Gürkan KÖROĞLU yazdı…
“Başkalarını tanımak akıllıktır, kendini tanımak bilgeliktir. Başkalarını yönetmek kuvvettir, kendini yönetmek iradedir.” Lao Tzu
Kendimizi yönetebilmek?
Okununca zihnimizde çeşitli duygular oluşturmuş olabilir.
Kimimiz bu cümleyi okuyunca “ evet buna ihtiyacım var”, kimimiz “zaten yeterince kendimi yönetebiliyorum”, kimimiz “bu zaten otomatik oluyor, bunun üzerine düşünmeye ne gerek var” diye düşünebilir.
Çoğu başarılı ve mutlu kişilere baktığımızda, kendini yönetme konusunda gayet becerikli olduğunuz görüyoruz. Öz yönetim becerileri yüksek olanların, hayatlarındaki başarılarda bu özelliğinin önemli bir rol oynadığı ön plana çıkmakta.
Kendini yönetebilen kişilerin iç görüleri, kendi ile temasları çok güçlüdür.
Ne istediklerini onları neyin motive edeceklerini, değer yargılarını, neyin onları mutlu edeceklerini net olarak bilirler. Bunları öncesinde kendilerine sormuşlar ve net cevaplarını almışlardır.
Kendini yönetebilmede becerili olan kişilerin en önemli özelliklerinden biri kendi güçlü ve zayıf yönlerinin farkında olmalarıdır.
Ünlü yazar, yönetim bilimci Peter F.Drucker’a göre bir insanın kendine soracağı bu yolculuktaki en önemli sorunun “Gücüm nerede?” yani “nerede güçlüyüm” olduğu.
Çoğumuz bu sorunun cevabını bildiğimizi zannediyoruz. Fakat çoğu insan bunu yanlış biliyor.
Bu farkındalığa sahip olma sürecinde etkili olan en önemli yardımcı araç ise geri bildirimdir.
Kendini yönetebilen kişiler çevresindeki kişilerin geri bildirimlerine açık ve olgunlukla karşılarlar. Olumlu ya da olumsuz geri bildirimleri alarak bunları değerlendirip nasıl pozitif yönde kullanabileceklerine bakarlar. Bu kendini yönetebilen başarılı kişilerin güçlü bir aracıdır.
Duygularımız elbette bizim ayrılmaz bir parçamızdır. Bizi biz yapan unsurlardan biridir.
Fakat kendimizi yönetirken duygularımızdan daha çok aklımızı kullanmamız bizim faydamıza olacaktır.
Çoğumuzun farkında olmadığı bir şey de güçlü yanlarımızı hangi şartlarda etkili kullanabildiğimiz. Doğru tespit ettiğimiz güçlü yanımız stres altında olduğumuzda mı ortaya çıkıyor, sınırlarımızı bildiğimizde mi yoksa sakin bir ortamda mı ortaya çıkıyor bununda farkında olmalıyız.
Çoğu zaman başarılı ve mutlu olmak için başkaları ile iletişimizde nelere dikkat etmemiz gerektiğinden bahsedilir.
Çok az kişi kendimiz ile olan ilişkimizin nasıl olacağından bahseder. Çevremizle sağlıklı bir ilişkinin asıl başlangıcı kendimiz ile nasıl bir ilişkide olduğuyla başlar.
Kendimizi yönetirken bakacağımız kendimizle olan ilişkide bakacağımız diğer bir alanda kendimizi nerede engellediğimizdir.
Kendimizi nerede ve nasıl sabote ediyoruz? Kendimize kim gibi davranıyoruz?
Kendimizi bir ebeveyn gibi mi yargılıyoruz, bir çocuk gibi şımarık mı davranıyoruz yoksa bir yetişkin gibi mi davranıyoruz?
Bu kendimiz engellediğimiz alanlarında farkına varıp, bir davranış değişikliği geliştirip kendimiz yönetme konusunda ciddi olumlu bir yol alabiliriz.
Bu alanda kendinize geliştirmek isterseniz, özellikle kendimizi ve başkaları ile olan ilişkilerimizi daha iyi anlayabilmek için TA (Transaksiyonel analiz) ile ilgili kaynakları okuyabilirsiniz. Ayrıca kendi kendini sabote etme ile ilgili birçok kitaba ulaşabilirsiniz.
Kendimizi yönetirken engellere baktığımız gibi bizi motive eden faktörlerimize de bakmamız gerekir. Kendimizi yönetirken hayatta itici bir güce ihtiyaç duyarız. Bu itici güç dışardan da olabilir, dışarıdan da. İç motivasyonumuz bizim kontrolümüzdedir bu sebepten daha çok iç motivasyonumuzu sağlayacak faktörleri bulmamız bize çok fayda sağlayacaktır.
Bizi biz yapan değerlerimizi de bilmek, onların farkına varmak kendimizi yönetme açısından en önemli unsurların başında yer almaktadır. Değerlerimize aykırı hareket etmek zorunda kalırsak bu bizi rahatsız edecektir. Örneğin adalet bizim en önemli değerimiz olduğunu düşünelim ve işinizi yaparken bir kazanç elde etmek için adaletsiz bir biçimde davranmak zorunda kalırsanız bu sizi rahatsız edecektir. Bu sebepten bizim için önemli olan değerlerimizin farkında olursak ve bu değerlerimize uygun davranırsak daha mutlu, daha başarılı olmamızı sağlayacaktır.
Kendimizi ne kadar iyi tanırsak, kendimizi yönetmemiz o kadar kolay olacaktır.
Platon’un dediği gibi “Kendini yönet, dünyayı yönetecek gücü bulabilirsin.”