Uzman Dr. Sinan İBİŞ
Özel Flavius Polikliniği
Her ne kadar yaz mevsiminde güneş ışınlarının ciltte yarattığı hasardan hep bahsedilse de kış mevsiminin de cilde verdiği zararlar oldukça çoktur. Özellikle soğuk ve kuru havalarda ciltteki gençlik kayıpları son derece fazladır. Kış mevsimi cilt için tam bir karabasandır. Kış mevsiminde havanın soğuması ile içerisindeki nem oranı azalır ve ciltteki fazla nem de temas eden havaya geçer, böylece soğuk havalarda cildimiz nemini kaybeder ve kurur. Kuruyan cilt ise sıkılığını kaybeder, incelir ve yüzeyleri genişler, matlaşır ve renkleri daha koyulaşır. Cilt nemini dışarı kaçırmamak için yüzeyini ölü hücrelerle örtmeye çalışırken, ölü hücrelerle tıkanan gözenekler nedeniyle de ciltte sivilcelenmeler baş gösterebilir. Saydığımız bu problemler soğuk havalarda hızla artarak ciddi problemlere veya hastalıklara dönebilir.
İlk yıpranma göz çevresinde…
Mevsimsel olumsuzluklardan en çok ve en erken etkilenen bölge göz çevresidir. Göz çevresi tıpkı giyilmiş bir pantolonun diz kısmındaki potlaşmaya benzeyen gevşeme, elastikiyet azalması, sarkma, kuruma, katlanma şikayetlerini hızla yaşamaya başlar. Bununla beraber göz çevresindeki kasların yeterince hareket etmemesine ve genetik yatkınlıklara bağlı göz kapakları ve gözaltlarında şişlikler – morluklar meydana gelir. Göz ve alın kaslarındaki dengesiz kullanımlar ise göz çevresindeki derin olukları ve cildin katlanmasına bağlı çökmüş alanları doğurur.
Kısırdöngüye giren problemler…
Sonuçta alında ve göz çevresinde derin oluklar, göz altı ve üstünde torbalanma veya morarma, ciltte genel olarak matlaşma, renk bozuklukları, pürüzlenme, siyah noktalarda artış, kuruma ve gerilme gibi şikayetler bir arada hızla artmaya başlar. Stres, sigara ve dengesiz beslenme de bu şikayetlerin artışına zemin hazırlar.
Sarı renkli kistler veya plaklar…
Cildimizin yüzeyinde koruyucu tabakayı oluşturacak, içerisindeki yağ bezleri, ürettiği yağı kanallar ve gözenekler vasıtasıyla cildin yüzeyine yayar, yağların oluşturduğu lipid manto ise cildin derinliklerini çevredeki olumsuz etkilerden korur. Özellikle nem taşıma kapasitesi azalmış ciltlerde yüzeyde ölü hücre oranı artırılarak nem kayıpları ve çevredeki ultraviyolenin cildin derinliklerine ulaşma gücü önlenmeye çalışılır. Bu iyi etkilerle beraber ölü hücrelerle tıkanan gözeneklerin altındaki yağ bezlerinin ürettiği yağ, cildin yüzeyi yerine cildin içerisinde birikerek sarı renkte görülen yağ kistleri veya yağ plaklarını oluşturur. Çözüm olarak özellikle gözeneklerin sürekli açık tutulmasını, cildin nem kapasitesini artıracak proteinlerin üretilmesini tetikleyen glikolik asit içeren göz çevresi ürünlerinin kullanılması kozmetik bakımda son derece önemlidir.
Gençlik Reçeteniz…
İlk aşama yüz, boyun ve göz çevresine, meyve asitleri uygulanarak yaşlanmış problemli hücreler yerine genç hücreler gelir, lazer tedavisinin daha etkili olması için lazer ışığının önündeki ölü hücre perdesi aralanır, canlı ve parlak bir cilt elde edilir,
İkinci aşama olarak, göz çevresi ve alın bölgelerine ciltteki azalmış kolajeni artıracak, böylece potlaşmış ve gevşemiş cilt yerine sıkılaşmış, ciltteki derin çizgileri azaltacak bir cilt elde edilmesini sağlayacak NliteV lazer tedavisi uygulanır.
Üçüncü aşama olarak, kaşların eski konumuna yükseltilmesi, göz çevresi ve mimik çizgilerinin azaltılmasına yönelik botox uygulanır.
Dördüncü aşama olarak ise cildin uyuyan fabrikasını uyandıracak bol vitamin, mineral, amino asit, oksijen ve benzeri maddeleri içeren bir bakım ile işlem tamamlanır. Bu işlemlerin tümü bir arada uygulanır ve toplam ihtiyaç duyulan süre 40 dakikadır. Bir hafta sonra ise elektroporasyon adı verilen bir metot ile cildin ihtiyaçlarını içeren bir sıvı kokteyl elektromanyetik dalgalarla cildin derindeki hücrelerine ulaştırılarak cildin biyolojik yenilenme gücü artırılır.
Beşinci aşama da ise göz çevresindeki torbalanma ve morlukların kontrol altına alınmasına yönelik olarak ise göz iç köşeleri ile gözün dış köşesindeki alanlara, ayrıca da gözaltındaki ve üstündeki alanları da gözün iç köşesinden dış köşesine doğru sıvazlayacak göz çevresi masajınızın yaşama kazandırılması, bu problemlere yönelik olarak ise özellikle K vitamini ve benzeri dolaşım güçlendirmeye yardımcı bileşenleri içeren göz çevresi bakım ürünlerinin kullanılması son derece önemlidir.
21 yaşındayım ve hamileyim, bana botox uygulanır mı?
Estetik amaçlı olarak gerek hamilelikte, gerekse de emzirme dönemlerinde botox uygulanmaz. Ancak botox birçok hastalığın tedavisinde kullanılır, hastalıkların tedavisinde ise kullanılıp kullanılmayacağının kararını ise doktorların vermesi gerekir. Botox uygulanmasının yaşla bir alakası yoktur, ancak mimik kasları aşırı kullanıldığında kaslar güçlenir, güçlenen kasların boyları kısalır ve hacimleri artar, bu değişikliklerin olduğu yerde derin mimik çizgileri, kaşlarda düşme görülür ki bu problemler hangi yaşta görülüyorsa o zaman botox yapılabilir.
Gözaltlarında morluklarım var, dolgu yararlı olur mu?
Özellikle gözaltlarında belirgin olarak görülen morlukların nedeni göz çevresinde çok yönlü yerleşim gösteren kasların yeterince kullanılmamasına bağlı kılcal damarlar içerisindeki kan hücrelerinin doku içerisine sızması ve kan hücreleri içerisindeki hemosiderin pigmentinin dokulara çökmesidir. Bu durumu yavaşlatmak veya azaltmak için yapılması gerekenlerin başında göz çevresindeki dolaşımı artırmak üzere göz çevresinde gözün iç köşesinden dış köşesine doğru sıvazlama egzersizlerinin yapılması ve bu egzersizlere yardım edecek göz çevresi bakım kremlerini kullanılmasıdır. Göz çevresine dolgu uygulamalarının göz çevresi morluklarının azaltılmasında yeri yoktur.