21 Ağustos’ta Swissotel’de Birleşik Arap Emirlikleri-Çin Ticaret Odası’nın davetlisi olarak, Çin-Türkiye Ticaret İşbirliği Konferansı’nda biraraya geldik. Sosyalist bir kültür ve ekonominin dünya ticaretine açılan kapısı olan Shenzhen Bölgesi’nin değerli konuklarını dinledik, işbirliği için görüşmeler gerçekleşti. Hong Kong’a komşu olan Shenzhen Çin’in birinci, Asya’nın dördüncü büyük ticaret merkezi. Çin, dünya ekonomisindeki %18lik payıyla, Dünya’nın ikinci en büyük ekonomisi olarak, küresel ekonomiyi domine eden ilk 500 şirketten 145’inin genel merkezine de ev sahipliği yapıyor. Çin, Şangay, Hong, Kong, Pekin ve Shenzhen ile dünyanın en rekabetçi on finans merkezinden dördüne sahip. Oxford Economics tarafından hazırlanan bir rapora göre, 2035 yılına kadar, Schenzhen ile birlikte 4 şehrinin, dünyanın en büyük 10 şehri arasında olacağı tahmin ediliyor. 1,5 milyara yaklaşan nüfusu ile dünya nüfusunun %17’ine sahip Çin insanın Türklerle Asya’dan gelen ilişkisi, Çin Seddi ve İpek Yolu izlerinde gizli. Çin halkının azmini, çalışkanlığını, gösterişsiz, abartısız ve bir o kadar da iddialı duruşunu fazla lafı uzatmadan, dolandırmadan yapılan sunumlarda izledik…
Medya fenomenlerinin dikte ettiği abartılı yaşamların pek de hayra alamet olmadığını farkeden sosyal medya kullanıcıları yavaş yavaş hayatlarına sadeliği eklemeye başladı. İnsanın duygularına sahip çıkması ve bu duyguların da teknoloji tarafından pek de kolay çözümlenemeyeceğini anladıkça, insan insana dönüyor. Tüm öfkesini sosyal medya aracığıyla kusan nesillerin çocukları ters psikolojiyle el ele tutuşup dünya insanı olabilir mi? Hayal edelim, olsun…
Eylül ayıyla birlikte İstanbul’un kültür ve sanat hayatı da epey şenlendi. The Wall Art Gallery’de, İngiliz ödüllü sanatçı, heykeltıraş, mühendis, doğa bilimci Samuel Zealey’in demir ve çelik metallerini çocukluğun kağıttan gemi ve uçaklarına dönüştürdüğü heykelleri sergileniyor. İstanbul Modern’de ışık ve su oyunlarıyla, izleyicisini sanata dahil eden ünlü Danimarkalı sanatçı, Olafur Eliasson gezegeni ve sürdürebilirliği yorumluyor. Fotoğraf severlerin her yıl ilgiyle beklediği 212 Photography İstanbul Festivali ise, 28 Eylül-13 Ekim arasında 30’a yakın farklı mekanda, şehre farklı açılardan bakmayı sağlayacak. 1-14 Ekim’de Artweeks İstanbul X. Edisyon’u var. Haydi büyükler sanata…
Ortalama Zekanın Mutluluğu
Çoğumuzun belki de hiçbir şeyde ‘dahi’ olamayacağı bir dünyada, çocukları ‘fevkalade’ yapmaya çalışan anne babaların yetiştirdiği çocukların mutlu olması mümkün mü? Ufak yaşlardan itibaren kendimizin veya biz değilsek bile, çocuklarımızın ‘şahane’ olduğunu düşünerek, nesilleri mutsuzluğa mahkum ediyoruz. Böylece bir ömür mutluğu arayan ve henüz bulamadığını fark ederek yaşlanan kederli nesiller. Hiçbir şey yeterli değil…
Önerdiğim alıştırma şu:
Son dönemde –arzu ederseniz geçmiş de giderek- üstesinden geldiğiniz zorlukları bir bir yazın; göreceksiniz ki düşündüğünüzden çok daha fazla şeyi başarmışsınız. Bu sizin yolunuz, yolculuğunuz, başarı öykünüz. Çocuğunuz da rahat bırakın, hiçbir şeyde ‘dahi’ olmasına gerek yok. Yapılan araştırmalar ortalama zekadaki kişilerin hayat dengelerini daha iyi kurduğunu ve dolayısıyla hayattan daha fazla keyif aldığını söylüyor. Hatta araştırmalar gösteriyor ki, ortalama güzellikteki, daha az dikkat çeken kişiler, olağanüstü güzellikteki dünya güzellerinden daha fazla çekici görülüyor.
Bırakınız rahat yaşayalım…
Referanslar:
1.‘The Joy of Being Average’, www.psychologies.co.uk
2. Görsel: Jeremy Bezanger, Unsplash; Futurity.org