Beşeri ve hayvansal ilaç üreticisi Boehringer Ingelheim’in yaklaşık bir yıldır META Bölgesi Direktörlüğünü yürüten Enrique Manzoni, Boehringer Ingelheim Türkiye ekibiyle tanışmak ve şirketin gelecek dönem hedeflerini çalışanlarla paylaşmak üzere İstanbul’u ziyaret etti. Enrique Manzoni ziyareti esnasında yaptığı açıklamada Türkiye’de 2016 yılında 22,4 oranında büyüdüklerini belirterek, Türkiye’nin kendileri açısından önemli bir konumda olduğunu vurguladı. Boehringer Ingelheim dünya genelinde araştırmaya odaklanan bir ilaç şirketi. Araştırma ve geliştirme alanında ciddi deneyime sahip olan firma, inovasyon kapasitesini geliştirmeye ve karşılanmamış tıbbi ihtiyacı yüksek hastalıklar için bilimsel yaratıcılığı teşvik etmeye odaklanıyor. Manzoni, araştırma stratejisi kapsamında Boehringer Ingelheim’in dünyanın her yerinde ve Türkiye’de değerli klinik işlere yatırım yaptığı bilgisini verirken Türkiye’deki en büyük yatırımın küresel Ar-Ge çalışmalarını desteklemek üzere klinik araştırmalar olduğunu ve bu yatırımın 2002 – 2017 döneminde 60 milyon TL’yi aştığını söyledi. Gelecek dönemde de klinik araştırmalarına devam edeceklerini belirten Manzoni, Türkiye’de hem beşeri, hem de hayvansal ilaçlarda büyümelerini sürdüreceklerini açıkladı.
Türkiye, META Bölgesi için çok önemli bir konumda
Türk hükümetinin ilaçta bir üretim üssü haline gelme vizyonunu ve yerelleştirmenin Türkiye için ne kadar önemli olduğunu yakından takip ettiğini belirten Direktör Manzoni: “Türkiye, META bölgesi için çok önemli bir ülke, bu nedenle çalışmalarımızda ülkeye özel ihtiyaçlara yoğunlaşma ve hükümetin vizyonuyla aynı doğrultuda olan işbirliğine dayalı çözümler bulma sorumluluğumuz var. Boehringer Ingelheim, CNS (Merkezi Sinir Sistemi) hastalıkları alanında ilaç üretimi ile ilgili olarak bir yerelleştirme projesi yapmaya karar verdi ve bu konuda taahhütte bulundu. Yerelleştirmenin büyüyen ülkelerin sanayi politikalarının bir bileşeni olduğunun bilincindeyiz ve bu yatırımların ülkenin vizyonunu ve gereksinimlerini destekleyecek şekilde olması için çalışmaya devam edeceğiz. META bölgesi genelinde elde ettiğimiz finansal sonuçlar, şirketin hizmet verdiği farklı tedavi alanlarında hastalara hizmet vermeye ve daha iyi tedavi sonuçlarına ulaşmaya yönelik yenilikçi girişimler ve çözümler sunma çabalarımızı yansıtmaktadır. Bu, Boehringer Ingelheim Türkiye pazarının büyümesinin ve Türkiye’de ürün lansmanlarının sayısının bir yansımasıdır; bir başka deyişle Diyabet, İdiyopatik Pulmoner Fibroz (İPF), özellikle KOAH için solunum (kronik obstrüktif akciğer hastalığı), Akciğer Kanseri ve Atriyal fibrilasyon için Antidot olmak üzere altı yeni pazarda alınmış ruhsat anlamına gelmektedir. Araştırma ve geliştirme yaklaşımımız, stratejimizin en önemli temel taşlarından biridir. Boehringer Ingelheim, 2016’da Ar-Ge harcamalarını bir kez daha % 4 artırarak 3,1 milyar Euro’ya yükseltti. Türkiye’de Boehringer Ingelheim olarak, 2002 yılından bu yana solunum hastalıkları, onkoloji, kardiyometabolik hastalıklar, merkezi sinir sistemi hastalıkları gibi terapötik alanlarda 60’dan fazla erken dönem klinik araştırma yaptık ve bu araştırmaları sürdürmeye devam ediyoruz. Üniversite hastanelerinde ve eğitim ve araştırma hastanelerinde gerçekleştirdiğimiz bu klinik araştırmalarda 2.500’den fazla hastaya ulaşmayı başardık ve tedaviye erken erişmelerini sağladık” dedi. Klinik araştırmalar açısından bakıldığında Boehringer Ingelheim Türkiye’de ilk on şirket arasında yer alıyor. 2017’de ve sonrasında da yatırım yapmaya devam edeceğiz. 2017 yılında Boehringer Ingelheim’ın Türkiye’de yaptığı klinik araştırmalar: Solunum (%19), Onkoloji (%32), Kardiyovasküler (%25), Metabolik, Romatoloji, Nöroloji ve diğer alanlar (%24) olmak üzere 16 çalışma Türkiye’de yürütüldü. Beşeri ilaçlar üretiminin yanı sıra hayvan sağlığı alanında önemli bir geçmişe sahip olan Boehringer Ingelheim, satın alma yoluyla birleşme sağladıkları Merial’in firmaya katılmasıyla dünyada 2. sırada yer alıyor. Manzoni, bu alanda dünya liderliğini hedeflediklerini belirterek, “Boehringer Ingelheim Hayvan Sağlığı İş birimi 10.000’in üzerinde çalışanı ile 150’den fazla pazarda ve 99 ülkede faaliyet gösteren dünyanın en büyük 2. hayvan sağlığı operasyonudur” diye konuştu.