Necat Koç, “Sınır komşularımıza daha kolay bir şekilde ulaşmak hem sektörel açıdan hem de ülke ekonomisi açısından büyük bir genişleme sağlar” dedi.
Marmara Tıbbi Cihaz Üretici ve Tedarikçileri Derneği (MASSİAD) Denetim Kurulu Üyesi ve Atilla Kimya Ltd. Şti. sahibi Necat Koç ile sınır ticari hakkında bir söyleşi gerçekleştirdik:
Sınır ticareti hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz?
Sınır illerimizin komşu ülkelerdeki komşusu olduğu illerle o bölgelerde yaşayan insanların hayatını kolaylaştırmak, bölge ticaretini canlandırmak ve dostluk ilişkilerini pekiştirmek adına her iki taraf içinde daha düşük maliyetle yapılan ticaret türüdür. Bu ticareti yapabilmenin ana koşulu bulunduğu ilde 1 yıldan daha fazla yerleşik esnaf veya tacir olmaktır. Sınır ticareti yapabilme hakkı olan illerimiz Artvin, Ardahan, Iğdır, Ağrı, Van, Hakkari, Şırnak, Mardin, Gaziantep, Hatay, Kilis ve Şanlıurfa’dır. Sınır ticaretleri gümrük işlemleri Türkiye Cumhuriyeti gümrük bölgesi dışında sınır ticaret merkezlerinde gerçekleştirilir. Sınır ticaret merkezlerine ithalat ve ihracat işlemleri için getirilen her türlü eşya uygunluk belgesi ile mağazalar tarafından gerçekleştirilir.
COVID-19 sınır ticaretini nasıl etkiledi?
2019 yılı Aralık ayından itibaren Çin Halk Cumhuriyetinde COVID-19 salgını baş göstermiş ve bu salgın 11 Mart 2020 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü tarafınca “pandemi” olarak tanımlanmıştır. Yaşanan bu salgın nedeniyle sınır ticareti de olumsuz etkilenmiş ve durmuştur. Dünya genelinde önümüzdeki günlerde birçok değişiklik yaşanacağı bir gerçektir. Bu değişikliklerin sınır ticaretine etkisini şimdiden öngörmek maalesef mümkün değil. Hep birlikte yaşayıp göreceğiz.
Sınır ticaretinin olumlu etkilerinden bahsedebilir misiniz?
Sınır ticaretinin ilgili illere en büyük yararı bölge halkının ihtiyaçlarını kısa sürede tedarik ederek bölge ekonomisini devamlı olarak canlı tutulmasıdır. Bölge halkı ürünlerini tedarik ederken dış ticaretteki formalitelerden arınarak daha basit bir şekilde ve çok daha az maliyetle ürünlerine ulaşabilmektedir. Bu durum bölgelerdeki istihdamı arttırarak bölge refahı yükseltmektedir. Sınır ticareti ile sağlanan az maliyetli ve daha basit ticaret bölgelerdeki kayıt dışı ticareti de azaltmaktadır. Sınır ticareti kapsamına dahil olan ürünler dış ticaret müsteşarlığı tarafından Türkiye’de üretilmeyen ürünlerin illerin ihtiyacına göre belirlenip sınır ticaretine izin verilmektedir.
Sınır ticaretinin uygulamasında yaşadığınız sorunlar nelerdir?
Sınır ticaretinin sebep olduğu sorunlardan en önemlisi vergi kayıplarıdır. Sınır ticareti kapsamında izin verilen ürünlerin ithalatı ve ihracatı yapılırken gümrük vergilerinde uygulanan indirimler vergi kaybına neden olabilmektedir. Sınır ticaretinde karşılaşılan bir diğer sorun iç pazarlarda iki farklı fiyatın ortaya çıkabilmesidir. Bu durum iç piyasada haksız rekabet ortaya çıkarmaktadır. Sınır ticareti iki komşu ülkenin birbirleri ile ticaretine imkân verirken, zaman zaman üçüncü ülkelerden gelen ürünlerin ithalinin yapıldığı görülebilmektedir. Bu durum ürünlerde menşei sorununu ortaya çıkarırken aynı zamanda ürün kaliteleri bakımından da problemler yaratabilmektedir. Sınır ticareti dış ticaret rejimini de bozabilmektedir. Sınır ticaret süreçlerinin, dış ticarete göre daha az teferruatlı ve daha az maliyetli olması sebebi ile gümrük süreçlerinde ciddi farklılıklar göstermektedir. Sınır ticaretinde daha az belge ile işlem yapılması ürünler üzerindeki denetimi oldukça azaltmaktadır bu durum hangi malın ne tutarda ve ne kadar ithal veya ihraç edildiği kontrolünü ortadan kaldırır. Tüm bunlar dış ticaret rejimi açısından sorun oluşturan uygulamalardır.
Bahsettiğiniz sorunlar için alınacak tedbirler neler?
Sınır ticaretinin uygulanmaya başlamasından sonra zaman içinde ortaya çıkan tüm bu sorunlar için çeşitli önlemler alınmaya başlanmıştır. Bu önemleri şöyle sıralayabiliriz: Sınır Ticaretine Konu Malların Kapsamının Daraltılması, Gümrük Muafiyetinin Sınırlandırılması, Sınır Ticaret Merkezlerinin Kurulması ve Malların Kalitesinin kontrol edilmesi.
Sınırı ticaretinin gelişmesi için neler önerebilirsiniz?
Bu soruya her sektör açısından farklı öneriler getirilebilir. Ben soruyu kendi sektörümüz açısından değerlendirmek istiyorum. Özellikle son yıllarda ülkemizde üretilen medikal malzemeler çeşit olarak da, kalite olarak da, fiyat açısından da dünya standartları ile yarışabilecek düzeye gelmiştir. Ülke içinde üretilen ürün çeşitliliği ciddi anlamda artmıştır. Bu ürünlerin ihracatı sınır ticareti kapsamında yetersiz kalmaktadır. Komşu olduğumuz birçok ülke, bu ürünlerin üretimi bakımından yetersiz durumdadır ve genellikle dışa bağımlıdır. Bizim sektörümüz için geniş bir Pazar olan bu ülkelere daha kolay bir şekilde ulaşmak hem sektörel açıdan hem de ülke ekonomisi açısından büyük bir genişleme sağlayabileceğini düşünüyorum.