TİTCK Başkan Yardımcısı Ali Sait Septioğlu, Türkiye’nin önümüzdeki 10 yıl içinde sağlık sektöründeki markasının tıbbi cihaz sektöründen çıkacağını söyledi.
“Türkiye’de Tıbbi Malzeme ve Cihaz Piyasası” konulu Sempozyum expoMED Fuarı çerçevesinde SAYED tarafından düzenlendi. Sempozyuma konuşmacı olarak; Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) Başkanı Prof. Dr. Özkan Ünal, Başkan Yardımcıları Dr. Ali Sait Septioğlu ve Faik Tan, SAYED Başkanı Öner Odabaş, Türkiye Sağlık Endüstrisi İşverenler Sendikası (SEİS) Başkanı Metin Demir katıldı. TİTCK Başkanı Prof. Dr. Özkan Ünal açılış konuşmasında, yerli ürün kullanımını yüzde 15’den yüzde 20’ye nasıl çıkartılır konusunda çalıştıklarını söyledi. TİTCK Başkan Yardımcısı Ali Sait Septioğlu, sempozyumda yaptığı konuşmada; Türkiye’nin önümüzdeki 10 yıl içinde bir marka oluşturabileceği sağlık sektöründe bu markayı dünyaya tanıtabileceği noktasında bunun tıbbi cihaz sektöründen çıkacağını düşündüğünü söyledi. “Tıbbi cihazda bir markayı dünyaya sunabiliriz” diyen Septioğlu şöyle konuştu: “Bu donanımın Türkiye’de olduğuna inanıyoruz. Bu maksatla elimizden gelen gayreti de gösteriyoruz. Yerli üretimin teşviki ile ilgili ciddi anlamda platformlar oluşturmaya çalışıyoruz. Ülkemizin en iyi şekilde temsil edilmesinde de gayretler gösteriyoruz. Tıbbi cihaz sektörü sağlık alanında bir sektör. Siz yatak ta üretseniz bu bir tıbbi yataktır. Bu bir tıbbi cihaz olarak belgelendiriliyor. Yanında yaptığınız diğer işler ne olursa olsun sizler bir sağlık hizmet sunucusunuz.”
Ürünlerin piyasaya arz edildikten sonra denetimlerine geçtiğini söyleyen TİTCK Başkan Yardımcısı Fatih Tan da konuşmasında; “Piyasaya arz sonrası ancak ürünün güvenli olup olmadığıyla ilgili denetimleri yapabiliyoruz. Düzgün çalışan üreticilerin bize bildirimleri önemli. Şikayet edeni de denetliyoruz. Çapraz denetimimi yapıyoruz. Tüm ürünler TİTUBB’a kayıtlı olmalı. Ürün kayıt olduğunda güvenli olduğu anlamına da gelmiyor. Yurt dışında üretim yaptıran firmaların ürünlerinde üretilen yerin ismi geçmeli. Made In Turkey yazıyor ve Çin’de üretiliyorsa o yetki belgesine sahip olması lazım firmanın. Çünkü herhangi bir olumsuzluk durumunda bu son derece önemli. İthalatçı firmalarla ilgili kırmızı çizgimiz ise ürünlerde Türkçe kullanım kılavuzu ve etiketler bulunmalı” ifadelerinde bulundu. Uyarı sisteminin sektör için önemli olduğunu hatırlatan Tan, “Çünkü biz ürünlere piyasaya girdikten sonra hastalar, sağlık uygulayıcıları profesyonel kullandıktan sonra denetleyebiliyoruz. Dolayısıyla milyonlarca ürünü denetlememiz mümkün değil. O yüzden uyarı sistemi kapsamında bize yapılacak bildirimler bizim güvensiz ürünleri tespit etmemiz ve piyasadan çekmemiz açısından önemli. Uyarı birimimiz var, çeşitli yerlerden uyarılar geliyor. FDA üzerinden de bize bildirimler geliyor. Uyarıları raporluyoruz. Denetim ve analizler yapıyoruz. Bunun sonunda ya düzeltici faaliyet ya önleyici faaliyet yapıyoruz. Büyük firmalar bu uyarı sistemini iyi çalıştırıyorlar. Yerli firmalar bu sistemi iyi çalıştırmıyorlar. Firma kendisi düzeltici faaliyeti bize bildirirse cezai işlem yapılmayabiliyor. Bir ihbar üzerine yaptığımız denetimde 1274 adet sahte stent ele geçirdik. Bu taammüden adam öldürmekle eşdeğer. Uyarı sistemi ile ilgili tüm sağlık kuruluşlarına Müsteşar imzasıyla bir yazı gitti” diye konuştu. SEİS Başkanı Metin Demir de şunları söyledi: “Türkiye’de 2023 hedeflerine baktığımızda Sağlık Bakanlığı 92 bin yatak hedefliyor. PPP projeleri ülkemizi cazibe merkezi haline getiriyor. Sağlık turizminin gelişiminden dolayı özel sağlık yatırımlarının artmasını ülke olarak fırsata çevirmeliyiz. Yerli üreticilerimizin bu gelişimden pay almasını sağlamalıyız. Geç ödemeler sorunu sektörün sıkıntısı. Tıbbi cihaz sektörüne biraz motivasyon gerekli.”