Amgen Romatoloji – İmmunoloji Birimi Ürün Müdürü Pelin Karter, Amgen Türkiye’nin faaliyetleri ile Romatoloji ve İmmunoloji alanlarında yürütüyor oldukları çalışmalar hakkında sorularımızı cevaplandırdı:
Öncelikle kendiniz hakkında bilgi verebilir misiniz? Ürün müdürü olduğunuz Amgen Romatoloji-İmmunoloji Birimi ve organizasyonu hakkında bilgi alabilir miyiz?
2012’de İstanbul Eczacılık Fakültesi’nden mezun oldum. Üniversite yıllarında biyoteknolojiye olan ilgimle birlikte bitirme tezimi hedefli biyoteknolojik ilaç sistemleri üzerine yaptım. Amgen’i bu tez araştırmalarım sırasında tanıdım.
Amgen Türkiye, tedaviye değer katan yeni ürünler geliştirmek ve hastaların yaşam kalitesini artırmak konusunda kararlı bir şekilde çalışan misyonu ile biyoteknolojide birçok alandaki güçlü ürün portföyünü, ciddi tedavi alanları için hastalara sunmaktadır. Bu nedenle ürün müdürü olarak görev yapmakta olduğum Amgen’da çalışmaktan büyük bir mutluluk duymaktayım.
2014 yılında kurulan birimimiz, bilim ve teknolojinin sunduğu olanakları en üst düzeyde kullanarak, Amgen’in “öncü bilim hayati ilaçlar” felsefesi ile insan sağlığını tehdit eden hastalıklara karşı mücadele etmektedir. Müdürümüz Mahmut Dinçer Uyar, ben, iki bölge müdürü ve saha ekibiyle birlikte 30 kişilik güçlü bir ekibiz. Bu ekip; medikal, pazar erişim, pazarlama mükemmeliyeti, ruhsat gibi pek çok farklı departman tarafından desteklenmektedir. Birim olarak osteoporoz ve inflamasyon alanlarında faaliyet gösteriyoruz.
Osteoporoz alanı dediniz… Osteoporoz hastalığı hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz? Birim olarak bu alandaki çalışmalarınız nelerdir?
Osteoporozun en yaygın tiplerinden olan post menopozal osteoporoz; kadınlarda menopoz sonrası dönemde kemik kitlesinin azalması ve yapısının bozulması ile ortaya çıkan ve buna bağlı kırıklar ile sonuçlanabilen bir hastalıktır. Yaşlanma ile görülme sıklığı artan bir hastalık olduğu için insan ömrünün her geçen gün uzadığı bir dünyada büyük öneme sahiptir.
Örneğin, osteoporoz 50 yaşın üzerinde her 3 kadından birinde görülmektedir ve bu yaş grubundaki bir kadının yaşamı boyunca kalça kırığına bağlı ölüm riski, meme kanserine bağlı ölüm riskine eşittir. Ayrıca, dünyada her 3 saniyede bir osteoporoza bağlı kırık meydana gelmektedir. Tüm bunlar osteoporozun ciddiyeti konusunda fikir vermektedir.
Moleküler genetik uygulamaların umut verici özelliğini fark eden ilk firmalardan olan Amgen, biyoteknoloji alanında geliştirdiği uzmanlıkla, canlı hücreler kullanarak yenilikçi ilaçlar üretiyor. Tüm dünyada osteoporoz alanında da farkındalığı arttırmak ve öncü bilim ürünü biyoteknolojik ilaçları hastaların hizmetine sunmak için çalışmalar yürütüyor. Amgen’in bu alana giren ilk monoklonal antikor olan Denosumab’ın yanı sıra geliştirmekte olduğu başka ürünleri de vardır.
Amgen Türkiye olarak biriminizin pazarlama faaliyetlerinde yeni teknolojilerden faydalanıyor musunuz?
2017 yılında osteoporoz alanında sağlık mesleği mensuplarına en güncel bilgileri daha etkin ve daha kapsamlı bir şekilde ulaştırabilmeyi hedefliyoruz. Amgen, biyoteknolojide öncü olduğu gibi sağlık sektörünün tüm çalışanlarına yönelik güncel ve doğru bilgilerin en son dijital yöntemleri kullanılarak aktarımında da öncü rol üstlenmektedir.
9 Şubat’ta sektörde Türkiye’nin ilk canlı Virtual Reality (Sanal Gerçeklik) yayınını gerçekleştirdik. Yayında osteoporoz tedavisinde güncel veriler ışığında Denosumab’ın etkisi üzerinde duruldu. 3 boyutlu özel gözlükler aracılığı ile tek bir merkez noktada gerçekleşen toplantıya canlı yayın ile katılan hekimler, kendilerini konuşmacı ve katılımcı hekimlerle aynı salonda gibi hissederek iletişim kurma şansına sahip oldular. Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdik ve bu alandaki çalışmalara öncülük etmeye devam edeceğiz. Ayrıca, hekimlere yönelik tanıtımlarda Augmented Reality (Artırılmış Gerçeklik) teknolojisini kullanarak dijital iletişimi en etkili ve yaratıcı şekilde kullanmayı hedefliyoruz. En önemlisi hastaya hizmet odaklı projeler ile hastaların tedavi uyumunu artırma ve tedaviden maksimum faydayı görmelerine katkıda bulunabilmeyi hedefliyoruz.