Çapa Medikal Genel Müdürü Zekeriya Avşar ile firmanın son dönemdeki faaliyetleri ve sağlık sektörü üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik:
Sağlıkta üçüncü büyük değişim olacak. Bu konudaki görüşlerinizi alabilir miyiz?
Türkiye’de sağlık sektörü hep stabil gitmiştir. Rahmetli Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’a kadar. 1984’de ilk büyük değişim Özal ile birlikte olmuştur. Çapa Medikal bu dönemde yatırım yaparak sektöre adım atmıştı. O kadar büyük bir değişim oldu ki bir anda kaynatılan enjektörlerden disposable ürünlere geçildi. Bu değişim sayesinde 88-89 yılında yoğun bakımlar kuruldu, laparoskopi teknikleri geldi. Yurt dışı ile mesafemiz açıktı. Çok kaliteli doktorlarımız vardı ama ürünlerin teknolojisi geri idi. İkinci ve daha büyük büyük değişim 2003’de AK Parti ile oldu. Bu değişimde gerçekten çok başarılı işler yapıldı. Çapa Medikal bu dönemde de önemli yatırımlar yaptı. Hasta memnuniyetinin ön planda olduğu ve sosyal devlet anlayışıyla sağlık hizmetlerinin kalitesi önemli oranda arttı. Üçüncü büyük değişim 2019 yılında olacak. Sağlık Bakanlığı’nın çalışmalarında yapılacak olan bu değişimin ipuçlarını görüyoruz, hissediyoruz. Şehir Hastanelerinin sayısı artıyor. Dev hastane kompleksleri kuruluyor. Sağlıkta upgrade olduk bir anlamda. Türkiye, dünyadaki kalite oranına vurduğunuz zaman en düşük maliyetli kişisel gidere sahip ülke. Almanya’nın toplam sağlık gideri kişi başı yaklaşık 4000 Euro. Türkiye’nin ise kişi başı 500 Dolar ve bu rakama inanılmaz bir sağlık hizmeti sunuluyor. Türkiye’nin 2017 deki devletin sağlıktaki bütçesi yatırımlar dahil 127 milyar tl Bütçenin 6 milyar TL’si tıbbi cihaza harcanıyor. 20 milyar lira ilaca harcanıyor.
Çapa Medikal değişimi yakından takip ediyor mu?
Bir şeyler öğrenebilmeniz için Dünyayı iyi takip etmeniz lazım. Ben 44 yıldır bu işi yapıyorum, gelişmeleri takip etmek için her yıl belli bir dönemi Çin’de geçiriyorum. IT ile ilgili ABD’deki HIMSS Fuarı’nı takip ediyorum. Haziran ayında biyoteknoloji fuarına gideceğim. Kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Başarımızın sırrı sağlıktaki politikaları iyi analiz edip doğru konum almamızdadır. Yeni bir döneme giriyoruz. Girdiğimiz yeni dönemde de artık hastanelerin idaresi çok büyüdü. Bu büyümede Şehir Hastanelerine hizmet verecek altyapıya sahip olan firmalardan birisi olarak görüyoruz. Zincir hastanelerin 13 yıldır altyapısıyla uğraşıyoruz. Bu farklı bir birikim. Burada hastanelerin malzeme yönetiminin etkin maliyetli ve verimli olmasına katkı sağlıyoruz.
Dijitalleşmeye büyük önem veriyorsunuz. Bu konuda nasıl bir çalışma yaptınız?
Çapa Medikal hep ilklerin firması oldu. Yaptığımız iş klasik depoculuk modelleri ile yapılabilecek bir iş değil. Yabancı ülkelerdeki depoculuk modellerini de örnek alıp kendi tecrübemizle harmanlıyoruz. Uyguladığımız modele Türk modeli diyoruz. Dünyada da geçerli kendimize özel bir model geliştiriyoruz. Ana misyonumuz mesleğimizde farklılık meydana getirmek. Dijitale doğru bir sisteme yönelik yatırımlarımızı yapıyoruz ama bunu insan kalitesiyle birleştiriyoruz. Kullandığımız SAP programına bir yazılım yaptırdık. 10 yıldır bu alana ciddi yatırımlar yaptık. Hastanelere satışta uzaktan erişim için 3 yıldır çalışıyoruz. Yakında bunun somut adımlarını göreceğiz. Test çalışmalarımız tamamlandı. Önümüzdeki aylarda canlı siparişe geçiyoruz.
Şehir Hastaneleri’nin alımları için Çapa Medikal hazır mı?
Şu anda 350 özel hastane ile direkt çalışıyoruz. Diğerleriyle de bayilerimiz kanalıyla çalışıyoruz. Şehir Hastaneleri ilgili hazırlıklarımızı yapıyoruz. Geleceğin projeleri bunlar. Bu büyüklükteki hastaneleri dünyadaki örneklerinden gördüğümüz kadarıyla yönetmesi zor. Türkiye ileride bu tecrübelerini dünyada dev şehir hastaneleri yönetmede de kullanabilir. Bu hastanelerin tedarik sistemleri daha farklı. Tedarikte en büyük adaylardan biri olarak kendimizi görüyoruz.
Sağlıkta ne gibi fırsatlar var Türkiye’nin önünde?
Şehir Hastanelerinin altyapısı kuvvetli yapılmakta. En az yüzde 45-50’ye yakın özel hastane zincir hastanelere dönüşecek. Şöyle bir fırsatımız var. Bu bölgede hem Suriye hem Irak’ta yeni yapılanmalar olacak. Suriye’de bu yapılanmayı Türkiye yapacak. Türkiye’deki sağlık sistemi Suriye’ye gidecek. Başarılı bir sistem ve fiyatlar çok iyi. Tek sıkıntı tedarikçileri de güçlendirmek lazım. Kaliteli doktor altyapımız var. Hastane kalitesi açısından dünyadaki en iyi hastanelere sahip bir ülkelerden biriyiz. Hastanelerimiz otelcilik hizmeti ve hasta konforuna sahip hastaneler. Bu konudaki tecrübeleri yüksek.
Türkiye sağlık turizminde lider ülke olur mu?
Gün gelecek Türkiye sağlık turizminde lider ülkelerden biri olacak. Türkiye sağlık merkezi olma yolunda hızlı adımlar atıyor. Suudi Arabistan olsun Pakistan olsun yakın komşularımız bizim sağlık bakanlığımızdan kullandığı modeli kurmalarını istiyorlar. 5 yıl sonraki benim gördüğüm olay Türkiye’de hastane sektörü başarılı olduğu için Türkiye sağlık merkezi olmak zorunda. Çok kaliteli özel hastanelerimiz ve kamu hastanelerimiz var. Yakın coğrafyada 300 milyon insana sağlık hizmeti verebileceğimize inanıyorum.
Kamuda stok yönetimi başarılı mı?
Devlet stok yönetiminde gerçekte tahmin edilemeyecek iyi bir noktaya geldi. Çok az stoklarla hastaneler idare ediliyor. Tedarik sisteminde başarılılar ama satın alma ihale süreçleri daha kısa sürede sonuçlanmalı, mal tedarik süresi 1 yılı geçmemeli ve ödeme vadeleri 4 ayı geçmemeli. Herkes yatırımını, duruşunu buna göre ayarlamalı. Hızlı geçişlerle firmalarımız yok oluyor, bu yok olan firmalar da geri gelmiyor.
Yerli üretimde kalite artıyor mu?
Yerli üretici ve tedarikçilerin devletin şefkatli eline ihtiyacı var Yerli üretimde kalite artıyor. Ürün satmaya geldiğinizde klinik çalışma istiyorlar. Malzeme kalitesinin daha da artırılmasında üniversiteleri gündeme getirebiliriz. Belirlenen bölgelerde, bölgeye göre üretim yapılabilir. Üniversiteler yerli firmaların ürettiği ürünlerle ilgili klinik çalışmalara ağırlık versinler. Bu bölgelerde kümelenmeler olsun. Bu arada ülkemizde faaliyet gösteren yabancı firmalarında ülkemizde yatırım yapması lazım.
Bir de sektörün önünde ödeme sorunu var. Bu konudaki düşünceleriniz neler? Ödemelerin geç alınması sektörü nasıl etkiliyor?
Ödemelerin geç alınması bilhassa yerli tedarikçi ve üretici firmaları daha çok etkiliyor. Yerli firmaların sermaye birikimi daha az olduğu için şirketlerini geliştiremiyor veya bilhassa gelecek vaat eden firmalarımızı yabancılara kaptırıyoruz.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Şirket felsefemizde rakip diye adlandırdığımız bir oluşum yoktur. Hepimiz sağlıkta tedariğin tamamlayıcı puzzle parçalarından biriyiz. Her şey bir kısmet işidir. Nasip ve kısmet Allah’tandır. Başımızı yastığa koyduğumuzda hesabını veremeyeceğimiz bir kazanç elde etmemek şirket politikamızdır.