Philips, uyku düzeni üzerine yaptığı araştırma ile COVID-19’un uyku kalitesi üstündeki negatif etkilerini açıkladı. Yapılan araştırmaya göre; ankete katılanların %70’i, COVID-19’un başlangıcından beri uyku düzeniyle ilgili bir veya daha fazla yeni sorun yaşıyor.
Sağlık teknolojilerinde lider firmalardan Philips, 6’ncısını gerçekleştirdiği yıllık uyku anketinin sonuçların Çözüm Yolları: COVID-19 Tüm Dünyanın Uyku Düzenini Nasıl Değiştirdi? başlıklı rapor ile açıkladı. Philips, COVID-19 başlangıcından yaklaşık bir yıl sonra uyku ile ilgili tutumları, algıları ve davranışları tespit etmek amacıyla 13 ülkeden 13.000 yetişkinin katıldığı bir anket çalışması gerçekleştirdi. Anket, COVID-19’un başlangıcından beri katılımcıların %70’inin uyku düzenlerinde bir veya daha fazla yeni sorun yaşadığını ortaya koyuyor. Katılımcıların, %60’ı ise COVID-19’un, uyku kalitesini doğrudan etkilediğini belirtiyor. Anket, yaşanan bu zorlukların geniş çaplı olduğuna ve uyku apnesi hastalarının bu durumdan olumsuz şekilde etkilendiğine işaret ediyor. Bu zorluklarla mücadele etmek için tele-sağlık teknolojilerine, çevrim içi bilgi kaynaklarına ve hayat tarzında yapılan değişikliklere büyük bir ilgi var.
Uyku kaygıları nedeniyle gün geçtikçe daha fazla insan çevrim içi kaynaklara ve tele-sağlık hizmetine yöneliyor
Uyku problemi yaşayan insanlar bu sorunla mücadele etmek için rahatlatıcı müzik, meditasyon veya kitap okuma gibi yolları tercih ediyor. Katılımcıların %34’ü uyku kalitesini iyileştirmeye yönelik tedaviler hakkında daha fazla bilgi almak için çevrim içi araştırmalara öncelik veriyor. COVID-19 döneminde tele-sağlık sistemlerine güvenin ise arttığı görülüyor.
Katılımcıların %58’i, gelecekte tele-sağlık sistemleri vasıtasıyla uzmanlardan uyku ile ilgili endişeleri için yardım istemeye istekli olduğunu ifade ediyor. Ankete katılanların %70’i ise çevrim içi veya telefon tabanlı programlar üzerinden bir uyku uzmanı bulmanın zor olacağını düşünüyor.
Philips Türkiye CEO’su Haluk Karabatak, “COVID-19, sağlık hizmetlerinin evde bakıma geçişini hızlandırdı. En etkili ve verimli sağlık sistemini oluşturmak için sanal bakım yolları gibi alternatif yöntemlerin kullanımı artıyor. Uyku sorunlarının, insanların yaşam kalitesini önemli ölçüde etkilediğini ve farklı sağlık problemlerine yol açabileceğini biliyoruz. Uyku ve Solunum hastalıkları ile ilgili çözümleri genişletmek üzere sağlık kurumları ile ortak çalışmaya devam ediyoruz” dedi.
Uyku apnesi hastaları COVID-19 sürecinde CPAP (Sürekli Pozitif Hava Yolu Basıncı) tedavisinde sorun yaşıyor
Araştırmaya göre; uyku apnesi, geçtiğimiz yıla oranla dünya çapında bir artış ile uyku kalitesini etkilemeye devam ediyor (2020: %9, 2021: %12). Sürekli Pozitif Hava Yolu Basıncı (CPAP) uyku apnesi için en yaygın kullanılan tedavi olurken, bu yılın anketi CPAP kullanan uyku apnesi hastalarının oranında bir düşme olduğunu (2020: %36, 2021: %18) ve CPAP tedavisi yazılıp bu tedaviyi hiç kullanmayan hastaların oranında bir artış olduğunu ortaya koyuyor (2020: %10, 2021: %16). CPAP tedavisini mali zorluklar (%55), kaynaklara sınırlı erişim (%44) ya da COVID-19 ile ilgili farklı nedenlerden dolayı bıraktığını söyleyen katılımcıların %72’si, COVID-19’un CPAP tedavisinde engelleyici bir faktör olduğunu belirtiyor. Araştırmanın kaygı verici sonuçlarından biri de uyku apnesiyle yaşayan kişilerin %57’sine hiçbir zaman CPAP tedavisi yazılmamış olmasıdır. Global Uyku Anketi ve Philips’in dünya çapında uyku teknolojisine erişimi geliştirme taahhüdü ile ilgili daha fazla bilgi için Philips.com/WorldSleepDay adresini ziyaret ediniz.