Medikal ve korunma teknolojileri alanlarında 134 yıldır ürünler geliştiren ve çözümler üreten Dräger, yatırımlarında “Yaşam için Teknoloji” anlayışıyla yoluna devam ediyor.
Pandeminin sona ermesiyle birlikte, medikal atıkların neden olduğu çevre kirliliği markaları harekete geçirdi. Dräger, maskeler ve diğer medikal atıkların yanı sıra dünya iklimine zarar veren anestezik gazların verimli kullanımına ilişkin de somut adımlar atıyor. Medikal ve korunma teknolojileri alanlarında 134 yıldır ürünler geliştiren ve çözümler üreten Dräger, yatırımlarında “Yaşam için Teknoloji” anlayışıyla yoluna devam ediyor.
Ar-Ge yatırımlarında “sürdürülebilirlik” ilkesiyle ilerleyen Dräger’in Türkiye Pazarlama Direktörü Beril Kaya, hastanelerin ve endüstrilerin dijitalleşmeye doğru gittiğini ve Dräger’in de Ar-Ge yatırımlarını buna göre şekillendirdiğini belirtti. Kaya, “Tıp ve sağlık teknolojisinde her gün yeni değişim ve dönüşümler gündeme geliyor. Biz de yeni çözümlerimizle bu dönüşümlere yön verirken, en yüksek faydayı sunmak için çalışıyoruz. 343 milyon Euro Ar-Ge yatırımında bulunarak 18 yeni ürün ve 216 yeni patentle 2022 yılını tamamladık” ifadesini kullandı.
“Sürdürülebilirlikte sorumluluk alanımızı genişletmeye devam ediyoruz”
Kaya şunları söyledi: “Bilindiği gibi; Dünya Tabipler Birliği bir iklim acil durumu ilan etti ve 2030 yılına kadar iklim nötr olması çağrısında bulundu. Bu çağrının hayata geçirilmesinde önemli rol oynayabilecek unsurlardan biri de çevreye duyarlı anestezi. Dräger, bir hastanenin sera gazı emisyonlarının yaklaşık %2’sinden sorumlu olan anestezik gazın verimli kullanımına ilişkin olarak çözümler sunmaktadır. Sağlık sektörü, atık hacminin en yüksek olduğu sektörlerden biri. Sadece anestezik gazların dünya çapında iklime olumsuz etkisi, 1.000.000 araba ile aynı miktarda karbondioksit emisyonu üretimine eş değerdir. Kullanılan anestezik gazlar halojenli hidrokarbonlardır ve bu nedenle özellikle yüksek küresel ısınma potansiyeline sahip oldukça güçlü sera gazlarıdır. Mümkün olduğunca az anestezik gaz kullanımını destekleyen minimal ve düşük akım anestezi uygulaması, hastanın ventile edildiği gazı nemlendirerek ve ısıtarak hastaların akciğerini korumada önemli avantajlar sunarken; anestezik ajanlar olarak bilinen gaz kullanımını %70 – %80 oranında azaltarak, hastanelerde maliyeti düşürüyor ve çevre kirliliğini azaltıyor.”
“Ar-Ge çalışmaları devam edecek”
Türkiye Pazarlama Direktörü Beril Kaya, markanın konuya ilişkin attığı adımları şu sözlerle aktardı: “Dünya Tabipler Birliği bir iklim acil durumu ilan etti ve 2030 yılına kadar iklim nötr olması çağrısında bulundu. Bir hastanenin sera gazı emisyonlarının yaklaşık %2’sinden sorumlu olan anestezik gazın verimli ve geleceğimiz için daha sürdürülebilir kullanımı konusunda Ar-Ge çalışmaları devam edecek. Sadece bu noktada değil, ambalajlardan ürünlerde geri dönüşüm faaliyetlerine kadar sürdürülebilirlik anlamında sorumluluk alanımızı genişletmeye devam ediyoruz.”