Mehmet Ali ÖZKAN yazdı…
Sağlığın olmazsa olmazı olan tıbbi cihazları tedarik eden, üreten firmaların sorunlarını defalarca bu sütunlarda dile getirmeye gayret ettim. Konunun sorun olmaktan çıktığını, kriz haline geldiğini, bu gidişle tıbbi cihaz firmalarının yaşama imkânlarının kalmadığını anlattım.
Yıllar önce sektörde sıkça dile getirilen bir söylem vardı. Hükümet sağlık sektöründe fazla firma olmasını istemiyor, sektörü elli yüz firmaya teslim etmek gibi bir planı var deniliyordu. Bu firmaların da yabancı sermayeli uluslararası aktör firmalar olması öngörülüyor deniliyordu.
Milli ruha sahip bizler ve bizim gibi düşünen sektör temsilcileri de sağlık gibi önemli konuda stratejik öneme sahip tıbbi cihaz üretim ve tedarik sektörünün sadece uluslararası firmaların inisiyatifine bırakılamaz, bırakmazlar diyor, söyleme karşı çıkıyorduk.
Gelinen noktada sanki söylem doğru çıkıyor gibi. Maalesef gelinen nokta endişe verici hale ulaştı.
Tıbbi cihaz bedellerinin üniversite hastanelerinde üç yılı aşması, ödeme sorunu nedeniyle firmaların batırılıyor olması ve sektörde işten çıkarmaların başlaması sektörde her anlamda kan kayıplarına sebep olmakta. Bu sorunlar hükümete çeşitli platformlarda sektörel sivil toplum kuruluşları, ticaret ve sanayi odalarınca duyurulduğu ve rapor edildiği halde sorunun hükümetin gündeminde yer almıyor olması adeta yıllar önce o sözleri sarf edenlerin haklı olduklarını gösterir nitelikte.
Başbakan başta olmak üzere tüm bakanların iş alemiyle yaptıkları tüm toplantılarda üretin, istihdamı arttırın, destek verelim, teşvik verelim gibi çok güzel söylemleri var. Bu söylemlerin çok yerinde olduğunu, yerli tıbbi cihaz ve ilaç üretiminin çok özel şartlarda desteklenmesi konusu devlet politikası olması gerektiğine inanıyoruz. Ancak tıbbi cihaz sektöründe üretim yapan ve tedarik işlerini yapan tıbbi cihaz firmalarına sorununuz nedir? Devlet desteklerine ve teşviklere rağmen bu sektörde neden üretim artışı olmuyor? Neden yerli üretim oranı % 15’ler den % 10’lara neden düştü? Diye sormuyor hükümet. Bu konuda sıkıntılar bilindiği halde hükümetin neden ilgisiz davrandığını sektör bir türlü anlamış değil.
Hükümet şu durumu iyi algılamalıdır. Bu ülkede üretim yapan bir firma üretim yaptığı ülkeye malını satamıyorsa ve ihale ile sattığı tıbbi cihazın bedelini zamanında alamıyorsa bu ülkede üretim yapamaz. Bu şartlarda üretim yapmaya kalkmak ticari bakımdan intihar demektir.
Tıbbi cihaz ihale bedelleri kamu tarafından zamanında ödenmelidir. Bu sorun çözülemediği takdirde sektörde yerli üreticiler ancak ihracatla ayakta kalabilecekler. İç piyasaya, kamuya cihaz satanlar batarken, dış pazara çalışanlar firmalar ayakta kalabilecekler. İç tıbbi cihaz pazarı yabancı kartel firmalarının eline geçmiş olacak. Bu durum milli duruşa hiç uymuyor. Yerli üretimi arttıralım, büyüyelim, stratejik konularda dışa bağımlılığı azaltalım sözlerinin anlamı kalmayacak.
Burada durum çok ciddi. Cumhurbaşkanlığı veya Başbakanlık düzeyinde bu konu ele alınmazsa tıbbi cihaz ödemelerindeki sorunlar maalesef çözülemeyecek. Her geçen gün sorun büyüyerek içinden çıkılamaz hal almakta.
Yine tıbbi cihaz üretiminin önündeki engellerden biri olan ve adeta sektörde kanayan yara olarak kabul edilen Hudut Sahilleri Genel Müdürlüğünce yapılan tıbbi cihaz ihalelerinde genellikle ithal markalar adına adrese teslim ihalelerin yerli üreticileri isyan ettirir şekilde gerçekleşmesi. Bu isyan sektörde öyle bir seviyeye ulaşmış durumda ki yerli üreticilerin psikolojilerini bozmuş durumda. Firmalar kurum nezdinde ne girişimde bulunmuş olurlarsa olsunlar ihalelerde şeffaflık bulamadıklarını belirtiyorlar. Şartnamelere uydukları halde sudan nedenlerle teknik komitelerde takıldıklarını belirtiyorlar. İhalelerin hazırlık esnasında ihalenin kime? Hangi ithal markaya verileceği belli olduğu şeklinde sektörde genel bir kanaat oluşmuş. Hükümetimizden hudut sahillerinde yapılan ihale dosyalarını denetim ve incelemeye alınması konusunda ilgili mercileri harekete geçirmesinin gecikmiş bir konu olduğu düşünülmekte.
Küsmüş, bıkmış olan bu sektöre dinamizm kazandırmak için yarından tezi yok hükümet tarafından sorun çözücü nitelikte gündem oluşturulması önem arz etmektedir.