Av. Muhittin Ertuğrul Ertürk yazdı…
Sosyal Güvenlik Kurumu ile Türk Eczacılar Birliği arasında devam etmekte olan protokol revizyon görüşmeleri yakın zamanda sonuçlanmış ve Eczanelerde satılacak ürün listesi genişletilmiştir ve bir dizi ek protokol imzalanmıştır. Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki sigortalıların Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol” ün bazı maddelerinde düzenleme ve değişiklik yapan 2017/1 Ek Protokolü ile “Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol”, EK-6 “Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden Tıbbi Malzemelerin Temini Sözleşmesi, EK-7 “Eczanelerin Sözleşmeden Kaynaklı Yaptırımlara İlişkin İtirazlarının Değerlendirilmesine İlişkin Usul ve Esaslar” metinleri imzalanmıştır. Buna göre; Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden Tıbbi Malzemelerin Temini Sözleşmesi, “Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol” eki olarak düzenlendi ve bu esaslar kapsamında eczacılar tarafından karşılanabilecek medikal malzeme listesi 186 kalem ürün olarak düzenlenmiş,
“Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokolün 3.4 maddesinde yapılan düzenlemeler ile bu protokol kapsamında eczacılar tarafından karşılanan reçeteler için Kurum tarafından ödenmekte olan hizmet bedellerinde, mevcut protokolün 9.1 maddesinde tanımlandığı şekilde enflasyon oranında iyileştirme sağlandı ve bu iyileştirmelerin 01.04.2017 tarihinden itibaren geçerli sayılacağına dair düzenleme yapılmış,
“6736 Sayılı Kanun ile eczanelere verilen stok düzenleme hakkından faydalanan eczacıların buna dair kestikleri fatura tutarının, Kuruma yapacakları ıskonto oranına esas teşkil eden 2016 Yılı hasılat bedelini etkilememesi için EK-5 formun formatında yapılan düzenleme ile bu fatura tutarının hasılat tutarından düşürülmesi sağlanmış, Protokol kapsamında sözleşme feshi, uyarı ve cezai şartlara yapılacak itirazların değerlendirilmesine ilişkin usul ve esasları düzenleyen EK-7 “Eczanelerin Sözleşmeden Kaynaklı Yaptırımlara İlişkin İtirazlarının Değerlendirilmesine İlişkin Usul ve Esaslar” metni protokole eklenerek, illerde ve Ankara’da “Uyarı ve Cezai Şart İtiraz Değerlendirme Komisyonları” kurulması sağlanmış, Geçici koruma altındaki yabancılar için düzenlenmiş reçete muhteviyatı ilaçların karşılanması ve reçetelerin incelenmesinin Kurum, AFAD ve TEB tarafından imzalanan protokol hükümleri çerçevesinde yürütüleceğine dair hüküm protokole eklenmiştir, Protokol ile sözleşme yenileme işlemlerinin Nisan ayı içerisinde tamamlanacağı belirlenmiş olmakla birlikte, revizyon görüşmelerinin sonuçlanmamış olması nedeniyle, sözleşme yenileme işlemleri için tanınan süre 31 Mayıs 2017 Çarşamba günü mesai bitimine kadar uzatılmıştır.
İlaç ve Eczacılık Sektöründe bunlar yaşanırken ve 186 adet tıbbi cihazın eczaneler üzerinden satışı kabul edilmiş iken, Tıbbi Malzeme tedarikçilerinin pazarı bir miktar daha daralmıştır. Tıbbi malzeme tedarikçilerinin eczacılarına satış ve dağıtım ağına sahip değildir ve olması da bu aşamada mümkün değildir. Yine Medula sisteminin her iki sektöre de açılmış (veya açılacak) olmasına rağmen Eczacıların lehine ciddi bir avantaj sağlandığı açıktır. Bu durumda tıbbi malzeme tedarikçisi birçok firmanın bu rekabete dayanamayacağı çok açıktır. Eczanelerden satılan ürün listesinin bu kadar genişlemesi, tıbbi cihaz sektöründe ciddi endişe yaratmıştır. Eczacılara bu kadar ciddi ve büyük bir pazara sağlanırken, tıbbi malzeme tedarikçilerinin pazarının bir o kadar daraltıldığı ve çoğu firmanın kapanacağı ve birçok insanın işsiz kalacağı hiç hesaplanmamıştır. Tıbbi malzeme tedarikçileri, zor koşullarda ülkenin dört bir yanında hastalara tıbbi malzeme tedarik etmiş, bunu yaparken Medula sistemine entegre olunmadığı için nerdeyse zararına satış yapmış, tahsilât güçlüğü yaşamış, çok firma hastaya direkt satış yaptığı için hastalar ile karşı karşıya kalmış ve ancak ciddi fedakârlıklar ile hasta mağduriyetine engel olmuştur. Bu tedarikçilerin kamu tarafından vefa hak ettiğini düşünüyorum. Hastalar ile aile olmuş tıbbi malzeme tedarikçilerini zor günlerde hep kamunun ve hastanın yanında olduğu unutulmamalıdır.
Bu nedenle, Sosyal Güvenlik Kurumunun en kısa zamanda protokolü askıya alması, “Tıbbi Cihaz Satış, Reklam ve Tanıtım Satış Yönetmeliği” ile çelişkili olduğunu düşündüğüm bu protokolün yeniden gözden geçirmesi, ürünün sayısının makul bir seviyeye çekmesi, tıbbi malzemecilerin iş alanı ve rekabet gücünü azaltmayacak önlemler alması ve hatta protokol çalışmalarına Tıbbi Cihaz sektörünü temsil eden derneklerden temsilci çağırması isabetli olacaktır.