Uzm. Dr. Sinan İBİŞ
Medikal turizm en yaygın olarak “Tıbbi bakım almak amacıyla uluslararası sınırları aşan seyahat süreci” şeklinde tanımlanmıştır. Bu tanım, göç edenleri, tıbbi bakıma acil ihtiyacı olan turistleri, bu kişilere eşlik eden tıbbi yolcuları veya yurtdışı tıbbi ziyaret sırasında ortaya çıkma eğilimi gösteren tipik çoklu hastalıkları kapsamaz (bu özellikle yaşlı hastalarda geçerlidir). Tanıtım ve pazarlamada yanlış stratejik uygulamalar (ucuzluk, gerçek dışı beyanlar, iletişim kuramamak, güven duygusu yaratamamak, tedavilerde başarısızlık, komplex çözüm sunamamak, istismar, tedavi sonrası destek sağlayamamak, yetkili olunmayan alanlarda veya yetkili olmayan kişilerle hizmet sunumu).
Sağlık hizmetlerine erişimde medikal turizmin gittikçe artan küresel eğilimi, dünya çapında pek çok farklı sağlık hizmeti sistemini ve ekonomisini nasıl etkilediği her geçen gün daha da çok önem kazanmaktadır.
Medikal turizm endüstrisi için global pazar büyüklüğünün 29-40 milyar € arasında olduğu ve dünya genelinde yaklaşık 11 milyon sınır ötesi hastanın ziyaret başına ortalama yaklaşık 3.500 € harcadığı (örneğin tıbbi hizmetler, seyahat, konaklama ve yeme içme masrafları gibi.) düşünülmektedir. Dahası, yaklaşık 1.200.000 Amerikalı’nın önümüzdeki bir yılda tek başına ABD dışına tıbbi bakım için seyahat edeceği tahmin edilmektedir.
Medikal turizm hem sistem, hem de bireysel seviyelerde genelde sadece “ekonomik mesele” olarak gösterilmesine rağmen gerçek şu ki, bu seçimlerin arkasında çeşitli faktörler var ve etmenler, yalnızca bir “para sorunu”ndan çok daha karmaşık ve daha çeşitli olma eğilimindedirler (karşılanamamış sağlık ihtiyaçları, sağlık hizmetlerinde aranan nitelik ve tedaviye erişim biçimi vb.). ABD ve Avrupa’nın büyük bölümü gibi çoğu ülkede nüfus yaşlanmakta ve kaliteli sağlık hizmeti kaynaklarının kullanılabilirliğini aşan oranlarda zenginleşme daha fazla gerçekleşmektedir. Bu ülkelerdeki sağlık hizmeti sistemleri hem “kritik”, hem de “seçilebilir prosedürler” için sarf edilmiş tıbbi masraflarda belirgin bir artış yaşamıştır. İlgili maliyetler her yıl da artmaya devam etmektedir. Evrensel bakım hizmetleri sunan ülkeler giderek artan kaynak yükleriyle karşı karşıya kalmaktadırlar (örneğin bakım kalitesini etkileyen bütçe eksiklikleri ve personel yetersizlikleri gibi). Bu etmenler hesaba katıldığında, medikal turizm pazarının yıllık %25’e kadar büyümeye devam edeceği tahmin ediliyor.
Medikal turizm genellikle bazı hastalar için popüler bir seçimdir. Kendi ülkelerinde ihtiyaçları olan sağlık hizmetlerinin gelişmemesi ( organ ve doku nakilleri, kök hücre tedavileri, girişimsel non invaziv tedaviler gibi), kendi ülkelerinde bakım için bekleme listesinde olanlar, sağlık sigortasına sahip olmayanlar ya da eksik sigortası olanlar, yurtdışında yaşayanlar ve bakım için evlerine geri dönmeyi tercih edenler, modern olanlara ek olarak bütüncül veya geleneksel bakım seçeneklerini araştıranlar (örneğin geleneksel Asya tıbbı içeren bir yoga rehabilitasyon programı ile ortopedik cerrahi), kendi ülkelerinde yasadışı olabilecek tedaviye veya deneysel tedavilere erişmek için başvuranlar.
Medikal turizmden söz ederken, hastaların bakım isteme eğiliminde oldukları oldukça popüler uzmanlaşmış alanlar vardır. Teşhis (örn., görüntüleme, testler, sağlık taramaları ve ikinci – üçüncü görüşler), estetik cerrahi ve kilo kaybı (örn., rekonstruktif cerrahi ve obezite cerrahisi vb), dental hizmetler (örn., genel, implant, restoratif, kozmetik dental uygulamalar), kardiyovasküler (örn., anjiyoplasti, kalp ve pompa nakilleri, ablasyon tedavileri), ortopedi (örn., eklem ve omurga cerrahisi; spor travmaları vb), onkoloji (örn., yenilikçi onkolojik araştırma ve tedaviler veya palyatif bakım), üreme (örn., fertilite tedavileri), pediatrik cerrahi.
Medikal turizm için daha popüler yerlere bakıldığında; uzunca bir süredir Asya, medikal turizmin küresel merkezi olmuştur. Aslında, Asya’daki medikal turizm endüstrisi, dünyadaki tüm medikal turizm endüstrisini geride bırakan en büyük ve en kârlı olandır. Diğer popüler yerler ise; Brezilya, Kosta Rika, Hindistan, Malezya, Meksika, Singapur, Güney Kore, Tayvan, Tayland ve Türkiye’dir.