Konferans, kapsamlı içeriği, bilgilendirirken eğlendiren yapısı ve farklı etkinlikleri ile bu yılda büyük katılımlarla gerçekleşti.
Tüm ilaç ve sağlık dünyasını bir araya getiren, sektörün ve sektör çalışanlarının gelişimine ve ilerlemesine önemli katkılar sağlayan Pharma Power Conference, 8 yılını geride bıraktı. İkinci 5 yıllık evresinde bulunan konferans, kapsamlı içeriği, bilgilendirirken eğlendiren yapısı ve farklı etkinlikleri ile bu yılda büyük katılımlarla gerçekleşti. Eduworks tarafından Sheraton İstanbul Maslak Otel’de düzenlenen ve Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof.Dr. Eyüp Gümüş’ün açılış konuşmasıyla başlayan 9. Pharma Power Conference’da 14 Genel Müdür, 17 Yönetici, 6 Akademisyen ve Uzman bilgi ve deneyimlerini katılımcılarla paylaştı. Yönetim, liderlik, pazarlama, satış ve kişisel gelişim alanlarından özenle şeçilmiş konular ve uygulamalar, ilaç ve sağlık dünyasında kalıcı izler bırakmanın yollarını gösterdi. Konferansta, Allergan Genel Müdürü Ayşe Uysal Torun, Sandoz Türkiye Genel Müdürü Hakan Atay, Merck Türkiye Genel Müdürü Şehram Zayer, Drogsan Genel Müdürü Dr. Ersan Küçük, Liv Hospital Genel Koordinatörü Meri İstiroti, Serdar Sözeri, Daiichi Sankyo Genel Müdürü Dr. Hayri İlker Özbay gibi 30’u aşkın önemli konuşmacı bilgi ve deneyimlerini katılımcılarla paylaştı.
İlaca ayrılan pay 21 milyar lira
Konferansın açılış konuşmasını yapan Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş, bu konferansın ve sonuçlarının ilaç ve sağlık sektörüne önemli avantajlar ve destek getirmesini diledi. Sağlıkta son 10 yılda yaşanan gelişmelerle özellikle hastaların hastaneye ulaşma oranında artış sağlandığına dikkati çeken Gümüş, Türkiye’de 2002’de yaklaşık 7 milyar lira olan ilaç bütçesinin bugün 21 milyar lira seviyesine yükseldiğini belirtti. Ülkede son 10 yılda ilaç imalatında önemli bir ivme meydana geldiğini anlatan Gümüş, ilaç ihracatında da önemli gelişmeler görüldüğünü vurguladı. Prof. Dr. Gümüş, “Gayrisafi milli hasıla içerisinde baktığımızda 2002’lerde yüzde 2,4 olan ilaç bütçesi bugün yüzde 1,5 civarındadır. Gayrisafi milli hasılanın artması da bu dengeyi sağlama açısından önemlidir. Türkiye sağlık sektöründe kendi vatandaşlarına ve uluslararası arenada sağlık turizmi hizmetini de sunmayı hedeflemektedir” diye konuştu. Gümüş, büyükşehirlerde yaklaşık 52 bin yeni yataklı şehir hastaneleri yapıldığını ifade ederek, Türkiye’nin 2 yıl içerisinde 90 bin yataklı hastanelere sahip ülke durumuna geleceğini aktardı. Sağlık Bakanlığı’na bağlı şu anda içerisinde 1.500 akademisyeni bulunan 59 eğitim ve araştırma hastanesi olduğunu dile getiren Gümüş, eğitim anlamında klinik araştırmalarının da önünü açmak istediklerini kaydetti.
“Yılda 2 milyar kutu ilaç tüketiyoruz”
Gümüş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Sağlık Bakanlığı’nın 59 hastanesini bir araya getirerek oluşturacağı güçlü bir üniversite, Türkiye’de klinik araştırmalar yönünden de ortak bir organizasyona zemin hazırlayacak. Ayrıca Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı İstanbul’da kuruldu. Başkanını bir ay sonra atıyoruz. Yani Sağlık TÜBİTAK’ı. Başta kanser enstitüsü olmak üzere biyoteknoloji enstitülerini de içerisinde kuruyoruz. Biyoteknoloji enstitüsü de Türkiye’de ilaç sektörünün gelişmesi ve tıbbi cihaz gelişimi noktasında çalışmalar yapacak. Biyoteknoloji enstitüsünün de ana hedefi; klinik Ar-Ge dediğimiz çalışmaların organizasyonunda Türkiye’nin tüm eğitim klinikleriyle beraber yeni moleküllerin gelişimini sağlamak.” Gümüş, Türkiye’nin artık sağlıkta tüketen değil, aynı zamanda tükettiklerini üreten bir ülke konumuna doğru gitmesi gerektiğini belirterek, “Ülkede şu anda 2 milyar kutu ilaç tüketiyoruz. 2002’de bu 700 milyon kutuyken bugün 2 milyara yaklaşan bir kutu sayısı var. Bunların yüzde 75’i yerli. Yüzde 25’i biyoteknolojik ve ithal ilaçlar. Yabancı ve biyoteknoloji ürünler gerçekten ilaç bütçemizin yaklaşık yarısına kadar gelmiş durumda. Yani biz nitelikli ilaç üretmeliyiz” diye konuştu.