Hüseyin SARPKAYA yazdı…
Ürünlerin ikamesini mutlaka buluruz diye hareket edilirse bugün Çin’in yaptığı gibi sattığı ürünü 70 kat fazla ödeyerek geri alır ve bu da ülkeyi kaosa götürür.
Yazılılarımda sıklıkla bahsettiğim üzere tıbbı cihaz üretimi ve tıbbi cihazda yerlileşme konusun önemini son birkaç haftada oldukça fazlaca hissetmiş bulunmaktayım. Malumunuz Çin’in Vuhan şehrinde başlayan ve gittikçe Asya kıtasında yayılan bir grip salgını ile karşı karşıyayız. Virüsün yayılma kronolojisi, tedavi süreçleri veya çıkış sebebi ile ilgili analiz yapmak hadim değil. Zaten işin o tarafı benim uzmanlık alanımda değil.
Amacım yaşanan salgınlarda ihtiyaç duyulan tıbbi cihazların bulunmama durumunda yaşanması muhtemel şok dalgasının tarifini yapmaya çalışmaktır. Yıllardır bahsettiğimiz ve her platformda yüksek sesle gündeme getirdiğimiz medikal ürünlerin stratejik bir alan olarak belirlenmesi konusu günümüzde son derece hayati bir öneme dönüşmüştür. Ülke olarak yıllık iki yüz milyon maske üretirken Vuhan’da salgın başlamasıyla beraber Dünyanın üretim üstü Çin, fabrikaların kapalı olmasından dolayı Dünya üzerinde kimle iş yapıyorsa onlara ürün talebinde bulundu. İlk haftalarda taleplere cevap verilse de sonradan spekülatörler yüzünden fiyatlar tahmin edilmeyecek rakamlara ulaştı. Tabi bu işin kazananı yok, hiçte olmayacak.
Tedarik krizi
Şu anki durumu analiz yapmak gerekirse, tıbbı cihaz üretim skalasında teknolojik olarak en son kümesinde bulunan yüz koruyucu maske ve dijital ateş ölçerde tedarik krizi yaşanmaktadır. Yakın zamanda ise eldiven ve antiseptik gibi ürünlerde de küresel bir kriz yaşanması beklenmektedir. Bu ürünler ölçek üretim sonucu Dünyaya Çinli medikal firmalar vasıtası ile dağılmakta olup maalesef diğer ülkelerin girişimcileri tarafından çok ucuza alındıklarından fazlaca üretme ihtiyacı duymadan ticareti yapılır. Burada dikkat edilmesi gereken husus Dünya’da üretim üstü olan Çin kendi regülasyonuna sahip olduğundan, bu ülkeye ihracat oldukça meşakkatli bir süreç ile gerçekleşmektedir. Yani Çinli üretici hem çok ucuza üretiyor hem de devlet korumasıyla iç piyasada ve dış piyasada ürünlerini rahatça satabiliyor.
Stratejik ürün
Şimdi gelelim medikal ürünlerin neden stratejik ürün kapsamına alınması gerektiğine. Her platformda dile getirdiğimiz bu husus oldukça önemli. Stratejik ürünün ucuzuna bakılmaz, yerliliğine bakılır. Zor zamanda ülkeye nasıl fayda sağlayacağına bakılır. Bu ürünleri satan firmaların üreticisine, depocusuna, ithalatçısına zamanında ödeme yaparak işine devam etmesi sağlanır. Regülasyonların zorlaştırarak değil regülasyonları ile yerel oyuncuların rekabet şansını artırmasına bakılır. Aksi halde ürünlerin ikamesini mutlaka buluruz diye hareket edilirse bugün Çin’in yaptığı gibi sattığı ürünü 70 kat fazla ödeyerek geri alır ve bu da ülkeyi kaosa götürür.
Sektörel strateji belirlenmeli
Bu güne kadar ürün odaklı strateji kurmaya çalıştık. Acele adımlarla sektörel stratejimizi belirlemeliyiz. Türkiye ihracatçı meclisinin Korona virüs salgınının ekonomik etkileri raporunda değindiği gibi, Dünya ticaretinden %20 paya sahip Çin’in salgınla mücadele performansı salgının küresel bir krize dönüşüp dönüşmeyeceği konusunda belirleyici olacak
Korona Virüs salgını iyiye mi gider kötüye mi bilemem, arzum odur ki bir an evvel aşı çalışmaları sonuç versin ve kriz son bulsun.
Tek bir üreticiye mahkum kalınmamalı
Anlaşılan o ki bu salgın ne ilk ne son olacak. Yaşananlar sonucu birçok ülkenin şapkasını önüne alıp düşüneceğine eminin. Dünya tek bir üreticiye mahkum kalarak artık vatandaşının geleceğini garanti altına alamayacağını gördü, ders çıkartırsak ne ala. Son olarak arayan soran ilkokul arkadaşlarıma, bir vesile ile kartvizitimi verdiğim değerli dostlara ithafen diyorum ki elimde maalesef maske yok.