Kongre Sekreteri Prof. Dr. Muhsin Akbaba, “Biyosidal Ürünler Kongresi’nin konularını da biyosidal ürünler gibi geniş tutmaya çalışıyoruz” dedi.
- Ulusal Biyosidal Kongresi Kongre Sekreteri Prof. Dr. Muhsin Akbaba, biyosidal ve kongre ile ilgili sorularımızı cevaplandırdı.
Öncelikle Biyosidal nedir? Biraz anlatır mısınız? Nerelerde kullanılıyor?
Öncelikle şunu belirtmek lazım biyosidal ürün kavramı yeni sayılabilecek bir kavram olmasına rağmen, söz konusu ürünler on yıllardır kullanılan ürünlerdir. Fare ve sıçan gibi rodentlerle mücadelede kullanılan rodentisitler, hamamböceği ve kene gibi insektlerle mücadelede kullanılan insektisitler, hastanelerde ve umumi alanlarda kullanılan dezenfektanlar örnek olarak gösterilebilir. Zararlılarla kimyasal ya da biyolojik olarak mücadele etmeye yarayan bu tip ürünler Avrupa Birliği ile uyum çerçevesinde 31 Aralık 2009 tarihinde yayımlanan Biyosidal Ürünler Yönetmeliği ile biyosidal ürün adıyla tek bir çatı altında toplanmış oldu. Sorunuza gelecek olursak Biyosidal Ürünler Yönetmeliği’nde yer alan biyosidal ürün tanımı; bir veya birden fazla aktif madde içeren, kullanıma hazır hâlde satışa sunulmuş, kimyasal veya biyolojik açıdan herhangi bir zararlı organizma üzerinde kontrol edici etki gösteren veya hareketini kısıtlayan, uzaklaştıran, zararsız kılan, yok eden aktif maddeler ve müstahzarlardır. Tanımından da anlaşılacağı üzere biyosidal ürünler zararlılarla mücadele etmemizi sağlayan ürünler olduğundan ve hayatın pek çok alanında zararlılarla bir mücadele içerisinde bulunduğumuzdan hemen her yerde biyosidal ürünle karşılaşmak mümkündür. Biyosidal ürünler dört ana grup altında 23 ayrı ürün tipine sahiptir. İlki cerrahi dezenfektanlar, antimikrobiyal el sabunları gibi insan hijyeni ürünlerini, havuz suyu dezenfektanları, yer ve yüzey dezenfektanları gibi kişisel ve umumi alanlarda kullanılan dezenfektan ürünleri, hayvanların tutulduğu, taşındığı ya da yaşadığı yerlerin dezenfeksiyonunda kullanılan dezenfektanları ve içme suyu dezenfektanlarını içeren dezenfektanlar ve genel biyosidal ürünler ana grubudur.
İkinci ana grup ise kutu içi koruyucular, film koruyucuları, ahşap koruyucuları, elyaf, deri, lastik ve polimer koruyucuları, duvarcılık koruyucuları, sıvı soğutucu ve arıtma sistemleri koruyucuları, slimisitler ve metal işleme sıvılarının koruyucularını içeren koruyucular ana grubudur.
Üçüncü ana grupta rodentisitler (kemirgen öldürücüler), avisisitler (kuş öldürücüler), mollusisitler (molusca öldürücüler), pisisitler (balık öldürücüler), insektisitler, akarisitler ve diğer artopodları öldürücüler ile kovucu ve çekici ürünler yer almaktadır.
Dördüncü ve son ana grupta ise, bozunmayı önleyici (zehirli boyalar) ürünler, mumyalama ve hayvan postu doldurma sıvıları ile diğer omurgalıların kontrolünde kullanılan biyosidal ürünler yer almaktadır. Bütün bu ürün tipleri tanımlanmış olmasına rağmen ülkemizde kuşların, balıkların ve rodentler dışındaki omurgalıların kontrolünde kullanılan biyosidal ürünlerin üretimine, ithalatına ve piyasaya arzı ile piyasada bulundurulmasına izin verilmemektedir.
Biyosidal ürünlere ilişkin üretim, pazarlama ve uygulama anlamında gerek kamu ve gerekse özel sektörde neler yapılıyor?
Biyosidal ürün imal veya ithal etmek isteyen firmalar, ürünleriyle ilgili gerekli bilgi ve belgelerle Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’na başvuruda bulunurlar. Türkiye Halk Sağlığı Kurumu tarafından gerekli değerlendirme yapılıp başvurunun uygun bulunması halinde numune aldırılır ve firmalardan gerekli analizleri yaptırıp; analiz raporları, üretim yeri ve işleyişe ilişkin diğer bilgi ve belgelerle birlikte sunması istenir. Ürünlere ilişkin sunulan bilgi ve belgeler değerlendirilip uygun bulunması halinde ürün ruhsatlanır ve piyasaya arz edilir. Sadece uzman kişilerin kullanımı için izinlendirilen biyosidal ürünlerin kullanımı için Biyosidal Ürünlerin Kullanım Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik hükümleri uygulanmaktadır. İlgili Yönetmelik gereği bu tip biyosidal ürünler Biyosidal Ürün Uygulama İzin Belgesi olan firmalar tarafından uygulanabilir. Türkiye Halk Sağlığı Kurumu ayrıca bu belgeye sahip olan firmaların mesul müdürlerine eğitim vermekte ve sertifikalandırmaktadır. Bu firmalarda çalışan ve uygulayıcılar da Türkiye Halk Sağlığı Kurumu tarafından yetkilendirilen il Halk Sağlığı Müdürlükleri, üniversiteler ve meslek odaları tarafından eğitime tabi tutulmaktadırlar.
- Ulusal Biyosidal Kongresi ne zaman ve nerede yapılacak?
Uluslararası Katılımlı 2. Ulusal Biyosidal Kongresi 9-13 Kasım 2015 tarihleri arasında Çeşme Sheraton Otel’de yapılacak. Kongremize geçen sene olduğu gibi bu senede Avrupa Kimyasallar Ajansı’ndan, İtalya Ulusal Sağlık Enstitüsü’nden, çokuluslu firmalardan konuşmacılar katılacak ve biyosidal ürünler konusundaki gelişmeleri anlatacakları gibi tartışılmaya devam eden hususlarda da bilgi verecekler. Bu sene geçen seneden farklı olarak Avrupa Komisyonu’ndan da konuşmacı katılımı bekliyoruz. Bu sayede kongremizin katılımcıları doğrudan Avrupa Komisyonu yetkilileri ile bir araya gelme ve soru sorma şansına sahip olacaklar diye ümit ediyorum. Bunların yanı sıra katılımcılarımız bu sene de başta Ege Üniversitesi ve Çukurova Üniversitesi olmak üzere ülkemizin çeşitli üniversitelerinden alanlarında çok değerli hocalarımızın katılımları ve sunumlarını izleme şansı bulabilecekler.
Kongrede hangi konular ele alınacak?
Biyosidal Ürünler Kongresi’nin konularını da biyosidal ürünler gibi geniş tutmaya çalışıyoruz. Bunların arasında Avrupa Birliği biyosidal ürünler mevzuatını, biyosidal ürünler konusundaki ulusal mevzuatımızı, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin yetkili otoritelerinin çalışma prensiplerini, aktif madde ve biyosidal ürünlerin değerlendirme prosedürlerini, insektisitlerde direnç gelişimini, belediyelerde biyosidal ürün satın alınması ve uygulanması konusunda yaşanan sıkıntıları benzer şekilde hastanelerde dezenfektan satın alınması ve uygulanması konularında yaşanan sıkıntıları, bunun yanı sıra ülkemizin çeşitli belediyelerinin iyi uygulama örneklerini, biyosidal ürünler ve genel olarak kimyasallar konusunda yaşanan ve yaşanacak gelişmeleri sayabiliriz.
Biyosidal ürünler konusunda tek yetkili otorite Türkiye’de kim? Neler yapıyorlar?
Türkiye’de biyosidal ürünlerin değerlendirilmesi, izinlendirilmesi, denetlenmesi konularında tek yetkili otorite T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’dur. Türkiye Halk Sağlığı Kurumu içerisinde Tüketici ve Çalışan Güvenliği Başkan Yardımcılığı’na bağlı olarak hizmet veren Çevre Sağlığı Daire Başkanlığı ve Halk Sağlığı Müdürlüklerinde Çevre Sağlığı Daire Başkanlığı’na bağlı olarak çalışan şubeler, biyosidal ürünlerle ilgili iş ve işlemleri yürütmektedir. Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Çevre Sağlığı Daire Başkanlığı biyosidal ürün üretici ve ithalatçılarından gelen başvuruları değerlendirir, ürünlerin analizlerin yaptırılmasını sağlar, analiz sonuçlarını ve biyosidal ürün ruhsat başvuru dosyalarını inceler ve değerlendirir. Bir biyosidal ürünün etkin ve belirli kriterlere uygunluğuna kanaat getirildiğinde de ruhsatlandırarak piyasaya arzına ve piyasada bulundurulmasına izin verir. Biyosidal ürünler konusunda Avrupa Birliği içerisinde yaşanan gelişmeleri takip eder, aktif maddeler ya da ürünler konusunda getirilen kısıtlamaların ülkemizde de en kısa zamanda uygulanmasını temin eder, gerekirse kısıtlanan ya da uygunsuz görülen ürünlerin piyasadan toplatılmasını temin eder. Biyosidal ürün uygulayıcı firmaların mesul müdürlerinin eğitimlerini düzenler ve Halk Sağlığı Müdürlükleri kanalıyla bunların mevzuata uygun hizmet vermelerinin temini için denetimler gerçekleştirir.
Biyosidal Ürünlerin Piyasa Gözetimi ve Denetimi Eğitimi ile ilgili neler söylersiniz?
Daha önce de belirttiğim gibi Türkiye Halk Sağlığı Kurumu biyosidal ürünlerin piyasa gözetimi ve denetiminde sorumlu tek yetkili otoritedir. Türkiye Halk Sağlığı Kurumu bu faaliyetlerini merkez ve Halk Sağlığı Müdürlüklerinde çalışan personeli vasıtasıyla yürütmektedir. Biyosidal ürünlerin piyasa gözetimi ve denetimi hizmetini yürüten bu personelin eğitimi de son derece önemlidir. Bu bağlamda Türkiye Halk Sağlığı Kurumunca 2014 yılı içerisinde 3 adet hizmet içi eğitim düzenlenmiştir. Bunlardan biri de Uluslararası Katılımlı Ulusal Biyosidal Kongresi kapsamına gerçekleştirilmiştir. Türkiye Halk Sağlığı Kurumu tarafından 2015 yılı içerisinde geniş katılımlı bir eğitim daha planlanmaktadır.
Biyosidal ürün ihraç eden firmaların yaşadığı zorluklar var mı?
Biyosidal ürün ihraç eden firmaların zorluk yaşadıklarını düşünmüyorum. İthalatçı ülkelerin serbest satış sertifika talepleri olduğunda ihracatçı firmalarımız Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’na başvuruda bulunuyorlar ve ruhsatlı biyosidal ürünlere ilişkin olarak Türkiye Halk Sağlığı Kurumu ürünün Türkiye’de ruhsatlı olduğunu ve serbestçe satıldığını bildirir bir serbest satış sertifikası düzenliyor. Ancak Avrupa Birliği’ne biyosidal ürün ihraç eden firmalar yakın gelecekte Birlik mevzuatı sebebiyle zorluklar yaşayabilirler. Çünkü Avrupa Birliği içerisinde aktif madde ve ürün değerlendirme prosedürü epeyce oturmuş ve iyi uygulanır hale gelmiştir. Ancak Avrupa’da yerleşik olmayan firmaların biyosidal ürünlerini Birlik pazarına arz etmeleri mümkün olmayacaktır. Bu ve benzeri sorunlarsa ancak Avrupa Birliği ile Türkiye arasında üst düzeyde çözülebilecek sorunlar gibi görünmektedir.
Avrupa’daki durumdan da biraz bahsedebilir misiniz?
Avrupa’da biyosidal ürünler konusunda epeyce yol alınmış durumda çünkü çok daha önceden başlayan bir süreç öz konusu. Ancak ülkemizin şöyle bir avantajı var. Konu geç gündeme gelmiş olmasına rağmen birçok hususta netlik oluşmaya başladığından tabiri caizse bir adım önde başlama şansı oldu Türkiye’nin. Pek çok hususta Avrupa Birliği’nden daha hızlı karar verebilmesi ve uygulayabilmesi de Türkiye’nin bir başka artısı. Avrupa Birliği içerisinde biyosidal ürünlerle ilgili hususlarda sacayağı şeklinde bir yapı söz konusu; ürünün kaç tane ülkede pazarlanacağına göre firmaların muhatap olacakları merciler değişiyor. Örneğin bir firma, bir biyosidal ürünü sadece bir ülkenin piyasasına arz edecek ve sadece o ülkenin piyasasında bulunduracaksa sadece o ülkenin yetkili otoritesi ile muhatap oluyor ve gereklilikleri karşılarsa ürünü o ülke sınırları içerisinde piyasaya arz edebiliyor ve o ülkenin piyasasında bulundurabiliyor. Oysa Avrupa Birliği piyasasının tamamına arz edilecek ve Avrupa Birliği piyasasının tamamının piyasasında bulundurulacak bir ürün söz konusu ise bu konuda tüm ülkelerin, Avrupa Kimyasallar Ajansı’nın ve Avrupa Komisyonu’nun söz hakkı oluyor.
Hastanelerde kullanılan biyosidal ürünler ve satın alma süreçlerinde karşılaşılan sıkıntılar ile ilgili neler söylersiniz?
Hastanelerde kullanılan insan hijyeni ile ilgili ürün tipi 1 de yer alan biyosidal ürünler (antiseptik ve yara pansumanında kullanılan oksijenli su, yara ve deri antiseptiği, yanık ve deri enfeksiyonunun önlenmesinde kullanılan povidon iyot çözeltileri ve ağız gargarası vb.) ile ürün tipi 2 de yer alan yer ve yüzey dezenfektanlarının hastanelerde kullanımı için alımlarında sorunlarla karşılaşılmaktadır. Sağlık kuruluşlarınca bu ürünlerin alımı yapılmadan önce mutlaka Türkiye Halk Sağlığı Kurumundan ruhsatlı olup olmadığının kontrol edilmesi ve izinsiz ürünlerin kesinlikle kullanılmaması gereklidir. Bazı ürünlerin yetkili ya da akredite edilmiş laboratuvarlarda analizlerinin yapılmış olması kullanılabileceği anlamına gelmemektedir. Öncelikli olarak ruhsat belgesinin ihale şartnamesine istenen belgelerin en başına konulması daha sonra izinli ürünlerin kimyasal analizlerini yaptırmaları gereklidir. İhalelerde ürünün kesin kabullerinden önce her parti/seriden numune alınarak fiziksel ve kimyasal analizlerinin yapılması ve spesifikasyonuna uygun çıkması halinde kabul edilmesi gerekmektedir. Aksi halde kararlılığını ve etkinliğini kaybetmiş ürünler satın alınabilir ve hastane gibi insan sağlığını doğrudan etkileyen alanlarda kullanılabilir ve çok olumsuz sonuçlara neden olabilir. Ayrıca hastanelerde biyosidal ürün kapsamına girmeyen tıbbi cihaz dezenfektanları ve dezenfeksiyonu çok dikkatli çalışılması gereken konulardandır. Bu nedenle hastane genelinde uygulanacak dezenfeksiyon ve sterilizasyon uygulamaları için “dezenfeksiyon ve sterilizasyon politikası” oluşturulması bu konuda eğitim almış teknik personelin istihdam edilmesinin çok gerekli olduğunu düşünüyorum.
Biyosidal Ürünlerde Direnç Gelişimi ile ilgili neler söylersiniz?
Biyosidal ürünlerin haşere grubuna göre birim alana uygulanması gereken dozlarda Dünya Sağlık Örgütü (WHO) yayınları temel alınmaktadır. İzin aşamasında WHO yayınlarında belirtilen dozlarda biyosidal etkinlik testleri yaptırılmakta, bu dozlarda etkin olanlara ruhsat verilmektedir. Ancak uygulamanın da bu dozlara göre yapılması gerekmektedir. Ürünün uygulandığı yerde etkin olabilmesi için etiket örneğinde belirtilen dozlardan fazla kullanılması halinde zaman içinde o bölgede aktif maddeye karşı direnç gelişmekte ve ürünler etkinliğini kaybetmektedir. Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’nca, Türkiye’nin direnç haritası çıkarılması da planlanmaktadır.