklı ve kaliteli geçirmek önem kazanıyor. Menopoz hekimliği de kadının yaşam kalitesini artırmayı, sağlıklı yaşlanmayı sağlamayı hedefliyor. Menopozu doğal gidişatına bırakmak, modern tıp anlayışıyla kesinlikle bağdaşmıyor. Menopoz başlangıcında neler yapılacağını komşular yerine ilgili doktor ve merkezlerle tartışmak, kadın sağlığı açısından büyük önem taşıyor. Menopoz döneminde mutlaka konuyla ilgilenen bir doktor veya merkeze başvurulmalı. Menopoz döneminde her kadına göre değişiklik gösterecek şekilde, menopoza giren kadının yakınmalarına ve gereksinimlerine göre yaklaşım geliştirilmeli. Bir kadın için çok riskli olan tedavi şekli diğeri için ideal seçim olabilir.”
“ŞİKAYETLERE GÖRE YAKLAŞIM GELİŞTİRİLİR”
Tedavisini ihmal eden kadınlarda; ateş basması, gece terlemeleri, depresyon, cinsel isteksizlik, kemik kaybı, kalp hastalıkları gibi sorunlar yaşanabildiğini aktaran Prof. Dr. Durmuşoğlu, şu bilgileri verdi: “Oysa yaşam kalitesini etkileyen menopoz şikâyetlerini ilaç tedavisiyle yenmek mümkün olabiliyor. Kadınlık hormonu olan östrojen ve progesteronun menopozla birlikte azalması ve takiben kesilmesiyle birlikte ortaya çıkan hormonal eksikliğin, ‘yerine koyma‘da denilen hormon replasman tedavisi (HRT) ile giderilmesi, hayat kalitesi ve yaşam süresi açısından önem taşıyor. Ayrıca menopozla birlikte her yıl düzenli olarak yaptırmanız gereken testlerin (smear, mamografi, kemik yoğunluğu, karaciğer enzimleri, şeker vb.), diğer hastalıklardan korunmanız açısından da son derece değerli olduğunu unutmamak gerekiyor.”