Gürkan KÖROĞLU
“ Hayat konfor alanınızın sonunda başlar. ”
Neale Donald Walsch
Konfor alanı nedir?
Konfor alanı, kendiniz güvende hissettiğiniz, rahat hissettiğiniz sanal bir zihinsel sınırdır. Bu konfor alanında her şey sizin için rutin, güvenilir ve tanıdıktır. Konfor alanında kendimizi kaygısız, rutin, rutin ve stressiz hissederiz. Bu alanda nadiren zorlanırız, potansiyelimizi açığa vururuz ve yapabileceklerimizi başarırız.
Neden bu alandan dışarı çıkmak isteyelim?
Konfor alanı bizim kendimizi rahat hissettiğimiz alandır fakat konfor alanında gelişme, ilerleme mümkün olmaz. Hep aynı şeyleri, rutinleri yaparak gelişmemiz mümkün olamaz. Eğer böyle devam edersek gelişemeyiz, gelişmeyi bırakın mevcut durumumuzu bile uzun süre koruyamayız. Aslında konfor alanında uzun süre kalmamız bizi çevremize göre gerisinde kalmamıza sebep olur bu da bizi ileride büyük bir ihtimalle rahatsız veya mutsuz edecektir. Konfor alanında uzun süre kalmak bizi fiziki olarak öldürmez fakat yaşayan bir ölü haline geliriz. Fiziki yaşımız 40, ruh yaşımız 80 olarak yaşamaya devam ederiz.
Konfor alanından dışarı çıkabilirsek ne ile karşılaşırız?
Konfor alanından dışarı çıkmaya karar verirsek bizim geçiş yaptığımız alan öğrenme alanıdır. Bazısına göre konfor alanından öğrenme alanına geçerken daha dar olan bir ara birim yani korku alanından bahsederler. Öğrenme alanını kimileri genişleme, gerilme alanı olarak adlandırırlar. Bu alanda rahatlığı bırakmanın korkusu, kendine güvenememe, başkalarının bizi etkilemesi gibi faktörler vardır. Bu alanın üzerinde çok fazla durmayacağız daha çok konfor alanından çıkmaya karar veren kişinin sürecinden bahsedeceğiz. Konfor alanından çıktığımızda öğrenme alanında artık biz de farkındalıklar, merak, yenilikler, değişim, dönüşüm, deneme, azim, büyüme, gelişim, tatmin, fırsatlar ile karşılaşacağız. Daha önce deneyimlemediğim şeylerle karşılaşacağız, yeni şeyler keşfedeceğiz, daha önce yapmadığımız şeyler yapacağız, hayallerimizin peşinde olacağız, yapmaya cesaret edemeyeceğimiz şeyler yapacağız. Bunların tamamı bize yeni şeyler öğretecek ve artık eskisi gibi olmayacağız. Yaptığımız şeyler, deneyimler bizde heyecan ve tatmin yaratacak. Bir değişim ve dönüşüm içerisine gireceğiz hatta bizde yeni beceriler gelişmesine sebep olacak.
Neden çoğu insan konfor alanında kalmayı tercih ediyor?
Konfor alanının tanımına baktığımızda aslında bizi mutlu eden tüm şartlar var ve olumsuz bir şey neredeyse görünmüyor. Yani rahatsın ve mutlu olmalısın! Fakat ne yazık ki öyle olmuyor. Bu alanda uzun süre kalmak yukarıda bahsettiğimiz sebeplerden dolayı mutsuzluğa sebep oluyor. Alanın rahat olmasının yanında bu alandan çıkmakta zorlananların bir başka bir atalet unsuru ise alışkın olduğumuz alandan çıkıyor olmak bizi korkutuyor. Bu alandan çıktığımızda nelerle karşılaşacağımızı bilmemek, hangi zorluklarla ve ne seviyede zorluklarla mücadele edeceğimizi bilememek bizi konfor alanından dışarı atamamıza engel olur. Bir başka sebep ise alandan çıkmak bir eylem, bir harekettir. Hareket ise enerjiye ihtiyaç duyar. Biz insanlar için buradaki enerji ise motivasyondur. Konfor alanının dışına çıkaracak bir motivasyon bulmuyorsak o adımı atmıyoruz.
Peki konfor alanından çıkmak için ne yapacağız? Nerden başlayacağız?
Aslında bu o kadar zor bir şey değil. Bunun çözümünü değerli yazar Mümin Sekman, “Kişisel ataleti yenmek “kitabında çok güzel belirtmiş. Sekman; Ataleti yenmenin başlangıcını “ilk adımı atmak“ olarak belirtmiştir. Zihnimizde geçen mazeretler, korkular, endişeler olsa da bu iç seslerimizi dinlemeyip ilk adımı atmamız gerekiyor. İlk adımı attığımızda aslında bu kaygı ve korkuların düşündüğümüz kadar kötü olmadığını görerek kendimize güvenimiz artıyor ve bundan sonraki adımlarımıza cesaret veriyor.
İlk adımı mutlaka atın
Yukarıda yazılanları biliyor olmak konfor alanından çıkmanıza sağlamıyor maalesef. Bilmek harekete, eyleme dönüşmediği sürece bir anlam ifade etmiyor. Bunun için konfor alanından ilk adımı mutlaka atın, gerisi gelecektir. İlk adımı attıktan sonra erteleme alışkanlığınız varsa bunu ortadan kaldırın ve adım atmaya devam edin. Konfor bölgesinin dışına çıkmayı alışkanlık haline getirin. Yapılan araştırmalarda tekrar edilen alışkanlıklar beyin tarafından algılanarak beynimizdeki sinapsların arasındaki bağı güçlendirir ve o alışkanlık haline gelen görevleri daha kolay yapmamıza yardım eder, otomatikleştirir.
Öğrenme alanında başka neler olur?
Konfor alanına çıkıp öğrenme alanına geçtiğimizde neler olabileceğine biraz değinmeye çalıştık. Biraz daha bundan bahsedelim. Öğrenme bölgesine geçtiğimizde, örneğin daha önce deneyimlemediğimiz bir yabancı dili öğrenmeye karar verdik. Bu durumda bir kurs ya da başka bir kaynaktan öğrenmek için bu amacımız için en azından ciddi bir zamanımızı ayırmamız gerekecek büyük ihtimalle de maddi bir kaynak da ayıracağız. Hem zaman hem de maddi kaynağımızı bir şeylerin yerine o yabancı dile öğrenmeye ayıracağız. Bu her zaman bizim alışkın olduğumuz rahat alanımızdan uzaklaştıracaktır. Belki bu dili öğrenmek için daha az uyuyacağız, daha çok çalışmamız gerecek. Fakat bu sürecin sonunda alacağımız ödül bizi çok farklı dünyalara götürecek. Bunu başarmanın güveniyle daha farklı hedefler belirleyip daha başka beceriler edineceksiniz ve daha doyurucu bir yaşam süreceksiniz. Hayatınızda karşınıza çıkan, sizin kontrol edemeyeceğiniz değişimlerle daha rahat başa çıkma gücüne, yeteneğine sahip olacaksınız. Konfor alanı dışında daha yaratıcı olacaksınız. İnandığınızdan daha fazlasının yapabildiğinizi göreceksiniz.
Her şeyin bir sınırı var
Nasıl ki konfor alanında uzun süre kalmak bize zarar veriyorsa öğrenme alanını da gereğinden fazla genişletip dışına çıkmak başka olumsuz bir alana yani panik alanı dediğimiz alana geçmemize sebep olabiliyor. Kendimizi öğrenme alanında kaldırabileceğimizden daha fazla yükle zorlamak bizi bu alana sokuyor. Bu alanda biz kendimizi panik bir halde buluyoruz. Bu alanda biz yoğun kaygı, saldırganlık, belirsizlik, şuursuz tepki, hayal kırıklığı gibi olumsuz durumlar ile karşılaşıyoruz. Her bireyin panik alanına geçme seviyeleri farklılık gösterir. Hepimizin bu sınırlardaki eşik seviyesi aynı değildir. Bunun bilincinde hareket ederek panik alanına girmeden, öğrenme alanında gelişmeye, yeni becerilere sahip olmaya dikkat etmemizde fayda var. Yeni yılda kişisel gelişiminiz oluştuğu, konfor alanının ve panik alanının ortasındaki öğreneme alanında olmanız dileklerimle.
Yen yıl için kişisel hedefleriniz hazır mı?