Philips’in teknoloji harikası anjiyo cihazı Azurion, laboratuvar verimliliğini optimize ederken doktorların hastalarına en iyi bakımı sunmalarına olanak veriyor.
İki yıl önce Türkiye piyasasına giren ve klinisyenlerle yakın iş birliği içinde geliştirilen Azurion’da, tanısal anjiyografi ve PKG’den (perkütan koroner girişim) kompleks vasküler işlemlere kadar çeşitli prosedürler uygulanabiliyor. Azurion, hazırlık aşaması hatalarını en aza indirmek için klinisyenlere önceden programlanmış, kişiselleştirilmiş ayarlar aracılığıyla üstün nitelikli bakım sunma olanağı verirken, düşük radyasyonla yüksek kaliteli görüntüleme özellikleri sunuyor. Platform, klinisyenlerin hazırlık ve prosedür sürelerini kısaltıp daha verimli çalışmalarını sağlayarak, daha fazla hastanın teşhis ve tedavisine imkân tanımak üzere tasarlandı. Azurion, hastane ve uzman kliniklerde, kardiyoloji, onkoloji, vasküler ve nörovasküler girişimler dahil çeşitli alanlarda tanı ve tedavi amaçlı kullanılabiliyor. Azurion platformunun yeni iş akışı yaklaşımı, birçok farklı prosedür sırasında destek olarak, prosedürlerin doğruluğunu ve verimliliğini artırmalarına yardımcı olduğu gibi, aynı zamanda kompleks girişimsel işlemler esnasında klinisyenler için çok sayıda gelişmiş iş akışı iyileştirme olanağı sunuyor.
Philips Türkiye Sağlık Sistemleri Pazarlama Direktörü, Gamze Arbak konuyla ilgili olarak, “IGT’ye yönelik vizyonumuz, doktorlara her hasta için doğru tedaviyi seçme, yönlendirme, uygulama ve doğrulama süreçlerinde yardımcı olarak, minimal invaziv girişimlerin önünü açacak entegre çözümler sunmak. Yalnızca bir taramanın bile tekrarlanmak zorunda kalması, doktorların programlarının gerisinde kalmalarına yol açtığı gibi hasta bekleme süreleri ve personel mesailerini de uzatıyor, dolayısıyla ilk seferde doğru görüntüleme yapmak son derece önemli. Bu vizyonu gerçekleştirmek için doktorlarla birlikte çalışarak, tedaviyi daha verimli, daha uygun ve daha kişisel hale getirip toplam bakım maliyetini düşürerek hastaları iyileştirmek için kararlılıkla çalışıyoruz. Bu dönüm noktasına gelmemizi sağlayan, sistemleri ve akıllı cihazları bir araya getiren, Image Guided Therapy alanındaki benzersiz konumumuz oldu. Azurion’un piyasaya sürülmesi, Philips’in IGT alanında attığı en yeni adım” dedi. Şu anda, IGT’nin geleceğini beş temel pazar eğilimi şekillendiriyor: etkin maliyetle bakım sunma; kompleks prosedürler için artan talep; hastaneler arasında artan rekabet; sağlık tesislerinin konsolidasyonu ve ölçüm odaklı sonuçlar. Bu eğilimler, bakım hizmetinin sunulma biçimini değiştiriyor ve dünyadaki bütün girişimsel laboratuvarlar için güçlükler yaratıyor. Hastalar açısından, daha kısa hazırlık süreleri genel hasta deneyimini iyileştirdiği gibi, hasta yakınlarının bekleme sürelerini de kısaltıyor. Klinisyen ve yöneticiler için ise, daha kısa sürede daha fazla hastanın tedavi edilebileceği anlamına geliyor. Paralel çalışma teknolojisi, klinisyenlerin aynı anda farklı görevleri yerine getirmelerine olanak veriyor.
Üst düzey bakım için derin bir klinik iç görü sağlayan platform, yüksek kalite görüntü ve kardiyak çalışmalarda yaklaşık yüzde 40 daha geniş bir görüş alanı sağlayan yeni bir 12 inç detektör içeriyor. Anjiyografi masası yanında yer alan yeni teknolojik donanıma sahip esnek bir ekran, klinisyenlerin girişim sırasında anında hasta verilerine erişmelerine olanak sağlıyor. Anjiyografi masası yanından FlexVision Pro ve TSM Pro ile kontrol imkânı ise klinisyenlerin muayene ve kontrol odaları arasında daha az gidip gelmelerini, dolayısıyla da yeniden sterilizasyon yapma ihtiyacını ve enfeksiyon riskini azaltıyor. Bir laboratuvarda çoklu çalışma noktaları olması, klinisyenlere uygulamaları görüntüleme, denetleme ve değiştirme ve prosedürler arasında kesintisiz geçiş yapma esnekliği sağlıyor. Prosedür kartları, klinisyenlerin farklı girişimsel uygulamalar için rutin görevler ve kişisel tercihleri önceden programlamasına olanak tanıyarak zamandan tasarruf sağlıyor. Rutin görevlerin önceden programlanması, hazırlık hatalarını en aza indirmeye yardımcı oluyor. Hastanede farklı prosedürler için oluşturulan kontrol listeleri sisteme yüklenebiliyor ve böylece prosedür tutarlılığının korunmasına yardımcı oluyor. Azurion, yeni Sıfır Doz özelliği sayesinde çok düşük radyasyon ortamında çalışmasıyla da oldukça güvenli. Ara yüzleri kolayca birbirine bağlayan platformun Philips Volcano ve diğer markaların çevre birimleriyle kolayca kontrol edilebiliyor, bu da eğitim sürelerini kısaltan ve personel rotasyonunu kolaylaştıran standart bir kullanıcı ara yüzü sunuyor. Philips, Canlı Görüntüleme ile Yönlendirme alanında, StentBoost, EchoNavigator, HeartNavigator, EP Navigator, OncoSuite, XperCT ve daha birçok yenilikle klinisyenlerin, en faydalı tedavi yöntemini belirlemelerine yardımcı olan inovasyonların sürekli öncülüğünü yapıyor. Tüm bu gelişmiş girişimsel araçlar, klinik iş akışını desteklemek için Azurion 7’ye kusursuz bir şekilde entegre ediliyor. Dünya çapında 60’ın üzerinde kullanıcının katıldığı bir simülasyon çalışmasında, Kontrol Listesi ve Protokolleri sistem üzerinde görüntüleme imkanının hazırlık hatalarını en aza indirmeye yardımcı olacağı sonucuna varılırken, katılımcıların yüzde 91’i Azurion’un prosedür sürelerini kısaltacağını belirtti, yüzde 96’sı ise kullanım kolaylığından duydukları memnuniyeti aktardı.