Kocaeli Ticaret Odası Başkan Yardımcısı ve 11. Sağlık Meslek Grubu Başkanı Ecz. Hüseyin Gezer’in KOTO binasında yaptığı basın toplantısında Marmara Tıbbi Cihaz Üretici ve Tedarikçileri Derneği (MASSİAD) Başkan Yardımcıları Ufuk Özkaya ve Mahmut Cumbul ile Kocaeli ilindeki medikal firmalarının temsilcileri hazır bulundu.
Türkiye’de medikal sektöründe, tıbbi malzeme ve tıbbi cihaz alanlarında faaliyet gösteren 10 bin kuruluş olduğunu, yaklaşık 200 bin çalışana istihdam sağlandığını, 2.5 milyar dolarlık ticaret hacmi ile çalışıp üreten, vergisini ödeyen ekonominin temel çarklarından birisi olduklarını belirten KOTO 11. Sağlık Meslek Grubu Başkanı Ecz. Hüseyin Gezer, her dönemde olduğu gibi pandemi döneminde de tüm sağlık çalışanları gibi gece gündüz demeden halkın sağlığı için sağlık kuruluşlarına kesintisiz ürün ve hizmet sunmanın öncelikleri olduğunu söyledi.
Tüm dünya tıbbi malzeme bulamazken medikal sektörünün gece gündüz çalışarak, ülkemizin kimseye muhtaç olmaması için ellerinden gelen tüm gayretin ortaya konulduğunu belirten Gezer, “Sektörümüzün kârlılık oranları başta Sağlık Bakanlığımız olmak üzere ilgili kurumlar tarafından belirli mekanizmalar üzerinden kontrol ve denetime tabidir. Diğer sağlık kurumları gibi ruhsatlandırılmıştır ve tüm faaliyetleri denetim ve kontrol altındadır. Sektörümüzün kamuya satmış olduğu ürünler 180 gün civarında vadeyle anlaşılarak sözleşme ve imza altına alınmaktadır. Buna karşın hali hazırda 3 yılı aşkın süredir alacağını tahsil edemeyen işletmelerimiz bulunmaktadır. Bu durum sektörün ilerleyişi açısından ciddi şekilde sıkıntılar oluşturmaktadır” dedi.
Her fırsatta Sağlık Bakanlığı’na sektörün alacaklarını çok acil ödenmesi gerektiğini, yerli ve milli ürünlerin ancak sektörün çarklarının döndürülmesi ile oluşturulabileceğini ifade ederken, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın sektör temsilcileri ile yaptığı görüşmede alacaklarından %30 ile %60 arasında feragat edilerek ödemelerinin yapılabileceğinin görüşüldüğünü, sektörlerinin mevcut alacaklarında böyle iskonto yapmasının mümkün olmadığını belirten Gezer şöyle konuştu: “Sektörümüzde oluşan fiyat istikrarsızlığının sebebi firmalarımız değil, döviz kurunda yaşanan dalgalanmalar, dünya genelinde arz-talep dengesinde yaşanan bozulmalardır ve artan vergi kalemleridir. Buna rağmen kamunun ve halkımızın ihtiyacı olan tüm tıbbi malzemeler sektörümüz tarafından fedakârca temin edilerek hızlı ve kesintisiz olarak ulaştırılmaktadır. Tüm ürünlerin fiyatlarının üst sınırı Sağlık Bakanlığımız tarafından belirlenmektedir. Sektörümüzün yükse kar şansı bulunmamaktadır. Medikal sektöründe faaliyet gösteren firmaların alacaklarından feragat etmelerinin talep edilmesi, yerli ve milli üretimi her fırsatta destekleyen Cumhurbaşkanımızın belirlediği politikalara ulaşmayı sekteye uğratabilir. Kamu alacaklarında yaşanan belirsizlikler ve alacaklarından indirim talep edileceği endişesi sektörü aşırı derecede tedirgin etmektedir. Sunulan hizmetlerin devamlılığının sağlanması noktasında sorunlar yaşanabilir. Firmaların iflas etmesi durumunda da işsizliği körükleyeceği aşikârdır.”
Medikal sektörünün yerli ve milli olmasının savunma sanayi kadar önemli olduğunu, bu nedenle yerli üretim medikal ürünlerinin alım garantisi kapsamına alınması gerektiğini söyleyen Gezer, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Mevcut ekonomik şartlarda zaten ciddi sıkıntılar yaşayan sektörümüz feragat talebiyle bitme noktasına gelebilir, mal ve hizmet sunumunda ciddi sorunlar ortaya çıkabilir. Pandeminin ikinci fazını yaşadığımız şu günlerde sağlık çalışanlarına ve medikal firmalarına her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğu kanısındayız. Medikal sektörü pandemi süresince mücbir sebep kapsamına alınmamıştır. Pandemi süreci dahil tüm KDV, Stopaj, SGK ödemeleri, hatta tahsil etmediği faturaların tüm vergilerini ödemiştir. Her sektörde olduğu gibi yanlış yapanlar varsa Sağlık Bakanlığımız ve ilgili kuruluşlar tarafından tespit edilerek cezalandırılmalıdır. Bu konuda bizlerde üzerimize düşen vazifeleri yapmaya hazırız. Yaklaşık 3 yıl geriden gelen ve 19 milyar TL’yi bulan kamu alacaklarının hızlı bir şekilde sektörümüze ödenmesi hayati önem taşımaktadır. Herhangi bir iskonto feragati yapmamız mümkün değildir. Bizler alacaklarımızın tahsili ile yine işimize yatırım yapıp ithal olan ürünleri ülkemizde üretmeyi ve dışa bağımlılığı azaltmayı hedeflemekteyiz. Cumhurbaşkanımız ve ilgili Bakanlıklardan talebimiz, hakediş ve alacaklarımızın hızlı bir şekilde ödenmesi, sözleşme sürelerinde bundan sonra azami şekilde riayet edilmesi ve eczane, hastane ödemelerinde olduğu gibi yasal güvence altına alınmasıdır. Aksi takdirde zor durumda kalan sektörün geri dönülmez sıkıntılarla karşı karşıya kalacağı ortadadır.”
Medikal sektörünün yaşadığı sıkıntıları anlatan MASSİAD Başkan Yardımcısı Mahmut Cumbul ise firmaların ihale kanunu çerçevesinde satış yaptıklarını söyledi. Cumbul, “Sektörün alacaklarının %60’ından fazlası Sağlık Bakanlığı hastanelerinde. 3-4 seneyi düşünüp fiyat verdiğimiz doğru değildir. Yüzde yüz vergisini veren sektörüz, Vergimizi kuruşu kuruşuna veren örnek sektörken, bunun bize reva görülmesi bizi üzüyor. Bu oranlarla sektörün ayakta kalması mümkün değildir. Her dönem vatanımızın milletimizin yanındayız, emeğimizin kesintiye uğramasını istemiyoruz” dedi.
MASSİAD Başkan Yardımcısı Ufuk Özkaya da devletten destek almadan ellerinden geleni yaptıklarını belirterek, “Pandemi döneminde yasaklar geldi. Buna rağmen kendi imkânlarımızla ayakta durduk, üretim yapmaya devam ettik. Ödemelerimizi almamamıza rağmen kamunun ihtiyaçlarını karşıladık. Endişemiz; ödemeler yapılmazsa halk sağlığı ile ilgili sıkıntılar ortaya çıkacaktır” diye konuştu.