Dr. Oğuz Mülazımoğlu’nun liderliğinde Cemile Sultan Korusu’nda düzenlenen etkinlikte, ProLon Beslenme Programs’ bilimsel temelleri ve sağlık üzerindeki etkileri detaylı bir şekilde ele alındı. Yapılan sunumda Prof. Dr. Murat Baş da, bilimsel araştırmalar ışığında açlığı taklit eden beslenme (Fasting Mimicking Diet – FMD) yönteminin sağlık ve yaşlanma üzerindeki etkilerini detaylı bir şekilde anlattı. Toplantıda; FMD’nin sağlıklı yaşlanmayı destekleyen, metabolik hastalıkların riskini azaltan ve hayat kalitesini artıran potansiyel faydaları vurgulandı.
Biyolojik yaşlanmayı yavaşlatıyor
Patentli Fasting Mimicking Diet (FMD) programının, uzun yaşam, metabolik sağlık ve biyolojik yaşlanmayı yavaşlatma hedefiyle tasarlandığını söyleyen Esta Farma Kurucusu Dr. Oğuz Mülazımoğlu şunları söyledi: “ProLon, L-Nutra tarafından geliştirilmiş, açlığı taklit eden bir beslenme programıdır. Ayda sadece 5 gün boyunca uygulanan bu yöntem, düşük kalorili, bitki bazlı, vejetaryen bir diyet ile otofajiyi tetikleyerek hücresel yenilenmeyi teşvik eder. Bu süreç, özellikle viseral yağların azalması, metabolik sağlığın iyileştirilmesi ve cilt yenilenmesi gibi faydalar sağlar. 1. Gün 1100 kaloru, 2-5. Günler ise 800 kalori alınır. Günde 2-3 litre su tüketimi ve 30-45 dakika tempolu yürüyüş önerilmektedir. ProLon’un etkinliği, saygın bilimsel dergilerde yayınlanan 30’dan fazla klinik çalışma ile desteklenmektedir. Nature Communications’da yayınlanan 2024 tarihli bir çalışmaya göre: Üç aylık ProLon döngüsü, biyolojik yaşın medyanını 2,5 yıl düşürmüştür. Bu iyileşme, kilo kaybından bağımsız olarak gerçekleşmiştir.”
ProLon kullanımının 18-70 yaş arası bireyler için uygun olduğunu anlatan Dr. Mülazımoğlu, “ProLon, pre-diyabet, insülin direnci, otoimmün hastalıklar ve kilo vermede zorlanan bireyler için özel bir çözüm sunar. Hücresel otofajiyi tetikleyerek yenilenme sağlar. İnsülin direncini azaltır ve metabolik sağlığı iyileştirir. Visseral yağda azalma ve cilt hidrasyonu sağlar. Kas kütlesini korurken enerji artışı sağlar. ProLon, modern bilimin ışığında geliştirilmiş yenilikçi bir beslenme programıdır. Sağlıklı yaşlanma ve biyolojik gençleşme için bilimsel olarak kanıtlanmış bu yaklaşım, bireylerin yaşam kalitesini artırmayı hedeflemektedir” dedi.
Açlığı taklit eden beslenme
Sunumda Prof. Dr. Murat Baş da şunları söyledi: “FMD, düşük kalorili, protein ve karbonhidrat oranı azaltılmış, yağ içeriği nispeten yüksek bir beslenme programıdır. Bu diyet, hücrelere açlık sinyalleri göndererek otofajiyi (hücresel yenilenme) teşvik ederken, uzun süreli aç kalma risklerini minimize etmeyi hedefler. Kısa süreli ve belirli periyotlarda uygulanan FMD’nin, başta yaşlanma karşıtı etkileri olmak üzere birçok sağlık faydası olduğu belirtilmiştir.”
Bilimsel bulgular
Sunumda, National Institutes of Aging (NIA) tarafından desteklenen CALERIE çalışmalarından elde edilen sonuçları da paylaşan Prof. Dr. Murat Baş, FMD’nin; Biyolojik yaşlanma hızını %2-3 oranında yavaşlattığını, Kardiyovasküler hastalık, diyabet ve kanser gibi yaşa bağlı hastalıkların riskini azalttığını, İnflamasyonu baskıladığını ve metabolik sağlığı iyileştirdiği ifade etti. Prof. Dr. Baş, “FMD; sağlıklı bireyler, kilo yönetimi hedefleyenler ve metabolik hastalık riskini azaltmak isteyenler için uygun bir yöntem olarak öne çıkmaktadır. Ancak hamilelik, emzirme dönemi veya kronik hastalığı olan bireylerin doktor gözetiminde uygulaması gerektiği vurgulanmıştır” diye konuştu. Prof. Dr. Murat Baş, FMD’nin; yaşlanma hızını yavaşlatan, hücresel yenilenmeyi teşvik eden ve metabolik sağlık üzerinde olumlu etkileri olan etkili bir yöntem olduğunu belirtti. Prof. Dr. Baş, bununla birlikte, kişiye özel risklerin göz önünde bulundurulması gerektiğinin altını çizdi.
www.prolon.com.tr adresinden daha geniş bilgi alınabilir.