Amerikan Plastik Cerrahlar Derneği (ASPS), COVID-19 sırasındaki eğilimleri yansıtan araştırmasının sonuçlarını yayınladı. Bu anket sonuçlarına göre COVID-19süreci, kişilerin estetik cerrahiye daha olumlu bakmalarını sağladı. Bunun sebebi evde daha fazla vakit geçiren ya da daha az çalışan kişilerin kendileri ile ilgilenmeye ve ihtiyaçlarının farkına varması olarak görülüyor.
Amerikan Plastik Cerrahlar Derneği’nin binden fazla kadının katılımı ile gerçekleştirdiği ankete göre katılımcıların yüzde 11’i gerek estetik cerrahi işlemler gerekse cerrahi olmayan botoks, dolgu vb. uygulamalara pandemi öncesinden daha yoğun ilgi gösteriyor. Bununla birlikte ankete katılanlardan daha önce estetik cerrahi ya da minimal invaziv işlem yaptırmış olan kadınlarda bu oran yüzde 35’e yükseliyor.
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesi ve Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği (TPRECD) İkinci Başkanı ve Avrupa Plastik Cerrahi Board’u (EBOPRAS) İkinci Başkanı Prof. Dr. Cenk Demirdöver, Covid-19 salgını esnasında insanların büyük ölçüde evlerine kapandığını hatırlarak, pandemi sebebiyle tam kapanma döneminde ve sonrasında Covid-19 riski nedeniyle estetik cerrahi ve benzeri ihtiyaçlarını öteleyen hastaların normalleşen şartları fırsat bilerek kendilerine ulaştığını belirtti. Demirdöver, ” Henüz salgının bittiğini söyleyemesek de aşılar ve alınan önlemler sayesinde “yeni normal” olarak tanımlanan koşullarda cerrahi işlemler ve minimal invaziv uygulamalar çok yoğun biçimde devam ediyor” dedi.
Pandemi sonrası rinoplasti, göz kapağı ameliyatları ve yüz gençleştirme işlemlerinin yanı sıra meme büyütme ve dikleştirme, karın germe ve liposuction taleplerinin arttığına da dikkat çeken Demirdöver karantina sırasındaki kilo dalgalanmasının ve işlemler için en uygun zamanın beklenmesinin bu durumda etken olabileceğini söyledi.
TÜRKİYE, ESTETİK CERRAHİ UYGULAMALARINDA DÜŞÜK MALİYET VE YÜKSEK BAŞARISIYLA TERCİH EDİLİYOR
Prof. Dr. Cenk Demirdöver, Türkiye’nin estetik cerrahinin en sık yapıldığı 10 ülkeden biri olduğunu, hatta bazı işlemlerde ilk 5’e girdiğini söyledi. Özellikle dövizdeki yükseliş ile birlikte yabancı turistler için Türkiye’de fiyatları avantajlı hale gelen estetik operasyonların giderek arttığını anlatan Demirdöver, Türkiye’nin dünyada en çok burun ameliyatı yapılan ikinci ülke olduğunu söyledi.
Demirdöver, “Plastik cerrahi açısından Türkiye’de çok kaliteli bir sağlık hizmeti verildiğini tüm dünya çok iyi biliyor. Döviz kurları avantajı nedeniyle Türkiye çok daha cazip hale geliyor. Biz de uzmanlarımıza yetkinliklerini artırma, kendilerini geliştirme fırsatı sunuyoruz” dedi.
Prof. Dr. Cenk Demirdöver, “Estetik cerrahide Avrupa’da sıralamalarda Türkiye çok iyi bir yerde. Türkiye’de biz plastik cerrahi olarak Avrupa’da ve dünyada çok iyi bir konumdayız. Türkiye’de çok başarılı Plastik Cerrahi uzmanları yetiştiriliyor. Bu bize aynı zamanda yurtdışından çok fazla sağlık turizmi hastası gelmesine de olanak sağlıyor. Döviz kuru avantajları nedeniyle hasta sayımız da oldukça yüksek. Biz de burada A sınıfı bir tıbbı hizmet sunarak çok başarılı işlere imza atıyoruz” dedi.
DÜNYADA EN ÇOK BURUN ESTETİĞİ YAPILAN İKİNCİ ÜLKE; “TÜRKİYE”
Demirdöver, dünyada burun estetiği yapılan ülkeler arasında Türkiye’nin ikinci sırada olduğunu ifade ederek, “Uluslararası Estetik Cerrahi Derneği’nin yaptığı bazı istatiksel çalışmalar var. Bu çalışmalara göre bir önceki yıl verileri baz alınarak Dünya’da burun estetiği yapılan ülkeler arasında Türkiye ikinci sırada. İlk ülke Brezilya. Bunun farklı nedenleri var. Birincisi etnik köken olarak burundaki şekil bozukluklarımızın batı halklarına göre daha fazla olması. İkinci nedeni ise bunun aslında trend olması. İnsanlar estetiğe çok yoğun ilgi duyuyorlar. Burun da bu nedenle bizim en sık yaptığımız estetik ameliyatlardan bir tanesi. Biz estetik unvanını taşıyan tek branşız. Unvanımızın tam adı Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi. Sadece yüz bölgesi değil vücudun tüm alanlarında estetik işlemleri biz gerçekleştiriyoruz. Plastik cerrahi açısından Türkiye’de çok kaliteli bir sağlık hizmeti verildiğini tüm dünya çok iyi biliyor. Sosyal medya sayesinde dünya o kadar küçüldü ki artık herkes çok kolay Türkiye’ye gelebilme yollarını biliyor. Hem kaliteli bir hizmeti artı kaliteli bir otel konaklama hizmetini ve kaliteli bir sağlık hizmetini çok ucuz bir bütçeyle halledebiliyorlar. İyi bir hizmet alıyorlar ve ülkelerine döndüklerinde iyi sonuçları gören kişiler daha çok talep gösteriyorlar. Türkiye’de en fazla yapılan işlemlerin başında burun, meme büyütme, küçültme liposuction diğer sıralarda yer alıyor” dedi.
MERDİVEN ALTI ESTETİK UYGULAMALARA DİKKAT! SONUCU ÖLÜM BİLE OLABİLİR
Demirdöver, estetik uygulamalarda hiçbir belgesi olmadan ve eğitim almamış kişilerin para kazanmak için işlem yaptığına vurgu yaparak, “Estetik uygulamalar ve estetik cerrahi işlemlere yoğun bir talep olması bu konuda hiçbir yetkinliği olmayan tıp eğitimi almamış kişilerin ya da plastik cerrah olmadıkları halde kendilerini sahte unvanlarla plastik cerrah olarak tanıtan doktorların bu işlemleri yapmasına neden oluyor. Buna ek olarak, eğitim verme yetkisi olmayan kişi ve kurumlar tarafından düzenlenen ve hiçbir denetimden geçmemiş kurslar sonucu alınan ve geçerliliği olmayan sertifikalarla, uygulama yetkisi olmayan kişiler tarafından maalesef estetik ameliyatlar ve uygulamalar yapılıyor. Aslında 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunun 25. maddesinde, “Diploması olmadığı hâlde, menfaat temin etmek amacına yönelik olmasa bile, hasta tedavi eden veya tabip unvanını takınan şahıs iki yıldan beş yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır” ibaresi yer almaktadır. (Bkz: Madde 25 – Değişik: 23/1/2008-5728/22 md. Diploması olmadığı hâlde, menfaat temin etmek amacına yönelik olmasa bile, hasta tedavi eden veya tabip unvanını takınan şahıs iki yıldan beş yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.)
Bununla birlikte, şikâyet olmadığı takdirde bu tür yetkisiz uygulamaların cezalandırılmasına pek sık rastlanmamaktadır. “Bu nedenle, estetik uygulama öncesi doktorunuzun Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi uzmanı olup olmadığını kontrol ediniz. Aksi halde ortaya çıkabilecek problemleri düzeltmek çok daha zor olacaktır” dedi.