Offset, kelime anlamı olarak yükü hafifletmek anlamına gelmektedir. Bu tanımı uygun olarak açıklamak gerekirse, kamu kurumlarının dahil olduğu veya bir ortak projeyi beraber geliştirmek amaçlı kurulmuş kamu ortaklıkları tarafından gerçekleştirilen uluslararası ihaleler sonucunda, ihalelerin düzenlendiği ülkenin döviz kaybını telafi etmek ve bu ülkelerin ihracat potansiyelini arttırmak amacıyla, ihaleyi kazanan yabancı firma tarafından ana sözleşmesine ek olarak verilen taahhütlerdir. Bu taahhütler genellikle ihaleyi düzenleyen ülkeden yapılacak ihracat, ihaleyi düzenleyen ülkeye yönelik yabancı sermaye yatırımları, ortak yatırımlar, teknoloji transferi, lisans ve yönetim-tecrübe transferleri, kalifiye işgücü oluşturmak amacıyla, masrafı ihaleyi kazanan yabancı firmaya ait olmak üzere sağlanan yurtiçi ve yurt dışı eğitim imkânları, Ar-Ge çalışmaları ve yatırımları ile diğer döviz kazandırıcı hizmet ve işlemleri içerebilir. Avrupa Birliği yasaları ve malın serbest dolaşım ilkesi sonucu ülkelerin sanayisi her geçen gün daha kırılgan olmaktadır. Tabi ki kapalı bir piyasa olamayacağımız aşikârdır ve yapılan anlaşmalar gereği müdahale şansımız yoktur. Her ne kadar yerli üreticiyi koruma politikalarımız ile yerli üreticiye fayda sağlansa da özellikle ileri teknoloji cihazlarda bu mümkün gözükmemektedir. Çözüm olarak offset uygulamaları sanayicimizin kurtuluş çıpası olabilmektedir.
Offset uygulamalarının avantajları
Offset uygulamalarının avantajlarından bahsetmek gerekirse;
- Kamunun üzerinden yük alarak harcamaların bir bölümünü telafi etmek,
- Sanayicilerimize yeni dış pazarlara açılmalarına ya da mevcut dış pazarlarda ihracat potansiyellerini arttırmalarını sağlamak,
- Uzun dönem yabancı sermaye girişini sağlamak
- İstihdamı arttırmak,
- İç pazarın motivasyonunu arttırmak,
- Yüksek Teknoloji transferi yoluyla üretim kalitesini artırmak,
- Yönetim–tecrübe katkısı neticesinde kalifiye işgücünü arttırmak,
- Döviz girdilerini artırarak, ödemeler dengesindeki açığın azaltılmasını sağlamak.
Offset şartı
Sağlık sektöründeki global oyuncuların ülkemizi sadece satış noktası olarak görmesi bizleri derinden üzmektedir. Daha acısı satın alma otoritelerinin yerli malı düşmanlığı daha vahim bir durumdur. Şu an elimizde sektör olarak bir fırsat penceresi açılmış olup özellikle yapılan şehir hastaneleri gibi devasa yapılarda mutlak offset şartı konulması elzemdir. Hatta yerlileşmeyen firmalara bu yönde yapıcı telkinde bulunmak gerekmektedir.
Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı son verilere göre önümüzdeki 3 yıl içinde yatak sayımız 56 bin adet artacaktır. Toplamda 26 şehir hastanesi planlanmakta ve ortalama 55 milyar dolar bir kaynak üretilecektir. Bu bütçenin hatırı sayılır bir kısmı medikal cihazlardan oluşmaktadır. Eğer iyi bir planlama yapılırsa ileriki yıllarda ülkemizde bir çok global üretici çıkacaktır. Yapılan çalışmalar neticesinde Offset’ten maksimum fayda sağlanabilmesi için ithal edilen ileri teknoloji ürünlerin sonraki aşamada Türkiye’de üretilmesini veya global firmaların ortaklıklar kurarak ürünlerini yerlileştirmesi gerekmektedir. Böylece sanayicimiz kazandığı yönetim-tecrübe ihraç edilmesini mümkün kılacaktır. Sanayici uzun bir süre yasayı bekledi. Fakat mevcut bürokrasi özelikle kamu ihale merci ve satın alma otoriteleri yasa çıkmış olmasına rağmen ayak direnmekte yabancı menşeili ürünü tercih etmektedir. Bu sıkıntıya çözüm mutlaka siyasi otorite tarafından bulunmalıdır. Tabi bizlere düşen ise offset kanunu ve kamu yatırımlarındaki fırsatları her platformda dile getirmek olmalıdır.