GE Sağlık Türkiye Genel Müdürü Yelda Ulu Colin: “Bugüne kadar hayata geçen Şehir Hastaneleri arasında en büyük yatak kapasitesine sahip olan Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’nin açılısı yakın zamanda yapılacak. Bu kampüs aynı zamanda GE’nin en yenilikçi teknolojilerine ev sahipliği yapacak.”
GE Sağlık Türkiye Genel Müdürü Yelda Ulu Colin ile PPP projelerine sundukları destek ve TÜRKRAD 2018 ile ilgili bir söyleşi gerçekleştirdik:
2023 planları doğrultusunda sağlık hizmetlerinde önemli ölçüde kapasite artışı yaşanacak. Yeni Şehir Hastaneleri açılacak. GE Sağlık bugüne kadar hizmete giren hangi Şehir Hastaneleri ile çalıştı. Hizmete girecek olan hangi Şehir Hastaneleri ile işbirliği içerisindesiniz?
Türkiye’de sürdürülebilir sağlık gelişimini sağlama amacıyla hayata geçirilen PPP projelerini desteklemekten mutluluk duyuyoruz. Bu projeler kapsamında hem Sağlık Bakanlığı hem de iş ortaklarımız, sahip olduğumuz uzmanlıklarımızdan ötürü güven duyuyorlar. Planlanmış 29’u aşkın kamu-özel sektör ortaklığı projesi kapsamında 2016’dan 2023’e kadar sağlık sistemindeki 41.000 yatak renove edilecek. İlk operasyonel şehir hastanesinin teknoloji sağlayıcısı ve çözüm ortağı olmakla beraber sadece son 2 yıl içinde 225 milyon dolar değerinde kamu-özel sektör ortaklığı projesi üstlendik. Uzun yıllara dayanan deneyimimiz, küresel büyüklüğümüz, gelişmiş teknolojilerimiz ve ihtiyaca yönelik olarak şekillendirdiğmiz çözümlerimiz bizi bu alanda güçlü bir iş ortağı olarak konumlandırıyor. Buna ek olarak, Türkiye’de parçası olduğumuz şehir hastanelerinde kurduğumuz en ileri teknoloji cihazlarla, Türkiye sağlık sisteminin dünyadaki gelişmiş çözümlere sahip teşhis ve tedavi cihazlarına erişiminde önemli bir rol oynuyoruz. Bununla beraber GE Sağlık, finansman konusunda da PPP projelerine önemli bir katkı sağlıyor. GE, toplamda yaklaşık 1.3 milyar dolar değerindeki Kocaeli ve İzmir Kamu Özel Ortaklığı projelerinde aynı zamanda azınlık hissedarı olarak GAMA-TÜRKERLER Hastane Yatırım Şirketlerine dahil oldu. Bu sayede, Denizaşırı Özel Yatırım Kurumu (OPIC – Overseas Private Investment Corporation), Kanada İhracat Kalkınma Bankası (EDC-Export Development Bank of Canada) ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD- the European Bank for Reconstruction and Development) İzmir Bayraklı sağlık kampüsü projesinin kalkınması için yaklaşık 668 milyon dolar tutarında finansman sağladı. Ülkemizin 2023 hedefleri ve sağlıkta dönüşüm stratejileri doğrultusunda başlattığı kamu özel işbirliği projelerinin kapsamında, ilk etapta Mersin, Ankara Bilkent ve akabinde Kocaeli & İzmir projelerinde teknoloji ortağı olarak yer aldık. Hasta alımına 2017 Şubat ayında başlamış olan Mersin Şehir Hastanesi’nde sunduğumuz teknoloji ve çözümlerimizden bahsetmek gerekirse: Uzun süreli hizmet kontratlarıyla, Manyetik Rezonans, Bilgisayarlı Tomografi, PET CT, gama kamera gibi sistemlerin, tanı ve görüntüleme cihazlarının yanı sıra yaşam destek ünitelerini de içeren 3.000 üniteden fazla tıbbi cihaz ve çözümün kurulumu gerçekleştirdik. GE Sağlık’ın odaklandığı beceri gelişimini ve kapasite kullanımını artırma kapsamında yüzlerce sağlık profesyoneline ulaştık. Sağlık sektöründe verimliliğini artırmak, Türkiye’de bilgi ve teknoloji paylaşımı için varlık yönetimi ve finansal çözümler sağlanması konusunda destek olduk. GE Sağlık, GAMA Holding A.Ş. and Türkerler İnşaat A.Ş. ile, Kocaeli ve İzmir Bayraklı’da hayata geçirilecek, 25 yıllık kontrat süresi olan toplam 3240 yataklı iki şehir hastanesi için, hem konsorsiyum, hem de teknoloji ve çözüm ortağı olarak katkı sağlayacak şekilde bir anlaşmaya vardı. GE’nin Kocaeli ve İzmir PPP projelerine sağlayacağı teknoloji ve çözüm paketi 4 ana konudan oluşmakta olup, bunların Türkiye sağlık sektöründeki verimliliğin üst düzeye taşınmasına, bilgi ve teknoloji paylaşımını artırılmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz. Söz konusu projeler GE Sağlık çalışan kadrosunun %15 büyümesini ve dolayısıyla istihdamın artmasını sağlayacaktır. GE, GAMA Holding A.Ş. and Türkerler İnşaat A.Ş. arasında sağlanan bu anlaşma şimdiye kadar Türkiye’de Sağlık Sektörü’nde yapılan en büyük anlaşmalardan biri olup; 2000’den fazla erken teşhis ve uygun tedaviye olanak sağlayan, Manyetik Rezonans (MRI), Bilgisayarlı Tomografi (CT), PET-CT, Anjiografi, Radyografi ve Nükleer Tıp ekipmanları gibi yüksek teknoloji görüntüleme ekipmanlarının yanında anestezi, ventilatör, monitör gibi yaşam destek ekipmanları, kardiyoloji monitorizasyon ekipmanları, ultrason sistemleri, yeni doğan kuvözleri gibi klinik sistemlerin sağlanmasını; Tüm projenin ihtiyacı olan gerekli teknoloji seviyesini sağlamak için GE’nin üretmediği medikal ekipmanların satınalınması ile ilgili danışmanlık hizmeti verilmesini; GE Sağlık ekipmanlarının dışında GE’nin sağlayabileceği diğer ürünlerin sağlanması, örneğin aydınlatma, kojenerasyon sistemleri, elektrifikasyon ekipmanları ve bunların montaj ve kurulumlarının yapılmasını; 10 yıllık biomedikal servis anlaşması çerçevesinde projelere atanmış teknik ekip ile birlikte planlı, uzun süreli bakım, tamir, kalibrasyon hizmetlerinin verilmesi ve GE’nin üretmediği medikal ekipmanların entegrasyonunun sağlanmasını içermektedir.
Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’nde hangi cihazlarınız yer alacak?
Toplam 3.700 yataklı Ankara Bilkent Şehir Hastanesinin açılışı çok yakında yapılacak. Ülkemizin başkentinde bulunan ve kapasite anlamında en büyük projelerden biri olan bu kampüs aynı zamanda GE’nin teknolojik anlamda en yenilikçi cihazlarına da ev sahipliği yapacak. Bu cihazların başında tek atımda kardiyak çekim yapabilen yüksek teknoloji ürünü Revolution CT, moleküler görüntüleme teknolojisinde yeni bir sıçrayış olan Discovery ailesinden Discovery IQ 4 ring, girişimsel operasyonları biplan’da yapmayı mümkün kılan Discovery IGS 630, 3T’da yenilikleri bünyesinde barındıran Signa Pioneer ve akciğer koruması odaklı ventilasyon teknolojisi R860 sayılabilir. Bilkent Şehir Hastanesi’nde, erken teşhis ve uygun tedaviye olanak sağlayacak bu ve benzeri teknolojilerimizi topladığımızda 2500’den fazla klinik sistem ve yaşam destek ekipmanını sağlık sistemine kazandırmış olacağız.
Özel hastanelerle yaptığınız işbirliklerinden bahseder misiniz?
Günümüz ekonomik koşullarına bakıldığında ülkemizde yatırım yapmanın zorluklarını görmekle beraber sağlık kurumlarına ihtiyaçlarına özel klinik, operasyonel ve finansal çözümler sunmak için büyük gayret gösteriyoruz. Geçmişte Yeditepe Üniversitesi Hastanesi ve Okan Üniversitesi Hastanesi gibi yeni açılan kurumlarla işbirlikleri yapmış olmakla beraber geçtiğimiz günlerde Bahat Sağlık Grubu ile teknoloji işbirliğine imza attık. Bu anlaşma sağlık hizmetlerinin gelecekte de en yüksek teknoloji ve klinik kaliteyi ülkemiz sağlık sistemine kazandırma konusunda da önem arz ediyor. Tüm görüntüleme teknolojilerini içeren anlaşma, Türkiye’ye ilk defa sunulan en yeni MR görüntüleme teknolojisi SIGNA Architect 3.0T’nin yanı sıra inovasyon ödülü sahibi mamografi sistemi olan Senographe Pristina ve ultrason teknolojisinde en yüksek standardı temsil eden Voluson E-10’un temin edilmesini içeriyor. Ayrıca belirtilen teknolojilere sahip olmanın ötesinde bu teknolojileri verimli ve kesintisiz kullanabilmek için GE Sağlık ve Bahat Sağlık Grubu ortaklaşa çalışarak toplam 8 yıllık servis bakım hizmetlerini de kapsayan uçtan uca bir çözüm anlaşmasına vardı.
Son dönemde tıbbi cihaz alanında Türkiye’de yerli üretim çalışmaları var. GE Sağlık bu konuya nasıl bakıyor? Bu konuda bir planınız var mı?
Mevcut koşullar altında, Türkiye yüksek teknoloji ürünlerinin geliştirilmesi ve üretilmesinde diğer ülkelere oldukça bağımlı durumda ve bu da sağlık sistemine mali açıdan yük oluşturmaktadır. Bu nedenle, Türkiye’de tıbbi cihazların tasarımına, araştırılmasına ve üretimine yönelik bir ekosistem geliştirmeyi amaçlayan, Sağlık Bakanlığı’nın düzenlediği “yerlileştirme projesine” yerli iş ortağımızla birlikte katılmak istiyoruz. Yerlileştirmenin, Türkiye için doğrudan yatırım, ülkede tıbbi cihazların yerli istihdamla üretimi, know-how’ı artırıcı teknolojik bilgi transferi gibi belirgin avantajları bulunuyor. Bunun yanında, GE olarak Afrika, Orta Doğu ve Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinde pazar lideri olduğumuz göz önüne alındığında, lokalize ürünler için kayda değer ihracat fırsatları oluşturma konusunda da iyi bir konumdayız.
- Ulusal Radyoloji Kongresi’ne katılacaksınız. Burada tanıtacağınız yenilikçi teknolojilerle sağlanan erken ve hızlı tanı kabiliyeti sunan cihazlarınız ile ilgili bilgi verebilir misiniz?
AIR Koil: Teknolojik gelişmelere her gün bir yenisini ekleyen GE Sağlık, MR alanında hasta konforunu gözeterek yeni bir MR Coil teknolojisini geliştirdi. Bu teknolojiyi kurgularken sadece cihazın mevcut sistemini geliştirmeyi değil geleceğe yön gösteren nano teknolojisinin de en yeni uygulamalarını hasta konforunu artıracak ve kullanımı kolaylaştıracak şekilde MR teknolojisi ile birleştirdi. AIR Teknolojisi ile koil konumlandırması ve kullanımında tamamen özgürsünüz. AIR Teknolojisi, insan vücuduna tamamen uyumlu olacak şekilde tasarlanmış bir koil çözümüdür. Bu teknoloji, geleneksel dedike koiller özelinde uzun süredir geçerli olan kısıtlamaları ortadan kaldırmak için geliştirildi. Bu dizaynın getirisi olarak her bir koil hafif ve esnek yapıdadır; bu sayede, üstün görüntü kalitesi için hastanın vücudunu bir battaniye gibi sarabilmektedir. AIR Teknolojisi, koil konumlandırmasını kolaylaştırmaya ve teknisyen verimliliği ile iş akışını geliştirmeye yönelik olarak tasarlanmıştır. Tüm vücut tiplerine ve bedenlerine uyan devrim niteliğindeki hafif ve esnek tasarımı, teknisyenlerin hastayı daha kolay konumlandırmasını sağlar ve hastaya yeni bir konfor düzeyi sunar. Hedef, % 60 daha hafif ağırlık ve % 80 daha esnek tasarım olanağıyla koil konumlandırması ve kullanımında tamamen özgür olmaktır.
Senographe Pristina™: GE 3-D tomosentez teknolojisi, FDA onaylı 3-D tomosentez teknolojileri içinde en düşük hasta dozuna sahiptir ve 2D tam Alan dijital mamografi sistemiyle aynı dozda üst düzey tanısal doğruluk sağlar. GE Sağlık olarak radyologlar, teknisyenler ve hastalarla işbirliği yaparak tüm tarafların ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik bir mamografi platformu oluşturduk. Bu teknoloji hasta endişesini azaltmak, teknisyenin işini kolaylaştırmak ve radyologların daha yüksek bir güvenle tanı koymasına yardımcı olmak için tasarlandı. Senographe Pristina, inceleme odasına giren hastanın endişelerini hafifletmek üzere tasarlanmıştır. Yumuşak kıvrımlı yüzeyi hastalara konforlu ve destekleyici bir ortam sunar. Kompresyon kontrolünü dilerse hasta kendisi yapabileceğinden, İnceleme esnasında hasta konforu artar, teknisyenler de pozisyonlama sürecine odaklanarak daha uygun bir pozisyonlama gerçekleştirebilirler ve böylece hem hastalar hem de teknisyenler daha hızlı ve sorunsuz bir deneyim yaşar. Hastaların, teknisyenlerin ve radyologların farklı ihtiyaçlarına ayrı ayrı odaklanarak eşit derecede önem veren bu yeni nesil mamografi sistemi daha rahatlatıcı bir deneyim, verimli bir iş akışı ve etkili bir bakım sağlayarak herkes için avantajlı hale gelmektedir. “En Yenilikçi Şirketler” listesinde GE Sağlık, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da yerini alarak biyoteknoloji alanında yaptığı çalışmalarla yılın en inovatif 10 şirketinden biri oldu. Bu inovasyon örneklerinden bir tanesi de dünyadaki ilk hasta kontrollü uzaktan sıkıştırma kumandası Pristina Dueta’dır. Mamografi cihazlarının sıkıştırma düzeyinin teknisyenler tarafından ayarlanması, kadınların çoğunda korkuya neden oluyor ve bu yüzden mamografi kontrollerini ihmal edebiliyorlar. Senographe Pristina, kadınların bu korkusunu ortadan kaldırmak üzere geliştirildi. Görüntüleme sırasında sıkıştırma kontrolünün kadında olması, kadınların mamografiden daha az çekinmelerini sağlıyor. Sistemin yumuşak ve kıvrımlı yüzeyi hastalara konforlu ve destekleyici bir ortam sunarken, hastaların psikolojik olarak rahatlamalarına olanak veriyor ve görüntülemedeki başarı oranını da artırıyor. Bundan böyle kadınlar, hastalıkların tespit edilmesinde kullanılan yöntemlerde daha aktif rol alıyorlar.
Sağlık sektöründe dijital teknolojiler nasıl bir potansiyele sahip? GE Sağlık olarak bu alandaki çalışmalarınız ile ilgili neler söylersiniz?
Global dijital endüstri şirketi olarak, birbiriyle bağlı, iletişim kurabilen ve öngörülebilir yazılımlara sahip teknoloji ve çözümlerimizle endüstriyi dönüştürüyor ve kullanıcılarımızın ihtiyaçlarına yönelik devrimsel nitelikte yenilikleri geliştirmeye odaklanıyoruz. GE Sağlık olarak dijital çözümlere ve yazılımlara yatırım yaparak hastanelerin daha iyi klinik, operasyonel ve finansal kararlar almasını sağlamayı amaçlıyoruz, yeni hizmet ve ürünlerle sektöre yol gösteriyoruz. Bunlardan birkaçından bahsetmek isterim.
HyperWorks çatısı altında 3 yenilikçi uygulama
HyperBand: HyperBand, tipik bir taramada daha fazla kesit ve daha çok difüzyon yönü elde etmenizi sağlayarak difüzyon işleminizi yeni bir seviyeye taşır.
HyperCube: HyperCube, 3D görüntüleme özelliklerini genişletir; böylelikle aliasing artefaktları olmadan faz görüntüleme alanını azaltarak, hareket ve artefaktları ortadan kaldırmanıza ve tarama süresini kısaltmanıza yardımcı olur.
HyperSense: HyperSense, aralıklı veri örneklemeyi ve iteratif rekonstrüksiyon teknolojisini temel alan hızlandırılmış bir tekniktir. Bu uygulama, konvansiyonel paralel görüntülemede sıkça rastlanan bozulmalar olmadan daha hızlı görüntüleme yapılmasını sağlayarak, daha yüksek uzaysal çözünürlüklü görüntüler ve daha kısa tarama sürelerine imkân tanıyabilir. Yüksek hızlı MR tarama tekniği olan HyperSense, tarama süresini %30-50 oranında kısaltabilir ve hasta ihtiyacına göre uzaysal çözünürlüğü artırabilir.
Command Center: Geçen sonbaharda, Toronto’daki Humber River Hastanesi (HRH) GE Sağlık ortaklarıyla birlikte Kanada’nın ilk analize dayalı hastane komuta merkezini açtı. Görev kontrolü konseptine uygun şekilde çalışan bu merkez, hastanenin birçok bölümü ve servisi için genel merkez niteliğindedir. On yıllardır, Kanada’da sağlık hizmetlerinde sıkıntılara yol açan kapasite, güvenlik, hizmet kalitesi ve bekleme süreleri gibi sorunların çözülmesine yardımcı olmaktadır. 418 metrekarelik yeni Komuta Merkezi, makine öğrenimini ve GE Sağlık ortakları tarafından gerçek zamanlı ve tahmini istatistikler üretmek için geliştirilen karmaşık algoritmaları kullanıyor. Merkezdeki personel, bu istatistiki bilgileri daha güvenli, daha hızlı ve daha iyi hasta bakımı sunmak için kullanabilir. HRH yönetimi, HRH’nin yakın zamanda kullanıma geçen hastane genelindeki dijital dönüşümüyle birlikte merkezin hastane verimliliğini yüzde 40 oranında artırmasını bekliyor. Merkez, hastalar için daha kısa bekleme süreleri ve daha iyi bakım vaat ediyor. Klinisyenler açısından bu durum hastalara odaklanmak için daha fazla zamana sahip olmak anlamına geliyor. Komuta Merkezinin en dikkat çekici özelliği, GE Sağlık’ın Analiz Duvarı olarak adlandırdığı özelliktir. Analiz Duvarı, hastane genelinde birden fazla kaynaktan gelen gerçek zamanlı verileri işler ve Komuta Merkezindeki personel için bilgileri ve bunlara karşılık gelen uyarıları görselleştirir. Örneğin, hastane personeli yatak ihtiyacını, mevcut ve gelecekteki yatak uygunluğunu anlamak için günde bir iki kere toplantı yapar. Geçmişte, tüm birimlerde yöneticiler boş yataklar hakkındaki verileri toplar ve toplantıda tartışmak üzere bunları bir bilgi sistemine girerdi. Hastane ekipleri artık bakım hizmetini senkronize etmek için birlikte çalışıyorlar. Analiz Duvarındaki bilgiler yatan ve taburcu olan hastaların akışını düzenlemede, görüntüleme taramasını bekleyen yatan hastaların bakımındaki gibi gecikmeleri ortadan kaldırmada ve bakım faaliyetlerine öncelik vererek tıkanıklıkları aşmada hastane ekiplerine yardımcı olur. Bu şekilde, HRH mevcut kapasitenin tam olarak kullanıldığından ve hastalarla uygun şekilde ilgilenildiğinden emin olmak için çalışmaktadır. HRH, dijital dönüşüm için ilk adımını 2005 yılında, Ekim 2015’te açılan ve 850.000’den fazla kişiye hizmet veren yeni Humber River Hastanesinin planlaması başladığında attı. Hasta hacimleri beklenenden yüksek bir oranda arttı ve hastane yönetimi 2021 yılına kadar cerrahi dışı hastalar için 40 ila 50 yataklık bir ekstra ihtiyaç doğacağını tahmini ediyor. Komuta Merkezi, kapasite ve erişim sorunlarına çözüm bulmanın yanı sıra, Humber’ın hasta güvenliğini artırma hedefine de yardımcı olacaktır. Hastane yönetimi, yatak kapasitesi veya yatakların boşaltılması ile ilgili süreç verimliliği gibi sistem düzeyindeki sorunları tanımlamak ve çözmek için her gün uyarıları ve bu uyarıların tetiklediği eylemleri inceleyecektir. Havalimanlarının 1960’lardan günümüze geçirdiği dönüşümüne benzer şekilde, HRH da gelecekte topluma en iyi şekilde hizmet etmesini sağlayacak yenilikçi teknolojilerin kullanımını başlatarak sağlık sektörüne öncülük ediyor. GE Sağlık ortakları, 2019’da daha fazla komuta merkezi açmayı planlıyor. Birim, 2020 yılına kadar komuta merkezlerinin çok önemli bir özellik haline geleceğini ve hastanelerin onlar olmadan ayakta kalamayacağını söylüyor.
Toplum sağlığı için çözümleriniz neler? Türkiye’de kamu sektörüyle, örneğin Sağlık Bakanlığıyla veya belediyelerle işbirliği girişimleriniz var mı?
Türkiye’de toplum sağlığını iyileştirmek önceliklerimiz arasında yer alıyor. Son yıllarda ölümlerin başlıca sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkan belli başlı kanser tiplerinin toplumumuzdaki farkındalığını artırmak için 2017’de Liv Hospital ile bir işbirliği yaptık. Bu çalışma kapsamında meme, kolon ve rahim ağzı kanserleri için ücretsiz bir tarama programını başarıyla hayata geçirdik. 2018 yılına gelindiğinde ise kanser taraması kapsamına akciğer kanserini de dâhil etmek üzere bu işbirliğini genişlettik. GE Sağlık Türkiye ekibi, doz yönetimi teknolojileri, kullanıcı eğitimi, sertifikasyon desteği ve hasta konforu odaklı oda tasarımını birleştirerek Zen Odası çözümünü geliştirdi. Zen Odası, ilk kullanıma sunulmasının ardından bir yıl içinde 10’dan fazla merkezde kuruldu ve kullanıcıların dozu düşürmesine ve daha konforlu bir çekim deneyimi sunmasına yardımcı olarak daha iyi tanı kalitesi ve hasta konforu sağladı. Azaltılmış doz kullanımının faydaları yalnızca sağlıkla sınırlı değildir, aynı zamanda maliyetlerin optimize edilmesine yardımcı olarak finansal açıdan da fayda sağlar.
Satış sonrası garanti ve bakım hizmeti dönemlerinde ne gibi hizmetler veriyorsunuz?
GE Sağlık Türkiye Servis organizasyonu olarak, Türkiye genelinde, 13 ilimizde yerleşik mühendislerimizle hızlı orjinal parça temini, ulaşılabilir çağrı merkezi 60’ı aşkın konusunda tecrübeli saha ve uzaktan müdahale servis mühendislerimizle, dünya çapında 8000’i aşkın uzman ekip desteğiyle, cihazların %95’ten fazla kesintisiz çalışmasını sağlıyoruz.
Her iki parçadan birini yerel depomuzdan temin ederek, bekleme sürelerini minimuma indiriyoruz. Bu hizmetimizin kalitesini düzenli takip edebilmek amacı ile kullanıcı bizi aradığında çağrıya cevap verme süremiz, uzaktan bağlantı mühendislerinin kullanıcı ile irtibata geçme süreleri, mühendisimizin cihaza müdahale etme süresi, yedek parça sağlama hızımız, cihazı tekrar çalışır halde teslim etme süremiz gibi sürecin her noktasını ölçerek düzenli iyileştirme ve geliştirme yapıyoruz. Kullanıcılarımızın hedefleri doğrultusunda yaptığımız ziyaretlerle ihtiyaçlarını dinleyip, tüm ayrıntılara önem vererek, en uygun çözümü beraber bulmaya çalışmaktayız. Kullanıcılarımızın cihazı kullanım yoğunluğu, hasta sayısı, cihazın yaşı, muhtemel yedek parça ihtiyacı, yan birimler, kullanıcıların eğitim ihtiyaçları gibi birçok bileşen ile bakım anlaşmalarımız şekillendirilmektedir.
GE Sağlık olarak Türkiye’de 3 bin farklı kurumda 59.000 kurulu teknolojiniz var. Kullanıcıların deneyimlerini paylaşıp, birbirleriyle bağlantı kurduğu “GE CARES” adı altında bir kullanıcı kulübü oluşturdunuz. Bundan biraz bahseder misiniz?
Bilindiği üzere kullanıcı tecrübelerimizi eğitim ve kongre gibi faaliyetlerde geniş sağlık çalışanı kitlelerine aktarmak ve yenilikçi teknolojilerin klinik ve operasyonel faydalarını göstermek için yıllardır büyük emek veriyoruz. Yüz yüze yapmış olduğumuz eğitim ve sunumların aynı zamanda kullanıcı deneyimlerinin daha geniş bir kitleyle ve dijital ortamda paylaşılabilmesi için bu çalışmalarımızı internet ortamında bulunan GE CARES platformu ile bir adım ileriye taşıyoruz, GE CARES, klinik web seminerlerine, protokollere ve klinik vakalara doğrudan erişim sağlamayı hedefleyen, sağlık uzmanlarının birbirleriyle bağlantı kurduğu, deneyimlerini paylaştığı, içerikler yayınladığı ve yeni teknikler öğrendiği kullanıcıya özel bir platform olarak tasarlandı. Bu platform sayesinde kullanıcılar kendilerine özel oluşturulmuş çevrimiçi eğitimlere ve çeşitli eğitsel içeriklere kolayca erişim sağlayabiliyorlar ve yine bu platformu TURKRAD ile birlikte sağlık camiasına sunacak olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.