Gürkan KÖROĞLU
Son zamanlar da MULTITASKING ( Çoklu Görev ) yani aynı anda birden çok iş yapma çok fazla popüler oldu. Kimisi için aynı anda birden fazla iş yapmak bir beceri bunu yapmayanlar da ise bir eksiklik, yetersizlik gibi görünmeye başlandı. CV’lerde bu bir ekstra yetkinlik olarak yerini almaya başladı. Neden bu durum ortaya çıktı? Düşünüldüğü gibi faydalı mı, yoksa kaçınılması gereken bir durum mu? Zararlı mı, yararlı mı? Bunun gibi birçok sorunun cevabını paylaşmaya çalışacağım.
Neden buna ihtiyaç duyuyoruz?
İş hayatının hızlanması, kariyer yapma telaşı, rekabet, zamansızlık gibi sebepler bizi aynı anda birden fazla işi yapmaya yöneltiyor. Ayrıca günümüzde susmak bilmeyen bir bildirim bombardımanına maruz kalıyoruz.
E-mailler, sms, whatsapp, sosyal medya bildirimleri sebebiyle rutin işlerimizin yanında günümüzün büyük bir bölümünde birden fazla şeyle aynı anda uğraşmak zorunda kalıyoruz.
Aynı anda birden fazla şeyi yapmaya çalışıyoruz ama gerçekten bunda başarılı olabiliyor muyuz?
Aslında yapılan araştırmalarda sadece yeryüzünde bulunan sadece % 2’lik bir insan grubumuz bunda başarılı olabiliyor. Bu da sadece genetik bir armağan.
Beynimiz aslında iki işi aynı anda yapabilir fakat sadece aynı anda bir işe tam anlamıyla odaklanmaya uygun. Beynimizi bir bilgisayara, daha doğrusu bir işlemciye benzetecek olursak, insan beyni anatomik olarak tek çekirdekli bir işlemcidir. Genelde birden çok görev yaptığımız zaman birisi otomatik görevdir. Örneğin araç kullanırken telefonla konuşmak, biriyle konuşurken e-maillerinizi kontrol etmek gibi. Fakat araç kullanırken önünüze aniden bir şey çıkması durumunda o sürüşü otomatiklikten çıkarır. Bu sebepten araç kullanırken karşınıza ani bir cisim çıktığında sakin sohbetinize devam edemezsiniz. İngiltere de yapılan araştırmalarda her beş araç kazasından birisi bu tür dikkat dağınıklığından ortaya çıkıyor. Çoklu görev insanın aynı anda yaptığı görevlerin performansını düşürüyor.
Aslında aynı anda birden çok iş yapabiliyor muyuz?
Biz aynı anda birden çok iş yaptığımızı sanıyoruz. Aslında beynimizin yaptığı şey bir görevden diğerine geçmek yani switching denilen tabir. Aslında çoklu görev yaparken görevler arasında geçiş yapıyoruz, e -mail kutunuzu kontrol ederken aynı anda telefona cevap veriyoruz ve odamıza giren birisine işaretle bir şey anlatmaya çalışıyoruz. Aslında buradaki örnek de görevler arasında geçiş yapıyor, hepsine aynı oranda odaklanamıyoruz. Beyin bir görevden diğerine geçerken yeni geçtiği göreve adapte olması süre alıyor daha önce yazdığım gibi beyin tüm görevleri işlemek için aynı bölgesini kullanıyor. Bu geçişler sırasında beyin enerji olarak nörokimsayalları kullanır ve birinden diğerine hızlı geçmeye çalışan beyin bu kaynakları hızla tüketerek yorgunluk, dikkat kaybı ve odaklanamamaya başlar.
Zamandan tasarruf edelim derken aslında yavaşlamış oluruz. Ayrıca odaklanmamız yeterince olamadığı için çoklu görevlerdeki işleri zaman zaman geri dönüp tekrar yapmak zorunda olduğumuz veya ciddi bir hata yaptığımızda onu düzeltmenin ekstra zaman kaybettirdiği düşünülürse, çoklu görevin aslında bir zaman hırsızı olduğu görülmektedir.
Multitasking’in diğer zararları:
Aynı anda çoklu görevlerin bizi yavaşlatmanın, verimliliğin düşmesinin yanında;
Hatalarımız artıyor;
Bir görevden diğerine geçerken beynimize yeterince düşünme süresi veremiyoruz. Bu süre, görev miktarı arttıkça daha da kısalıyor. Böylece hiç olmayacak basit hatalar yapabiliyoruz.
Kötü alışkanlıklar kazanıyoruz;
Beyin bir görevden diğerine geçerken dopamin hormonu salgılıyor. Telefona bakmak, mesaj göndermek, internette dolaşmak beyinde bir ödül olarak algılanıp, bir görevden diğerine geçerek bu dopamin miktarını arttırmaya yöneltiyor. Böylece beyin bunu daha çok yaparak daha fazla ödüle sahip olmak istiyor.
Bu sebepten devamlı, hiç de acelesi olmayan sosyal medya hesaplarımızı, e-postalarımızı, mesajlarımızı kontrol ediyoruz. Ayrıca bir e-posta cevapladığımızda, sosyal medyada bir beğeni yaptığımızda, bir arkadaşımıza emoji gönderdiğimizde gün içerisinde birçok iş yapmış gibi hissedip yanıltıcı olumlu bir geri bildirim döngüsüne giriyoruz.
IQ seviyemizde kalıcı düşüşe sebep oluyor;
Yine İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre multitasking’i alışkanlık haline getirenlerde, madde bağımlılarında görülen IQ gerilemesi gözleniyor.
Stres seviyemizde ciddi artış meydana geliyor;
Bir işten diğerine geçtiğimiz için odaklanamıyor ve işlerimiz gereken sürede bitemiyor, hatalar yapıyoruz. Odaklanamadığımız için iş performansımızda düşüş, yavaşlama ve yapılan işlerde de memnuniyetsizlik meydana geliyor. Bunlar bizim stres seviyemizi arttırıyor.
İş kalitesi, verim ve yaratıcılık düşüyor;
Son yıllarda yapılan araştırmalarda, bir görevden diğerine geçmek verimliliği % 40 oranında düşürdüğü görülmüştür. Odaklanma yeterince olamadığı için çoklu işlerin kalitesi istenen seviyeye ulaşamıyor. Görev çok olmasına karşın beynimizdeki ilgili alanın tek ve geçişlerden dolayı yeterli zaman kalmadığı için burada yaratıcılıktan bahsetmemiz mümkün olamıyor. Yaratıcılık; zamana, stressiz bir ortama, dinç bir beyine ihtiyaç duyuyor.
Peki bize bu kadar zararı olan Multitasking den kurtulup nasıl tek bir işe yoğunlaşacağız?
Bilim adamları Multitasking ‘in önüne geçip, aynı anda tek görev yapabilmenin birkaç yolu olduğunu söylemekteler.
Bunlardan en önemlileri;
- Güne planla başlamak ve işlerimizi belirli zaman dilimlerine ayırmak. En önemli şeyleri öncelikli yapmaya özen göstermek bize yardımcı olacaktır. “Asla her şeyi yapmak için yeterli zaman yoktur, fakat en önemli şeyleri yapmak için her zaman yeterli zaman vardır.” Brain Tracy
- Diğer bir yol, odaklanmayı engelleyecek unsurları ortadan kaldırmak. Örneğin telefonu sessize alıp, gereksiz bildirimleri telefonumuzda kapatmak.
- Hayır demeyi öğrenmek.
İşiniz üzerinde çalışırken daha önemsiz talepleri reddedin. Biliyorsunuz günümüzde, bize her gelen iş acil J
- Delege edin, yardım isteyin.
Her işi siz yapmak zorunda değilsiniz, İşe başkası yapabilir mi, size biri yardım edebilir mi araştırın.
- Yapılan araştırmalarda Multitasking’in beslendiği en büyük kaynak e-postalar.
E-postaları devamlı kontrol etmek yerine, belli zaman aralıklarıyla e-postalarınızı kontrol etmek sizi multitasking’den uzaklaştıracaktır.
- Bir diğer önemli teknik olan zaman yönetimi tekniği olarak kullanılan “pomodoro” tekniğidir.
Adını İtalyanca domates’den alan bu teknik. İtalya’da 1980’lerde Francesco Crillo adlı biri tarafından geliştirilmiştir. Bu tekniği, burada anlatmak çok uzun alacağı için kısaca bahsedeceğim. Çalışma süreleri ile kısa molaları planlamayı ve bu süreler için başka bir şey yapmayıp sadece o işe odaklanmayı zorlayan sistemdir.
- Bir de mümkünse sessiz ve sakin bir ortamda çalışmanız sizin Multitasking’den uzaklaşmanıza yardımcı olacaktır.
Eğer % 2’lik insan grubunun, genetik miras olarak sahip olduğu Multitasking yeteneğine sahip değilseniz. Yukarıdaki önerilere uymaya çalışarak, aynı anda sadece bir işe odaklanın ve mutlu olun.