Çapa Medikal Yönetim Kurulu Başkanı ve DEİK Sağlık İş Konseyi Başkan Yardımcısı Zekeriya Avşar:
“Çapa Medikal yeni dönemde ihracat ile büyüyecek”
Hastanelere ve eczanelere her türlü tıbbi malzeme tedariği sağlayan Çapa Medikal sağlıkta yeni döneme hazırlanıyor. Sektörde 50. yılını kutlayan Çapa Medikal Yönetim Kurulu Başkanı ve DEİK Sağlık İş Konseyi Başkan Yardımcısı Zekeriya Avşar ile son dönemdeki faaliyetleri hakkında bir söyleşi gerçekleştirdik:
Çapa Medikal, son yıllarda medikal depo hüviyetinden daha ziyade üretici kimliğiyle ön plana çıkmaya başladı. Depoculukta Çapa Medikal hangi konuma geldi?
Son yıllarda depoculuğun yanında üretime ve perakende sektöre de ağırlık verdik. Koruyucu, tedavi edici ve hijyen alanında ciddi yatırımlar yaptık. Şu anda ciromuzun yüzde 60’ı medikal, yüzde 40’ı ise medikal dışı (eczane, market ürünleri) alandan oluşuyor. 2025’de bu rakamlar yüzde 50’ye yüzde 50 olacak.
Öte yandan Medikal ile ilgili yeni projelerimiz var. Bu projelerle medikalin cirosunu da artırmayı düşünüyoruz. Şu anda enjektör, serum seti, elektrot, sentetik alçı, flasterler, disposable steril örtüler, kapama pedleri ve medikal kozmetik üretimlerimiz bulunmaktadır. Medikalde, sarf alanında daha teknolojik ürünler üretme kararı aldık. Bazı ürünlerin fizibilite araştırmaları yapıldı. Depoculuk alanında daha da büyümeye başladık. Ciddi bir marka değerimiz oluştu. Yeni bayilikler aldık. Sağlık sektörünün önde gelen tedarik zinciri yönetimi şirketi olarak, yüksek kalite standartlarından ödün vermeden, üst düzey memnuniyet sağlamaya devam edeceğiz.
İhracat önemli bir unsur. Çapa Medikal ihracat konusuna nasıl bakıyor?
Türkiye’de ve yakın coğrafyada sağlık sektörü için arz ve lojistikte lider, global bir şirket olmak hedefiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ülkemizin geleceği artık ihracatta. Bu sebeple Çapa Medikal olarak hedefimiz ürettiğimiz ürünleri yurt dışına daha fazla satmak. Belli hedef ülkeler belirliyoruz. Bu hedef ülkelerde ciromuzu artırmayı planlıyoruz. Avrupa, Ortadoğu, Asya ve Türk Cumhuriyetleri olmak üzere 50’nin üzerinde ülkeye ihracatımız var. İhracatta hızlı hareket edip radikal kararlar alıyoruz. 2023’de ihracatta yüzde 50 büyüdük. Grup içerisindeki yeni ürün gruplarıyla birlikte 2024’de yüzde 100’lük bir büyüme hedefliyoruz. Yurt dışı fuarlara ağırlık veriyoruz.
Çapa Medikal olarak 2024 ve sonrası hedefleriniz neler?
3 yıl arka arkaya yüzde 80 ile yüzde 100’lük bir büyüme bekliyoruz. Biz 4 alanda büyüyeceğiz. Hepsi sağlık alanı. Depoculuğumuza devam edeceğiz, lojistik alanda kendimizi daha da güçlendireceğiz, eczane ve market alanında olacağız, yurt dışında da önce bölgesel sonra global bir oyuncu olmak istiyoruz. Fiyata dayalı ürün üretmekten uzaklaşacağız. Bazı yerleri kaybedip ama daha fazla yer kazanacağız. Fiyat ile rekabetin sonu yok. Önemli olan daha kaliteli ve fiyatı yukarıda olan ürünü üretmek. Bununla ilgili ciddi bir çalışma içerisindeyiz.
b-good markanız nasıl bir büyüme sağladı?
Üretim kalemlerimizde daha verimli alanlara doğru gidiyoruz. b-good medical ile güvenle kullanılan uzman sağlık ürünleri üretiyoruz. Anne-bebek başta olmak üzere tüm aile için doğal içerikli ve yüksek performanslı cilt bakım ürünleri prensibini benimseyerek çıktığımız bu yolda önemli bir başarı elde ettik. b-good care markamızın amacı, %100 yerli sermaye ile katma değeri yüksek kişisel bakım ürünlerinin sürdürülebilir kalite ve yüksek teknolojiyle üretilmelerini sağlamak. b-good care ürün ailesi, hijyenik koşullarda üstün kalite standartlarında kendi fabrikamızda özel olarak üretiliyor.
Fabrikamız, Sakarya iline bağlı Erenler ilçesinde bulunan toplam 7.500 metrekare alan içinde 2.640 metrekare kapalı alana sahip tesis içine konumlandırılmıştır. Geniş kapsamlı tesisimiz içerisinde üretim, dolum, ambalajlama faaliyetleri ISO 9001, ISO 22716 (GMP), BRC CP ve IFS HPC standartlarında yapılmaktadır. Fabrikamızın üretim alanlarında, ürünlerimizin formülasyonlarının üretimi, otomasyon sistemleri ile son teknoloji makine ve ekipmanlar kullanılarak el değmeden gerçekleştiriliyor.
Medikal sektördeki sorunlar neler? Biraz bahsedebilir misiniz?
2022 yılından bu yana sektördeki fiyatları döviz artışı belirliyor. 2022’den beri dövizin yüzde 80 artışı var iken, maliyetler işçi ve ücretler kısmındaki artış çok daha büyük miktarda. Bu sebeple sektör kârlılık açısından ciddi bir sıkıntıya girdi. Üstüne üstlük bir de faizler arttı. Ama bir şekilde sektör bu sıkıntıdan çıkacak. Çünkü bu yıl sonuna doğru ekonomide düzen oturacak gibi.
Sektörde bir sıkıntı da Çin faktörü. Çin tekrar sahalara geri döndü. Türkiye’deki işçilik ve bazı maliyet artışlarından dolayı basit sarf grubundaki ihracat oldukça zorlaştı. Aradaki fiyat farkı yüzde 50’lileri bulunca bu avantajımızı kaybettik. Çin’de ölçek ekonomisi var. Büyük miktarlarda üretim yaptıkları için maliyetler büyük oranda düşüyor. Covid’de büyük oranda satış yapıp kâr elde ettikleri için üretim kapasitelerini arttırdılar. Üstüne bir de Çin’in ihracatta yüzde 15’lik devlet desteği de var. Türkiye’de bu destek yok. Bu tablo bize fırsat da sunuyor. Demek ki artık kâr marjı yüksek ürünler üretmeliyiz. Sektör artık daha nitelikli ürünlere doğru yatırım yapmalı. Türkiye, fiyata bağlı üretim yapan bir ülkeden daha ziyade nitelikli üretim yapan bir ihracatçı konumuna doğru hızlı bir şekilde yol almalı. Türkiye dünyadaki her sektörden yüzde 1 civarında pay alıyor. Medikal sektörde fiyatlar çok düşük olduğu için bu rakam 1’in altında kalıyor. DMO modelini ise destekliyorum. Satın alma modelleri daha kısa, ödeme dengesi daha düzgün.
Türkiye’deki firmalar MDR’a hazırlandı mı?
Tam anlamıyla hazırlar diyemem. Üzerinde durulması gereken bir önemli konu da MDR. Küresel firmalar MDR ile oyunu yeniden kuruyor. MDR’a yapılacak masrafları görünce üretim yapanlar birçok ürünlerinden vazgeçecek ve üretmeyecek. Her dört fabrikadan birisi kapanacak. Üretim yapanlara yüzde 15’e kadar bir maliyet getirecek MDR.
Firmaların eski halleriyle sektörde devam etme şansları yok. Herkes firmasını check edecek. Hangi ürünlerle başarılı olacaklar ise, güçlü olacaklar ise o ürünlere yönelmelidirler. Üretici ise mutlak süratle teknolojisini artırmak durumunda. Bu duruma adapte olan firmalar daha da büyüyeceklerdir. Şu anda rakip görülen firmaların yeni sistemde belki bir araya gelip ortak proje üretmekten başka şansları yok. Çünkü firmalarımızın global firmalar gibi sermaye birikimleri yok.
STK’ların sektör için öneminden biraz bahseder misiniz?
STK’ların sektör için önemi yadsınamaz. Aile olarak bir kararımız var: Zamanımızın yüzde 50’sini STK’lara ayırıyoruz. Ablam Sevim Öztaşkın İKMİB yönetiminde. Ben de hem DEİK Sağlık İş Konseyi Başkan Yardımcısıyım hem de İVEK yönetimindeyim. Aynı zamanda MASSİAD üyesiyiz. İVEK’te her ay sektör ile ilgili bir rapor hazırlayıp devletin ilgili kademelerine sunuyoruz. DEİK’te medikal sektör ile ilgili çalışmalarımız olacak. DEİK’in her ülkede bürosu var. Medikal sektörün DEİK’in gücünden yararlanmasını sağlayacağız. Firmalarımızın ihracatta sorunları var. İhracatı artırmak için bu sorunları direkt olarak muhataplarına ileteceğiz.
Türkiye medikal sarf malzemelerde üretim üssü olabilir mi?
Nitelikli ürünler de olabilir. Ama daha basit sarf malzemelerde şansı yok. Dünyanın hiçbir yerinde sağlığa devletin katkısı ülkemizdeki gibi yüksek değil. Bu da fiyatları baskılıyor. Tüm sektörlerde enflasyon yüksek ama medikal sektördeki enflasyon inanılmaz şekilde düşük.
Sağlık turizminin medikal sektöre faydası ile ilgili neler söylersiniz?
Sağlık turizmi Türkiye için büyük bir fırsat. Sağlıkta inanılmaz başarılıyız. Yurt dışı ile de karşılaştırdığımızda sağlık sisteminin yönetimi alanında Türkiye çok başarılı. Çok küçük bütçelerle büyük işler yapıldı. Ülkemizde zincir hastaneler cirolarının yüzde 40’ına yakınını sağlık turizminden elde etmeye başladı. Bu hastanelerin ayakta kalabilmeleri için sağlık turizmini ihtiyacı var. Sağlık turizminde tabi ki tıbbı malzemelerde kullanılıyor. Bu da sektöre artı olarak yansıyor. Sağlık turizminin artması medikal sektörü büyütme açısından çok çok iyi.