Ayşenur Asuman UĞUR
Sağlık programcısı/ Gazeteci
Sağlık Yön. Bilim Uzmanı
- Hükümet acil Eylem Planı’nda da belirtildiği gibi sağlıkta yerel üretime artık çok daha önem verilmeye başlandı. Yerel üretimde en somut adımlar ise milli aşı üretimi ile başlamış durumda. Bu bağlamda Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun 2014 yılında söylediği şu sözleri hatırlayalım: “Aşı üretim teknolojisinin ülkemize kazandırılması stratejik hedeftir. Alım garantisi ile milli aşı üretim projesine başlıyoruz.”
1998 yılında duran üretim canlandırıldı
1998 yılında Türkiye’de tamamen duran aşı üretimi, Sağlık Bakanlığı, üniversiteler, ilaç firmaları ve TÜBİTAK’ın desteği ile artık daha da hız kazandı. Aşı üretiminde günümüzde yüzde yüz dışa bağımlı olan Türkiye bazı aşıların üretilmesine yönelik hamleleriyle bu bağımlılıktan artık kısmen de olsa kurtulacak.
İlk milli aşımız 4 yıl sonra kullanımda
2019 yılında a’dan z’ye tüm süreçleri yerli olmak üzere ilk difteri ve tetanoz aşısı üretilmiş olacak. Difteri ve tetanoz aşısı üretiminde Sağlık Bakanlığı ilk 7 yıl için ihalesini tamamladı. Hemen arkasında da yerel hepatit aşıları için ihale sürecine girilecek ve üretim sürecine hız katılacak.
Neden difteri ve tetanoza öncelik veriliyor?
Çünkü batı ülkeleri aşı üretimi için gerekli teknolojiyi pazardaki durumunu riske atmamak için Türkiye’ye transfer etmeye yanaşmıyor. Bu da yerel aşı üretiminde Türkiye’nin önünü kapatan bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Bu nedenle hangi aşılar için gerekli teknolojiye ulaşılabiliyor ve alım garantisi verilebiliyorsa o aşıların üretimine öncelik veriliyor.
Yerli morfin ödeme listesine girdi
Bilindiği gibi morfinin ham maddesi Türkiye’de yoğun olarak üretilen haşhaş. Türkiye’de haşhaş üretimi yoğun olarak yapılmasına rağmen morfin üretilemiyordu. Fakat geçtiğimiz yıl medyada yer alan haberlere göre; Hacettepe Üniversitesi ve bir ilaç firmasının işbirliğiyle yerli morfin üretiminin artık tamamlandığı ve yerli morfinin ödeme listesine girdiği açıklandı. Sıra Türkiye için kullanma vaktinde…
Hedef: “İlk Hepatit C aşısını üretmek.”
2015 yılında Küba ve Erciyes Üniversitesi Hepatit C ve Kırım Kongo aşısı üretiminde işbirliğine girdiklerini açıklamışlardı. Bu da demek oluyor ki; dünyada hiç bir ülkenin üretmediği Hepatit C aşısının Türkiye’de üretildiği günleri görmemiz çok da uzak değil…
TÜBİTAK destekliyor
Yerli aşı üretiminde kuduz aşısı da gündemde. TÜBİTAK yerli kuduz aşısı için üretimi teşvik etti ve bununla ilgili başvuruları da değerlendirmeye aldı.
Aşı dostu sağlık çalışanları
Tüm bu tabloya bakıldığında aşı üretim teknolojisinin ülkemize kazandırılmasının bir stratejik hedef olduğu ve bu konuda somut adımların atıldığı daha iyi görülüyor. Yerli aşı üretimi konusunda çalışmalar hız kazanmışken, Türkiye aşı tedariği, aşı saklanması ve lojistiğinde etkin ve güvenilir bir konumda bulunuyor. Ayrıca Türkiye’nin zorunlu aşı takvimini başarı ile uygulayan ülkeler arasında yer aldığını hatırlatmakta da fayda var. Aşı konusunda devletin gösterdiği yüksek hassasiyetin yanında özverili sağlık çalışanlarının katkılarını da ifade etmeden geçmeyelim. Zira geçmişe bakıldığında; doktorundan, ebesine ve hemşiresine kadar kara yolu, insan ayağı ile gidilmesi oldukça zor bölgelere sırtında aşı taşıyan insan gücü olan bir ülke Türkiye. Bunlar da elbet aşı üretim sürecinde Türkiye için motivasyon kaynağı…
- Hükümet Acil Eylem Planı’ndan 3 madde
- Plazma ürünleri ve aşıların yurt içinde üretimi için model hazırlıkları tamamlanacak ve ihale sürecine geçilecek.
- Üst orta ve yüksek teknolojili ürünlerde kamu alım garantisine dayalı yerli tedarik modelleri hayata geçirilecek.
- İlaç endüstrisinin geliştirilmesi adına milli aşı üretimi kapsama alınacak.