Tüm dünyada yaşanan zorlu ve öngörülemez pandemi süreci, ön saflarda mücadele eden hemşirelerin önemini bir defa daha gözler önüne serdi.
Pandemi sürecinde, hemşireliğin de ne kadar saygın ve kilit bir meslek olduğunu bir defa daha somut olarak gördüklerini ifade eden Türkiye İş Bankası grup şirketleri arasında yer alan Bayındır Sağlık Grubu Genel Müdürü Sezai Sevgin, “Hemşirelerimiz hastanemizin adeta kılcal damarları… Kendi sosyal, zihinsel, duygusal koşulları ne olursa olsun her daim görev bilinciyle hareket ederek, sürekli kendilerini geliştirerek, 24 saat boyunca hizmet veriyorlar” dedi.
Bayındır Sağlık Grubu Hemşirelik Hizmetleri Müdürü Özlem Uzun ise pandemi döneminin tüm sağlık çalışanları için olduğu gibi hemşireler için de zorlu geçtiğini vurgulayarak “Bu süreçte sağlık hizmetinin yenilikçi ve çözüm odaklı profesyonelleri olarak en güçlü rolümüz, hemşirelik bakım sürecimizle, hastaların ihtiyaç duydukları güvenli, nitelikli, hasta odaklı bakım ve tedaviyi onlara sunmaktır” diye konuştu.
Tüm dünyada yaşanan zorlu ve öngörülemez pandemi sürecinde sağlık profesyonelleri olarak hemşireler, ön saflardaki mücadelelerine devam ediyor.
“HEMŞİRELİĞİN NE KADAR SAYGIN VE KİLİT BİR MESLEK OLDUĞUNU BİR DEFA DAHA SOMUT OLARAK GÖRDÜK”
Şimdiye kadar karşılaşılmayan bu zor pandemi sürecinde çalışanlarının gücünü bir defa daha anladıklarını ifade eden Bayındır Sağlık Grubu Genel Müdürü Sezai Sevgin, “Çalışanlarımızı tanıyor olmanın, birbirimize güvenmenin, anlamanın ve vefanın, grup kültürümüz çerçevesinde, tabiri caizse topyekûn bir seferberlik haliyle, ortak akılla, gönüllü, içselleştirilmiş, duyarlı, samimi bir anlayışla çalışmanın ne kadar değerli olduğunu yaşadık. Bu pandemi sürecinde, hemşireliğin de ne kadar saygın ve kilit bir meslek olduğunu bir defa daha somut olarak gördük. Hemşirelerimiz hastanemizin adeta kılcal damarları… Kendi sosyal, zihinsel, duygusal koşulları ne olursa olsun her daim görev bilinciyle hareket ederek, sürekli kendilerini geliştirerek, 24 saat boyunca hizmet veriyorlar. Hemşirelerimizle, hem bir yönetici, hem bir çalışan, hem bir hasta, hem de hasta yakını olarak sevgiyle, adanmışlıkla, büyük özen ve özveri ile yürüttükleri mesleklerinden dolayı gurur duyuyorum” diye konuştu.
COVID-19 salgınına yönelik hastaları, hasta yakınlarını ve sağlık çalışanlarını korumak için, dünyadaki gelişmeler de takip edilerek, hastalığın görülmeye başladığı ilk andan itibaren proaktif olarak çok sayıda önlem alındığını ve dinamik olarak alınmaya devam edildiğini sözlerine ekleyen Sezai Sevgin, “COVID-19 döneminde, yoğun hasta geribildirimlerinden, olmazsa olmaz önceliğimiz Tıbbi Etik, Kalite, Hasta ve Hasta Yakını Güvenliği gibi kurum değerlerimizin ve uygulamalarımızın bize ilave değer kattığını gördük” dedi.
BU SÜREÇTE KAYGI VE ENDİŞE ARTTI
Pandemi sürecinde, COVID-19 hastalarının yanında diğer hastaların bu süreçten etkilenmeden güvenli ve kaliteli bir şekilde hemşirelik hizmeti almalarının temel sorumluluklarından biri haline geldiğinin altını çizen Bayındır Sağlık Grubu Hemşirelik Hizmetleri Müdürü Özlem Uzun, “Hastaların bakımında en önemli süreç, hastaların doğru tanımlanıp bulaş riskinin ortadan kaldırılması ya da en aza indirilerek hasta ve çalışan güvenliğinin sağlanmasıdır. Pandeminin hastalar ve çalışanlar için bilinmeyen bir süreç olması nedeniyle bu dönem endişe ve kaygıların arttığı bir dönem oldu. Hastalığın bilinmezliği nedeniyle hemşirelerimiz hem hastaları kaybetme korkusu hem de kendileri ve ailelerine hastalık bulaştırma endişesi yaşamaya başladı. Hastalarımızın ve ekibimizin güven içinde olduklarını hissettirmeye çalışarak kaygılarını azaltmaya yönelik gerekli bilgilendirme çalışmaları gerçekleştirerek, bu süreçte psiko-sosyal destek sağladık” diye konuştu.
“BU ZORLU SÜRECİ BİRLİKTE YÖNETTİK”
Personelin motivasyonunu yüksek tutmaya çalışarak onlarla iş birliği içinde stratejik yaklaşımlar sergilediklerini belirten Özlem Uzun, “COVID-19 servisleri ve yoğun bakım üniteleri için hemşirelerimizin deneyim, yetkinlik ve performanslarını dikkate alarak, yoğun bakım ünitelerinde takım hemşireliği modelini kullanarak, hasta hemşire oranını gerçekçi ve şartlara uygun şekilde planladık. Hemşirelerimizin dinlenme sürelerine dikkat ederek, uzun çalışma sürelerine izin vermedik. Verilen hizmetin kalitesini artırmak ve kişiler arası güven duygusunu sağlamak açısından, hemşirelik hizmetlerinde iletişimi en üst düzeyde tutarak; güncellenen bilgileri ekiplere doğru ve zamanında ilettik. Kaygıları nedeniyle evlerine gitmek istemeyen çalışanlarımız için konaklama imkânı sağladık. Beslenmelerine dikkat ederek sağlıklı kalmalarına destek olduk. Çalışanlarımızdan gelen önerileri ve geri bildirimleri dikkate alarak, süreçleri birlikte yönettik” dedi.
“CORONAVİRÜS ÜLKEMİZE GELMEDEN ÖNLEM ALMAYA BAŞLADIK”
Ülkemizde COVID-19 vakaları görülmeye başlamadan önce Coronavirüs enfeksiyonu konulu eğitimlerle ve alanında uzman doktorlarımız aracılığıyla tüm çalışanların bilgilendirildiğini belirten Özlem Uzun sözlerine şöyle devam etti: “Sağlık Bakanlığının yayınladığı tüm genelge ve algoritmalar rehberliğinde, hastanemiz yönetimi ve Enfeksiyon Kontrol Komitesi toplantılar düzenleyerek stratejik eylem planları hazırladı ve aksiyon planlarını oluşturdu. Tüm personel hazırlanan kurum prosedürleri hakkında zamanında bilgilendirildi ve güncel bilgiler doğrultusunda hastalarımızın güvenli ve kaliteli bakım almaları sağlandı.”
PANDEMİ KOŞULLARINA GÖRE DİNAMİK YÖNTEM
COVID-19 kapsamında hastanede gerçekleştirilen önlem çalışmalarını anlatmaya devam eden Özlem Uzun açıklamalarını şu şekilde sürdürdü: “Hastanelerimizde, başvuru ve tedavi alanlarının ayrımının yapılması amacıyla; diğer hastalarımızın, şüpheli veya COVID-19 hastaları ile aynı ortamı paylaşmamaları için kat, poliklinik ve yoğun bakım alanlarında düzenlemeler gerçekleştirdik. Acil Servisleri pandemi koşullarına uygun olarak revize ettik. Hastane girişlerini kontrollü hale getirip, şüpheli vakaların ayrımını yaparak bulaşma riskini en aza indirmeye çalıştık. Triyaj alanı oluşturduk, buna yönelik işbaşı eğitimleri planlanlayıp, şüpheli hasta ayrımı yaparak hastalarımızın güvenle hizmet almalarını sağladık.”
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK BU SÜREÇTE ÇOK ÖNEMLİ
Enfeksiyon Kontrol Komitesi ve Enfeksiyon Sorumlu Hemşireleri tarafından alanlarda sürekli, güncel yaklaşımlar doğrultusunda eğitimler verildiğini aktaran Özlem Uzun, “İlk iş olarak bölümlere özel kişisel koruyucu ekipmanlar belirlendi ve temin edildi. Bu ekipmanların, sürdürülebilirliği sağlanarak, kişisel koruyucu ekipman kullanımına yönelik eğitimler verildi. Ayrıca çalışan güvenliği kapsamında ekipmanların etkin ve doğru kullanılıp kullanılmadığı saha gözlemleri ile denetlendi” dedi.