OHSAD Kurultayı’nda birbirinden değerli oturumlar düzenlendi. Bunlardan birisi de; İstanbul Üniversitesi – Cerrahpaşa Öğretim Üyesi, Değer Temelli Sağlık Hizmeti Derneği Başkanı Prof. Dr. Haluk Özsarı moderatörlüğünde gerçekleşen Onuncu Oturum idi.
10. OTURUMDA “DEĞER BAZLI ÖDEME” TARTIŞILDI
Oturumda; Sosyal Güvenlik Kurumu Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürü Doç. Dr. Eren Usul, Araştırmacı Tıp Teknolojileri Üreticileri Derneği (ARTED) Genel Sekreteri Elif Özman Pusat, Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD) Genel Sekreteri Dr. Ümit Dereli ve Acıbadem Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sağlık Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Çelik’in sunumlarıyla “Değer Bazlı Ödeme” konuşuldu.
GSS Genel Müdürü Usul, oturumun ana başlığını oluşturan “Değer Temelli Ödeme” konusunda değerlendirmede bulunarak, etkin bir ödeme modeli oluşturulmasının kaçınılmaz olduğunu, hem ilaç hem de tıbbı konularda bu örnekler uygulandığını söyledi. Türkiye’nin sosyal gerçeklerini de dikkate almak gerektiğini söyleyen Usul, “Hem tanı hem de ilaç için bu sisteme yavaş yavaş geçilmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.
TEDAVİ HARCAMALARI ARTTI
Acıbadem Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sağlık Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Çelik, Dünya örnekleri ve Türkiye için getirilebilecek çözüm önerileri konusunda bilgilendirmede bulundu. Prof. Dr. Çelik, sağlık sistemi üçgeninin “Hasta, Sunucu ve Ödeyici”den oluştuğunu söyledi. Türkiye’de hastaların tedavi için yaptıkları harcamanın arttığını, TÜİK verileriyle paylaşan Prof. Dr. Çelik, ABD’de ve İngiltere’de sağlık harcamalarının değer bazlı ödeme perspektiflerine ilişkin bilgiler sundu.
“TESTLERİN SİSTEME GİRMESİ, KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ TEDAVİNİN ÖNÜNÜ AÇAR”
ARTED Genel Sekreteri Elif Özman Pusat da sunumunda, tıbbi cihazların satın alınma tercihlerinde devrede olan faktörleri sıralayarak, yenilikçi ürünlerin daha çok geri ödeme kapsamına girdiğinde kamu hastanelerince tercih edildiğini söyledi. Bu sebeple, bu yenilikçi ürünlerin geri ödeme kapsamına girmesinin çok önemli olduğunun ama bu konuda da bazen sıkıntılar yaşandığının altını çizen Pusat, OECD verileriyle sağlık harcamalarının yüzde 10 ile yüzde 30’unun yanlış tanı ve tedavi için harcandığını hatırlattı. Elif Özman Pusat, “Tanı ve tedavide testlerin doğru teşhisin yapılabilmesi için ne kadar önemli olduğunu örneklerle de görüyoruz. Testlerin sisteme girmesinin kişiselleştirilmiş tedavinin önünü açılabileceği kanaatindeyiz. Değer bazlı satın almayı da sürekli gündeme getiriyoruz. Değer bazlı satın alma da kazanılacak fayda da büyük olmaktadır” diye konuştu.
EN KAPSAYICI GSS TÜRKİYE’DE
Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD) Genel Sekreteri Dr. Ümit Dereli ise sunumuna, ilaç harcamalarının son 5 yılına ilişkin veriler paylaşarak başladı. Dereli, Türkiye ilaç sektörünün 2022 yılında 7.7 milyar dolarlık hacmiyle dünyada 22. Sırada yer aldığını belirtti. TÜİK verilerine göre, Türkiye nüfusunun giderek yaşlandığını, 65 yaş üstü nüfusun giderek arttığını söyleyen Dr. Dereli, geleceğe ilişkin sağlık politikalarını planlarken, bu noktanın özellikle üzerinde durulması gerektiğini vurguladı. Dr. Dereli, “Biz giderek yaşlanıyoruz, çok zenginleşemeden yaşlanıyoruz. Bundan sonra ekonomik büyümeyi hangi nüfus nasıl yapacak düşünülmesi gerekiyor. Ayrıca bu nüfus sağlıklı yaşlanmıyor, çok sağlıksız yaşlanıyor. Diğer yandan Türkiye nüfusunun yaşam süresi, diğer ülkelere paralel şekilde artıyor. Sonuçta sağlık talebi devam edecek nüfusun, sağlık talebi devam edeceği yılları da artıyor. Dünyanın en kapsayıcı GSS uygulamalarından biri Ülkemizde. BM ülkeleri içinde Türkiye gibi kapsayıcı GSS’ye sahip 40 ülke var ama bu ülkeler içinde en kapsayıcısı, Türkiye. Çok düşük maliyetlerde çok geniş bir hizmet sunulmaktadır. Bu kadar az harcamak sürdürülebilir bir geleceğe sahip olabilir mi?” dedi. Dereli sözlerini şöyle sürdürdü: “168 yenilikçi ürünün ülkemizde 10 tanesine erişilebiliyor. AB ülkeleri için bu oran ortalama yüzde 45 civarında. Yapılan anket sonuçlarına göre yenilikçi ilaçlara Türkiye’de erişilebilirlik yıllara göre azalmaktadır. İşte bu sebeplerden dolayı değer bazlı fiyatlandırma ve geri ödeme sistemlerine olan ihtiyaç gün geçtikçe artmaktadır.”