“Tekne limanda güvendedir ama teknenin amacı bu değildir.” Paulo Coelho
Yapımız gereği rahat, kolay ve zahmetsiz bir hayat sürmek isteriz. Fakat hayat böyle değildir maalesef. Hayatta kolaylıklar olduğu gibi zorluklarda mevcuttur. Hayat zıtlıklar barındırır. Zıtlıkların olması diğerini değerli kılar, zıtlıklar diğeri tanımlamamıza yardımcı olur.
Hayatımızdaki olan her şey aslında bir deneyimdir.
Hepimiz hayatımızda zorluklar, zorlanmalar ile karşılaşırız. Zaman zaman alışkın olmadığımız durumlar, olayları yaşamak zorunda kalabiliriz. Bu zorlanmalar bizi rahatsız eder.
İnsanoğlunun hayatındaki genel zorlanma halleri genelde rutin ve stabil olarak devam eden şartların dışına çıkılması ile ortaya çıkar.
Sık duyduğunuz “konfor alanı” tabirini zorlanmanın olduğu bu yazımda mecburen değinmek zorundayız. Daha önceki birçok yazımda konfor alanına temas eden yazılarım olmuştu. O yazılarımı da okumanızı öneririm.
Nedir “konfor alanı”?
Konfor alanı, bir bireyin kendini rahat ve güvende hissettiği, aşina olduğu fiziksel, duygusal ve zihinsel sınırların belirlendiği bir alandır.
Konfor alanı, kişinin tekrarlanan rutinleri, kişinin alışkın olduğu koşullar, otomatik davranışlardır. Konfor alanı kişinin neredeyse ezberlediği alandır. Her şey bu alanda tanıdıktır. Kişi sürekli bu alan içinde bulunduğu için, bu alanın riskleri nelerdir, tehlike olup olmayacağı gibi birçok deneyime sahip olmasıyla hep bu alan içinde kalmak ister. Bu alanın dışına çıkmak büyük çoğunluğumuz için istenmeyen bir durumdur. Bu alanın dışına çıkmamız bizi genelde korkutur. Belirsizlik duygusu insanoğlunun korkularını tetikler. Aslında belirsizlik korkusu, deneyimlememek insanoğlunun varoluşundan beri mevcuttur. İlk insanlar deneyimleyerek öğrenmek zorunda kalmışlardır. İlk insanların deneyimlemesi sonucu çok trajik sonuçlarla karşılaştıklarını tahmin edebiliyoruz.
Belirsizlik korkumuz için ilk insanlık tarihine gitmemize gerek yok aslında. Dünyaya gelip hayatımızın ilk anından itibaren çevremizi, dünyayı deneyimlemeye ve tanımaya başlamak için çabalarız. Bildiğimiz alanımızda ayrılıp yürümeye çalışırız, ilk adımları atar ve yerimizi değiştiririz. Ev içerisinde diğer odalara gitmeye çalışırız. Belki yanan bir ışığa, bir sobaya dokunmak isteriz. Bu yaşlarda çok bilinçli olarak konfor alanından çıkmayız. Çünkü çok fazla deneyimimiz olmadığı için kaygılarımızda çok yoktur. Sadece merak ve deneyimleme ihtiyacımız vardır. Deneyimlerimiz artınca artık yaşadığımız tecrübeler sonrasında varsayımlar oluşturmaya başlarız. Bu varsayımlar da genelde hayatta kalma içgüdüsü ile belirsizlik ve mevcut durumun dışına çıkma korkusunu getirir. Tüm bunlar konfor alanımızdan çıkıp, risk alma isteğimizi sınırlar. Bu durum bizim yeni fırsatlara yönelme, yeni deneyimler yaşamamızı engeller. Bunun sonucunda da kişisel potansiyelimizi ortaya çıkarma, gelişme ve büyüme fırsatını kaçırmış oluruz.
Konfor alanından çıkma aslında değişimdir. Değişim hayatın kaçınılmaz bir parçasıdır.
Yeni fikirler, deneyimler ve değişimler konfor alanının dışında gerçekleşir. Konfor alanında kalmak insanı kısa vadede iyi hissettirebilir. Kişi kendini güvende hissedebilir fakat uzun vade de kişi yeni deneyimler ve gelişim gösteremediği için bu durum problem olmaya başlayabilir.
Konfor alanımızdan çıkmamak özellikle kariyer hayatımızda sık rastlanan bir durumdur.
İş yerinden, pozisyonumuzdan ya da yaptığımız işten memnun olmayabiliriz. Fakat buna rağmen aynı konumda ya da işyerinde kalıp şikayet etmeye devam ederiz.
Kendi yetkinliğimizi arttırmak da bize zor gelebilir. Örneğin aynı işyerinde kalarak işimizin gereği yabancı dil biliyor olmak hem kariyer, hem maddi olarak bizi mutlu edebilecek bir seviyeye taşıyabilecekken bunu konfor alanımızdan çıkacağımız için yapmak istemeyiz.
Bir yabancı dil öğrenmek için kendi iş hayatımızdaki vakitlerden fedakârlık edip rutin konforlu alanımızdan çıkmak zorunda kalacağızdır. Bu bizim için zorlayıcı bir durum olabilir ve konfor alanımızda kalmaya devam edebiliriz, sonuçta bir değişim, gelişim mümkün olmayacaktır.
Peki konfor alanından çıkmak için ne yapmak gerekir?
Bu konu ile ilgili sayfalarca yazabiliriz ama aslında tek yapmanız gereken şey çok nettir.
Konfor alanından çıkmak için sadece o alandan çıkmak için adım atmak gerekir.
Adım attıkça sonrası gelecektir.